Türkistan kan gölü!

Yazan  09 Temmuz 2009
Balkanlardan Çin Seddine Türk Dünyasının her yanında olumsuz gelişmeler yaşanıyor. İki hafta önce Kerkük’te patlayan bomba seksen dört Türkmen’in hayatını kaybetmesi ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olmuştu.

Geçen hafta Bulgaristan'da seçimler yapıldı. Bulgaristan seçimlerinde en yüksek oyu "Türk Karşıtı" "Bulgaristan'ın Avrupai Kalkınması İçin Yurttaşlar" oluşumu GERB aldı. Bu oluşumun lideri, Sofya Belediye Başkanı ve Bulgaristan'ı Türkler için yaşanmaz kılan Todor Jivkov'un koruması Boyko Borisov'dur. Bu durum, Bulgaristan Türkleri için ciddi sonuçlar yaratacak kötü bir gelişmedir. En yürek yakan ve tehlikeli gelişme ise hafta başında Doğu Türkistan'da meydana geldi.

Yabancı haber ajansları, ilk olaylarda 203 mağaza, 14 ev, 190'ı otobüs olmak üzere 216 araç yakıldığı bilgisini geçtiler. Olaylar kısa sürede Uygur Türklerinin yaşadığı diğer kentlere de sıçradı. Resmi rakamlara göre ölü sayısı 156, tutuklanan Uygurların sayısı da 1500'ü aştı. Gayr-i resmi kaynaklara göre ölü sayısının üç yüz ile beş yüz arasında olduğu ifade ediliyor.

Çinli yetkililer, Uygur Türklerinin yaşadığı bölgelerde sıkıyönetim ilan ederek dış dünyayla ilişkilerini tamamen kestiklerinden bölgeden sağlıklı bilgi alınamıyor. Yıllardır komünist bir diktatörlük ile sıkı bir yönetim altında yaşayan Uygur Türkleri böylece sımsıkı bir yönetim altına alınmış oldular. Zulüm, vahşet ve dehşet o boyutlara ulaştı ki, Çin'de Uygurlar için ölmek yaşamaktan daha fazla özlenir hale gelmiştir.

Kaşgar'da etnik ve kültürel soykırım!

Diğer yandan yalnızca kâğıt üzerinde özerk olan Uygur bölgesine büyük bir Çin nüfusu aktarılmaktadır. Böylece bölgede Çin asıllıların nüfusu artırılırken, Uygurları iş bulmak ve diğer bahanelerle Çin'in iç bölgelerine göç ettirerek nüfusları azaltılmaktadır. Böylece Uygur Türkleri kendi öz yurtlarında azınlık durumuna düşürülmüşlerdir. Çin hükümeti yalnız etnik temizlik değil aynı zamanda Uygur Türklerinin kimliğini de hedef almaktadır. Uygurların, Uygur olduğunu hatırlatan ne varsa Çinliler onu yok etmeyi siyasetlerinin ayrılmaz parçası olarak görmektedirler. Çin hükümeti, bölgede tam bir kültürel soykırım uygulamaktadır. Bu kültürel soykırımdan Türk Dilinin Başkenti olan Kaşgar kenti de nasibini almaktadır. Çinli yetkililer Kaşgar'ın eşsiz tarihi mirası olan iç şehir mahallerini yerle bir eden imar planlarını devreye sokmuştur. Kaşgar merkezindeki 49.000 ev yıkılmakta ve burada yaşayan 220.000 kişi zorla başka yerlerde iskân edilmektedir. Halen 49.000 tarihi evden 3.900'ünün yıkımı tamamlanmıştır.

Diğer yandan olayların, Cumhurbaşkanı Gül'ün bölgeye yaptığı ziyaretin hemen sonrasında meydana gelmesi de düşündürücüdür. Bilindiği gibi Türkiye'de Doğu Türkistan muhalefetinin faaliyetleri Mesut Yılmaz döneminde kısıtlanmıştı. Doğu Türkistan sorununa dikkat çekmek için Doğu Türkistan muhaliflerinin düzenleyeceği etkinliklere Türkiye devlet yetkililerinin katılması yasaklanmıştı. Gelinen bu noktada Türkiye, bölgedeki katliama seyirci kalamaz. Türkiye, Çin'in Uygurlara yönelik olarak uygulamaya koyduğu kültürel soykırım ve etnik asimilasyon faaliyetlerini durdurması için elinden geleni yapmalıdır. Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin derinliğini de Uygurların durumuyla ilişkilendirmek şarttır.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display