AKP, Irak Türkmen Cephesi’ne Ne Yapıyor? (2)

ITC Başkanı Dr. Sadettin Ergeç’in ITC Başkanlığı görevinden alınmasının arkasındaki asıl proje, ITC içindeki İslami eğilimli ve AKP bağlantılı Türkmen Adalet Partisi’ni ve bu partinin lideri Enver Bayraktar’ı ön plana çıkarmaktır.

ITC Yürütme Kurulu kararının tüzüğü ihlal eden kararının kendisine tebliğ edilmesi üzerine Dr. S. Ergeç, ITC Genel Başkanlığı'ndan çekilmeyeceğini, ITC Tüzüğünü ihlal eden kararı tanımayacağını açıklamıştır. Bunun üzerine ITC'nin en üst organı olan Irak Türkmen Meclisi Sekreterliği aracılığı ile bir açıklama yaparak, "Türkmen Kurultayı'ndan doğan Irak Türkmen Meclisi Türkmen milletinin bütün meselelerini tartışmaya ve çözüm bulmaya normal toplantılarıyla ve üyeleri kanalıyla yükümlüdür. Bunda Türkmen milleti temel ülkülerinden doğan Tüzük esas alınmalıdır.

Irak Türkmen Meclisi Sekreterliği, bütün milletimizi ilgilendiren konularda milleti temsil eden Türkmen meclisine dönülmeyi esas bilmektedir. Hiçbir tedbir veya icraat bunun dışında geçerli olmaz ve iç tüzüğe ters düşer. Ayrıca Türkmen Meclisi'nin makamına layık olmamakla beraber yetkilerine tecavüz sayılır ki, Türkmen Milletinin yüksek menfaatlerine hizmet için bu makama dönülmelidir" demiştir (Irak Türkmen Cephesi Türkmen Meclisi Açıklaması, bizimtürkmen.com) Özetle, ITC'nin en yüksek organı olan Türkmen Meclisi de Dr. Sadettin Ergeç'in görevden alınmasını meşru kabul etmemiş ve reddetmiştir.

Kerkük Ergeç'i Destekliyor

Öte yandan Irak Türkmenlerinin de Dr. Sadettin Ergeç'e büyük bir destek verdiği görülmüştür. Ergeç'e karşı girişilen siyasi komployu protesto etmek amacı ile Türkmenler Kerkük'te gösterilere başlamışlardır. Türkmeneli Televizyonu'na talimat veren Türkiye'nin Musul Başkonsolosu Hüseyin Avni Botsalı TRT 2'de bile verilen protesto gösterilerinin Türkmeneli TV'de yayınlanmasını yasaklamıştır. Kerkük'te yüzlerce Türkmen bir bölümü silahlı olmak üzere S. Ergeç'i ziyaret ederek desteklerini açıklamışlardır.

Üniversite öğretim üyeleri, Türkmen işadamları dernekleri, Türkmen aşiret reisleri de S. Ergeç'e desteklerini açıklamışlardır. Türkmen Milliyetçi Partisi Genel Başkanı Hüsamettin Türkmen de silahlı akıncıları ile Dr. Sadettin Ergeç'i ziyaret ederek ve televizyon kameraları önünde silahını göstererek, Dr. Sadettin Ergeç'e yapılacak bir müdahaleye karşı silahlı mücadele edeceklerini açıklamıştır. Kerkük Polis Teşkilatı'nın Türkmen polisleri de Dr. S. Ergeç'ten yana tavır koymuşlardır. Hatta Türkmen polis şefleri Dr. Sadettin Ergeç'in emir vermesi durumunda Dr. Ergeç'i görevden alma girişimini gerçekleştiren ITC Yürütme Kurulu üyelerini Kerkük'e sokmayacaklarını açıklamışlardır.

Ankara'da Panik

Dr. S. Ergeç'e verilen büyük destek üzerine Bağdat Büyükelçisi Derya Kanbay, Dr. S. Ergeç'in görevden alınması girişimi ile kendisinin ilgisinin olmadığını, bu sürecin Türkiye'nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik tarafından Musul Başkonsolosu Hüseyin Avni Botsalı tarafından yürütüldüğünü açıklamaya başlamıştır. Oysa Bağdat'taki toplantıda Dr. Ergeç'in görevden alınma girişimi, Büyükelçi Özçelik ve Büyükelçi Kanbay tarafından ortak yürütülmüştür. Musul'da ise Büyükelçi Özçelik, sadece ikinci adımı atmış başkonsolosa yeni durumu tebliğ etmiştir.

Büyükelçi Özçelik, AKP adına "Dr. Sadettin Ergeç Operasyonunu" tamamladıktan sonra Dohuk'a geçmiş ve Dohuk'ta KDP'li Vali Temer Ramazan ve KDP'nin Dış İlişkiler Sorumlusu Safin Dizai ile bir araya gelerek, Türkiye ile K. Irak arasında Dohuk'un elektrik sorunlarının da ele alındığı ticari meseleleri görüşmüştür. (Dr. Ergeç'e verilen destek konusunda bkz. www.kerkuk.net "Ergeç Türkmen heyetlerini kabul etti"). Öte yandan Dr. S. Ergeç ayrıca Türkiye'deki sorumlu makamlara iletilmek üzere olayların gelişimi ile ilgili bir bilgi notu hazırlamış ve iletmiştir.

Dr. S. Ergeç, ayrıca gelişmelerin ancak demokratik kurultay ile aşılabileceğini ve kurultayın da Ekim 2008'de yapılacak Irak vilayet seçimlerden sonra yapılması gerektiğini açıklamıştır. Türkmen Meclisi ise muhtemelen Ankara'dan giden baskılar neticesinde ITC Kurultayı'nın 24 Mayıs 2008'de gerçekleştirilmesi karan almıştır. Oysa önce yapılması gereken ITC Kongresi değil, ITC'ye bağlı siyasi partilerin kongrelerinin yapılmasıdır. Ortaya çıkması gereken bu partilerin toplumsal desteğidir. Çünkü Türkmenlerin çok büyük bir bölümü ITC'yi oluşturan partilere değil, doğrudan ITC'ye destek vermektedirler.

AKP İktidarında Ergeç'i tasfiye planı

Gelişmeler karşısında paniğe kapılan AKP iktidarı, Dr. S. Ergeç'i tasfiye etmek için güç merkezi olan Kerkük'ten Ankara'ya davet etmiştir. Diğer ITC Yürütme Kurulu üyeleri de Ankara'ya davet edilmişlerdir. Dr. Ergeç, 7 Nisan 2008'de Ankara'ya gelmiştir. Ankara'da havaalanında 100 Türkmen tarafından coşkulu bir şekilde karşılanmıştır. Ancak havaalanında karşılamayı filme alıp yayınlayacak olan Türkmeneli TV'ye Dışişleri Bakanlığı tarafından emir verildiği için Türkmeneli TV son anda havaalanına gelmekten vazgeçmiştir. Ankara'da yapılan görüşmelerde sözde taraflar arasında uzlaşma sağlanmış, ITC ve Dr. S. Ergeç'e yönelik komplo durdurulmuştur. Ancak AKP'nin çok kısa bir süre sonra ikinci kez Dr. Ergeç'e karşı komplo girişiminde bulunduğu görülmüştür. Bu çerçevede önce ITC'ye yapılan mali yardımlara büyük kısıtlama getirilmiştir. Barzani peşmergelerinden kaçarak birkaç aylığına Türkiye'ye sığınan ITC bölge liderlerine yapılan yardımlar dahi durdurulmuştur. İlginç bir gelişme de 25 Nisan 2005'te ITC'den ayrılan ve ITC'nin Erbil bürosunu Barzani peşmergelerinin desteği ile basarak tahrip ettikten sonra Barzani'den aldığı para ile "Türkmen İslam Hareketi" adlı kukla bir parti kuran Abdülkadir Bezirgan adlı şahıs Türk Büyükelçisinin istek ve desteği ile Kerkük'te Türkmen İslami Hareketi'nin bir şubesini açtığı ileri sürülmektedir.

27 Nisan'da ITC Yürütme Kurulu'nun ilk komploya imza bir bildiri yayınlayarak Dr. S.Ergeç'in tekrar görevden alındığını açıklamışlardır. ITC Genel Başkanı adına yapılan açıklamada bu kararın hukuksuz olduğu ve tanınmadığı bir kez daha açıklanmıştır.

Bağdat'ta AKP'nin Mayıs Komplosu

Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve Büyükelçi Murat Özçelik'in Mayıs 2008 başında Bağdat'a gerçekleşen ziyareti ise tam bir fiyaskoya dönüşmüştür. Kendisine karşı kurulan komploların arkasında AKP hükümetinin olduğunu bilen Dr. Sadettin Ergeç, Ahmet Davutoğlu tarafından 2 Mayıs'ta Bağdat Büyükelçiliği'nde düzenlenen ve komplocu Türkmenlerin de davet edildiği toplantıya katılmayı reddetmiştir.

Bu toplantıda Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Irak'ta yapılacak Ekim 2008 yerel seçimlere ITC'nin hazırlanması amacı ile 15 kişilik seçim koordinasyon heyeti kurmuştur. İlginç olan nokta, ITC mensubu parti genel başkanları, ITC mensubu olmayan parti genel başkanları, Türkmen milletvekilleri ve ITC'nin il temsilcilerinin bazılarının katıldığı koordinasyon heyetinde ITC Genel Başkanı S. Ergeç alınmamıştır. Böylece seçimler öncesinde Türkiye'nin eli ile ITC Türkmenlerin temsilci gücü olarak tasfiye edilmiştir. Dr. Ergeç'in koordinasyon heyetine alınmamasının gerekçesi olarak toplantıya katılmaması gösterilmektedir.

4 Mayıs'ta Kerkük'te Dr. Ergeç'in Kerkük Çarşısı'nda yaptığı ziyaret sırasında Türkmenler Dr. Ergeç lehine gösterilere başlamışlardır. Ancak bu gösterilerin Türkmeneli Televizyonu'nda gösterilmesi Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi ve Musul Başkonsolosu tarafından yasaklanmıştır. Bunun üzerine Kerkük Türkmenleri Türkmeneli Televizyonu'nun Kerkük temsilciliğini basarak, yayın politikasını protesto etmişlerdir. Bunun üzerine Bağdat Büyükelçisi Derya Kanbay, Dr. S. Ergeç'i tekrar tehdit etmiştir. Dr. S. Ergeç'in aynı zamanda bir Irak milletvekili olduğu unutulmamalıdır (Cumhuriyet, 5 Mayıs 2008, Bahadır Selim Dilek, "ITC'de sular durulmuyor").

ITC'nin İslamileştirilmesi Operasyonu Diğer Hedefi

ITC Başkanı Dr. Sadettin Ergeç'in ITC Başkanlığı görevinden alınmasının arkasındaki asıl proje, ITC içindeki İslami eğilimli ve AKP bağlantılı Türkmen Adalet Partisi'ni ve bu partinin lideri Enver Bayraktar'ı ön plana çıkarmaktır. Enver Bayraktar, Suriye'de ikamet eden ve akıl hocası olan Hasan Turan adlı kişi ile yakın ilişki içindedir. Ailesi Suriye'de yaşamaya devam eden Hasan Turan aynı zamanda Kerkük İl Meclisi üyesidir. Hasan Turan, AKP'nin ekonomik yardım yaptığı ve Türkiye'nin son kara operasyonuna şiddetle muhalefet eden "Irak İslam Partisi" adlı bir Sünni Arap partisi adına çalışmaktadır. Enver Bayraktar'ın da Hasan Turan gibi ailesinin ve kendisinin kısa bir süre önceye kadar Suriye'de yaşadığı biliniyor. Bayraktar da Türkmen AKP'si kurulmadan önce Irak İslam Partisi'nde çalışmaktaydı.

AKP ve AKP'ye bağlı sivil toplum örgütleri bir süreden bu yana Türkmen Adalet Partisi'ne partizanca bir tavır ile siyasi ve mali destek verdiği bilinen bir gerçektir. Ulaşılan aşamada AKP destekli bir darbe ile ITC Başkanı Sadettin Ergeç'in tasfiyesini Irak Türkmen Cephesi'nin de önemsizleştirilerek tasfiyesi hedefi izlemektedir. ITC'nin önemsizleştirilmesi ve Türkmen partilerinden bir parti haline getirilmesi sürecinde AKP Türkmen Adalet Partisi'ni ön plana çıkarmayı hedeflemektedir.

Altı çizilmesi gereken bir noktada her şeye rağmen Türk Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin AKP'nin ITC'nin İslamileştirilmesi operasyonundan hoşlanmadıklarıdır. Bundan dolayı son aşamada Dışişleri Bakanlığı Dr. Ergeç'ten yana tavır alabilir. Ancak, Dışişleri Bakanlığı'nın Dr. S. Ergeç'e yönelik AKP operasyonu ile Dr. Ergeç'i sarsarak, Ergeç'in Denktaşlaşma sürecini durdurmak ve Dr. Ergeç'i kontrol edilebilir hale getirmek için kullanmaktadır.

AKP'nin amacı ise ITC'den Dr. Ergeç'i ve milliyetçi demokrat kadroları tasfiye ederek ITC'yi İslamileştirmektir. Ancak ITC'nin İslamileştirilmesi durumunda Şii Türkmenler ITC'den tamamen ayrılacaklardır. Çünkü bugün ITC'de Sünni Türkmen ve Şii Türkmenleri bir arada tutan ITC'nin mezhepler üzeri konumudur. ITC'nin Müslüman Kardeşler Örgütü'nün eline geçmesi ile bu sona erecektir. Böylece, ITC'nin içi boşalacak, Irak İslam Partisi'nin denetimine girecektir. Irak İslam Partisi, KDP ve KYB ile Aralık 2007'de yaptığı özel bir anlaşma ile Sincar ve Telafer'i de kapsayacak şekilde Musul Vilayetinin %70'ini vermeyi kabul etmiştir (Haq News Agency, December 29, 2007). Böylece Telafer'in Federe Kürt Yönetimine bırakılması sürecine Türkmenlerin ITC üzerinden direnmesi de mümkün olmaktan çıkacaktır.

Irak'ın ve Irak Türkmenlerinin kaderleri açısından yaşamsal önem taşıyan bugünlerde AKP'nin Türkmenleri dar partizan hesaplarla birbirine düşürücü hatta silahlı çatışmaya itebilecek olan tavrı Türkiye'nin yüksek menfaatleri açısından ne kadar büyük tehdit içermekte ise AKP'nin ne kadar Türkiye'nin menfaatlerini çiğneyebileceğini gösteren bir diğer örnektir.

Not: Telafer'e ilgili gelişmeleri www.telafer.com adresinden izleyebilirsiniz.

Son ekleyen 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Editörü

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display