BARZANİ'NİN TÜRKİYE, ALMANYA, AVUSTURYA VE FRANSA ZİYARETLERİ
 Bu sayfayı yazdır

BARZANİ'NİN TÜRKİYE, ALMANYA, AVUSTURYA VE FRANSA ZİYARETLERİ

Irak'ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani neredeyse Haziran ayının tamamını kapsayan bir şekilde bir ziyaret programı gerçekleştirmiştir.

Irak Anayasası çerçevesinde Irak'ın federal bir birimi olma özelliğini taşıyan Bölgesel Kürt Yönetimi bir taraftan Irak'ın içindeki siyasal konumu itibariyle faaliyetler gerçekleştirmekte diğer taraftan da yasal çerçeve içerisinde uluslararası camiadaki konumunu sağlamlaştırmaya dönük girişimlerde bulunmaktadır. 7 Mart genel seçiminin ardından hükümet kurma çalışmalarının hala devam ettiği, şiddet eylemlerinin aralıklarla sürdüğü, Türkiye ve İran'ın terör olayları gerekçesi ile Irak'ın kuzeyine yönelik askeri girişimlerinin cereyan ettiği bir ortamda Mesut Barzani oldukça uzun bir zaman dilimini kapsayan bir ziyaret programı gerçekleştirmiştir. Bu çerçevede Mesut Barzani'nin 2 Haziran akşam üzeri Türkiye'ye gelmesi ile başlayan programı Almanya, Avusturya ve Fransa ziyaretlerinin ardından 24 Haziran tarihinde Erbil havaalanına dönmesi ile neticelenmiştir.

Mesut Barzani ilk ziyaretini yaklaşık 6 yıllık bir aradan sonra Türkiye'ye gerçekleştirmiştir. Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yapmış olduğu resmi davete cevaben gerçekleşen bu ziyaret Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik son dönemde izlemeye çalıştığı politikanın yansımalarını taşıyan bir ziyaret olmuştur. Irak'ın kuzeyi ile olan ilişkililerini terör sarmalından kurtarmaya çalışan Ankara yönetimi Bölgesel Kürt Yönetimi ile olmasını dilediği ilişki boyutunu daha çok siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlara kaydırmaya çalışmaktadır. Barzani'nin Türkiye'deki ziyaret yelpazesinin içinde resmi ziyaretlerinin yanında TÜSİAD, bazı köşe yazarları, İstanbul Valisi, bir düşünce kuruluşu ve Türkiye'deki Arap ülkeleri diplomatik temsilcileri ile görüşmelerin bulunması ve bizzat devlet televizyonu olan TRT'nin programına konuk olması ikili ilişkilerin farklı bir boyut kazanma evresinde olduğunu göstermektedir. Şüphesiz ilişkilerin bu boyutlara ulaşması noktasında en önemli husus Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun da vurguladığı gibi terör unsurlarının Irak'ın kuzeyi kaynaklı mevcudiyetini devam ettirip ettirmemesidir. Bu yüzden ikili ilişkilerin geleceğini Bölgesel Kürt Yönetimi'nin takip edeceği politikanın belirleyeceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Mesut Barzani'nin Türkiye'den sonraki ilk durağı Almanya olmuştur. Almanya Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve Irak'ın Almanya Büyükelçisi tarafından havaalanında karşılanan Barzani Alman Parlamentosunu ziyaret etmiş, Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle ile görüşmüş, birçok siyasetçi ve akademisyenin de hazır bulunduğu Alman-Kürt Dostluk Derneği açılış törenine katılmış ve Alman Stratejik Araştırmalar Merkezi KORBER'in vermiş olduğu yemekli toplantıya iştirak etmiştir. Tüm bu ziyaretlerinde Barzani Almanya ile Bölgesel Kürt yönetimi arasındaki ilişkilerin tarihi olduğuna vurgu yapmış, bundan sonraki süreç içerisinde de Almanya ve Avrupa Birliği'nin Irak'ın kuzeyinin kalkınmasında çok önemli roller oynayabileceğini ifade ederek AB'nin lokomotiflerinden Almanya üzerinden tüm Avrupa'yı Irak'ın kuzeyine davet etmiştir.

Mesut Barzani Almanya'dan sonra Avusturya'ya bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Barzani Irak'ın kuzeyinde petrol ve doğalgaz alanında faaliyet gösteren 17 farklı ülkeden 35 dünya firmasından birisi olan OMV şirketinin ülkesi Avusturya'da, siyasi yaşamının son 30 yılında Kürt sorununun çözümü için çok çaba sarf ettiğini ve Kürtlerin de ana dillerini özgürce konuşacakları, kültürlerini yaşatabilecekleri bir vatanları olmasını dilediğini zaman zaman ifade eden Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ile görüşmüştür. Barzani – Fischer görüşmesi esnasında şüphesiz siyasi ve ekonomik konuların yanında Barzani yönetimini eleştirdiği için 2005 yılı Ekim ayında tutuklanıp 30 yıla mahkum olan ancak uluslararası tepkiler neticesinde serbest bırakılan Avusturya vatandaşı Kürt Dr. Kemal Said Kadir de görüşme konusu olmuştur. Nitekim ekonomik ve dolayısıyla siyasi ilişkilerin son derece olumlu ilerlediği bir ülkenin vatandaşı olan bir Kürt isminin sürekli ve sert bir şekilde Barzani karşıtı tutum izlemesi Mesut Barzani başkanlığındaki Kürt Yönetimini rahatsız etmektedir.

Mesut Barzani'nin son durağını Fransa ziyareti teşkil etmiştir. 14 Haziran'da başlayan Fransa ziyareti çerçevesinde Barzani ilk önce Cumhurbaşkanı Sarkozy ile Elysee Sarayı'nda bir görüşme gerçekleştirmiştir. Görüşme neticesinde Sarkozy Kürt Yönetimi ile var olan ilişkilerinden memnuniyet duyduklarını ve Kürtlerin Irak siyasetindeki olumlu konumunu takdir ettiklerini ifade etmiştir. Barzani de ikili ilişkilerden duyduğu memnuniyeti dile getirdikten sonra Kürt Yönetimini ziyaret etmek istediğini belirten Sarkozy'ye resmi davetini sunmuştur. Beraberindeki heyet ile birlikte Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ile de bir görüşme gerçekleştiren Barzani bu görüşmenin ardından Kürt Yönetimi ile Fransa arasında uzun dönemli ticari, ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirmeye yönelik bir bildiriye imza atmışlardır. Bu bildiri çerçevesinde Fransız yönetimi Kürt Yönetimine bahsi geçen alanlarla ilgili konularda yardım edecek ve eğitim, kültür, teknoloji gibi alanlarda da gerekli koşullarda eğitim desteği sağlayacak. ABD'nin Ortadoğu'daki faaliyetlerini destekler mahiyette bölgede son derece aktif bir rol almaya çalışan Fransa Irak özelinde de Kürt Yönetimi nezdindeki girişimleri ile nüfuzunu ilerletmeye çalışmaktadır. Diğer taraftan da Kürt Yönetiminin tüm dünya ülkelerini yatırımlar noktasında bölgeye davet eden yasal düzenlemeleri gerçekleştirmiş olması Kürt Yönetimi ile Fransa'nın ortak bir paydada buluşmalarına vesile olmaktadır.

2 Haziran günü ayrıldığı Erbil'e Türkiye, Almanya, Avusturya ve Fransa ziyaretlerini gerçekleştirmiş bir şekilde 24 Haziran akşamı geri dönen Mesut Barzani'nin bu ziyaretleri Kürt Yönetiminin kendi üzerinde bir ekonomik bağlılık yaratarak siyasi destek arama gayretlerinin tezahürü niteliği taşımaktadır. Nitekim daha önceki tartışma konularından olan Kürtlerin bağımsız bir devlet kurma düşünceleri bu ziyaretlerde mevzu bahis olmamış ve Barzani Türkiye hariç diğer tüm ülkelerde Irak ve Bölgesel Kürt Yönetimi bayrakları önünde resmi temaslarını gerçekleştirmiştir. Bu noktada Iraklı Kürt unsurların yine son derece pragmatik davranarak bağımsız bir devlet söylemi ile tepki çekmek yerine şu anki zaman diliminin yaratmış olduğu duruma göre hareket kapasitelerini arttırma gayretleri içinde oldukları anlaşılmaktadır.

Son ekleyen 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Editörü