Kıbrıs’ta yaklaşık bir yıldır süren müzakereler sekteye uğradı. Eylül 2008'de başlatılan ve 6 Ağustostaki 40. görüşmeyle ilk turu tamamlanan Kıbrıs müzakerelerinde, programa göre 3 Eylül 2009 tarihinde yapılacak görüşmeyle müzakerelerin ikinci turuna geçilecekti. Ancak Rum lider Hristofyas ve ekibi, Yeşilırmak (Limnidi) Kapısı’nda, isimleri listede olmayan Rumların geçişine KKTC makamları tarafından izin verilmediği için görüşmeye katılmayacaklarını açıkladılar. Böylece Yeşilırmak Kapısı’ndan geçiş konusu, Hristofyas’ın “umut” vadeden barış görüşmelerini bir tarafa bırakıp tüm ekibiyle Şam’a giderek hiç de “barışçıl” olmayan “Lazkiye-Mağusa seferlerinin durdurulması” talebini gölgelemiş oldu. Aslında her iki olay da Rum tarafının barış görüşmelerini sürdüremeyeceğinin göstergesidir. Yeşilırmak Kapısı’ndan geçişlerde Türklere uygulamak istedikleri prosedürün, Rumlara uygulanmasını kabul etmemeleri de, Türkler üzerindeki ezici ve yok edici izolasyonlardaki ufak bir aralanmaya tahammül edememeleri de masaya “barış” değil, “Türkleri teslim alma” niyetiyle oturduklarını gösteriyor. Sadece son gelişmeler değil, müzakereler boyunca takındıkları tutum da görüşme sürecini mümkün olduğunca uzatmak ve Türkiye’yi AB yoluyla baskı altında tutma amacını taşıdıklarını gösteriyor.
İkinci turun ilk görüşmesi, müzakere sürecinin sağlıklı ve olumlu bir havada ilerlediği mesajının bir kez daha verilebilmesi için sembolik bir önem taşıyordu. Görüşmenin tek yanlı iptal edilmesiyle sürece önemli bir darbe daha vuruldu. Geçişlerde Rumlara kolaylık gösterilmemesi sebep olarak gösterildi. Halbuki Yeşilırmak Kapısı’ndan Türklerin Rum tarafındaki Erenköy törenlerine, Rumların da Güzelyurt’taki ayinlere katılmak üzere geçiş yapması konusunda taraflar bir mutabakata varmıştı. Buna göre geçiş yapacakların listesi karşı tarafa verilecek ve geçişlerde de kimlik kontrolü yapılacaktı. Nitekim, 8 Ağustos günü Yeşilırmak Kapısı’ndan geçerek Erenköy’e gidecek Türklerin başvuruları bir ay öncesinden alındı, BM’ye bildirildi. Geçişine itiraz edilenler Türk tarafına bildirildi ve bu kişiler listeden çıkarıldı, Erenköy’e geçemediler. Sıra Rumların geçişine gelince liste bildirilmesi, bildirilen listeye uyulması ve geçişlerde kimlik kontrolü yapılması sorun oluşturdu.