< < Libyalı Muhalif Komutan Suriye Sınırında, Ekibi Topkapı’da İnsan Avında
 Bu sayfayı yazdır

Libyalı Muhalif Komutan Suriye Sınırında, Ekibi Topkapı’da İnsan Avında

Adını Libya’daki direnişte muhaliflerin lideri konumundaki komutanlardan biri olarak duyuran Abdülhekim Belhac, daha önce aylarca ABD tarafından El Kaide mensubu olarak hapishanede tutulmuştur.

Şu anda ise yaklaşık 700 kişilik savaşçı ekibiyle Türkiye – Suriye sınırına yerleştiği ve Esad Yönetimi'ne muhalif grupların eğitilmesinde ve hazırlıkların tamamlanmasında rol aldığı iddia edilmektedir.


APS Haber Ajansı'nın yazdığına göre; Belhac, Selim El Avani takma adıyla Türkiye'ye geçmiş ve buradan da Suriye muhaliflerini komuta etmek üzere Suriye sınırına yerleşmiştir. Bu habere göre; Katarlı yetkililerin emriyle Türkiye'ye geçebilmiş ve kendisine, gerekli ihtiyaçlarının Türkiye tarafından temin edileceği söylenmiştir. [1]


Belhac kimdir?


Abdülhekim Belhac, Afganistan'ın Sovyet direnişinde bir mücahit olarak savaşa katılmış ve ABD tarafından El Kaide militanı olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştır. Belhac,daha sonra Libya'da Kaddafi'ye karşı yürütülen muhalif hareketin başında kendini göstermiştir.


Belhac'ın CIA tarafından özellikle Kaddafi'ye karşı Libya'ya yollandığı ve şu anda da Suriye sınırında aktif rol oynadığı iddia edilmektedir.


Libya'da gerçekleştirilen operasyonun 2007 yılından itibaren planlandığı ve NATO'nun ve İngiliz istihbarat örgütü MI6'nın da bu sürecin planlayıcısı olduğu da başka bir iddiadır. Bu bağlamda, Belhac'ın hapisten çıkma hikayesi de ilginçtir. Belhac ve sayısı yüzleri bulan diğer Libya İslami Savaşçılar Grubu militanın Mart 2010'da gerçekleşen serbest bırakılması, Norman Benotman adlı, İngiltere tarafından sığınma hakkı verilen bir diğer militanın Kasım 2007'de yazdığı bir mektuba kadar dayanmaktadır. Benotman mektubunda şiddet eylemlerini kınamış ve El-Kaide'yi İslam dünyasındaki tüm eylemlerinden vazgeçmeye çağırmıştır. Bu mektup Libya İslami Savaşçılar Grubu ile Libya Hükümeti arasındaki diyalog sürecini başlatmış, iki sene sonra örgüt geçmişteki hükümet karşıtı eylemlerinden ötürü özür dilemiş ve Cihad'ın kılıç ile savaşmaya indirgenmesinin büyük bir hata ve eksiklik olduğunu belirten bir açıklama yapmıştır. Aslında Belhac'ın ve diğer militanların hapisten çıkarılması ve hem Libya hem de Suriye'deki silahlı muhalif hareketlerde etkin olmalarında bugün Libya siyasetinde oldukça önemli olan bazı aktörlerin rolü vardır. Bu aktörlerden biri Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil'dir. Ocak 2007'de Kaddafi Hükümeti'nin Adalet Bakanı olan Mustafa Abdülcelil bu görevi üstlendiği günden beri NATO Müdahalesinin yolunu açacak birçok önemli adım atmıştır. Bu adımlardan ilki de Belhac'ın da aralarında olduğu tutukluların serbest bırakılması projesinin hayata geçirilmesidir. Abdülcelil tutukluların serbest bırakılmasında perde arkasında önemli bir rol oynayarak planın yasal altyapısını hazırlarken bu kararın sorumluluğunu da Seyfülislam Kaddafi'nin üzerine yıkarak, bütün olumsuz tepkilerin onun üzerinde toplanmasını sağlamıştır. Bu program sonucunda serbest kalan Abdülhekim Belhac, serbest kaldığı ilk günden itibaren ayaklanmanın tek deneyimli ve eğitimli savaşçı birimini oluşturmaya başlamıştır.Ocak 2010'da Abdülcelil tutukluların serbest bırakılması planı hızlandırılmazsa istifa edeceğini açıklamıştır. Libya'da ayaklanmaların ikinci gününde ise tutukluların son bölümü olan 100 Libya İslami Savaşçı örgütü üyesi serbest bırakılmış, bunun ardından da Abdülcelil Libya Ulusal Geçiş Konseyini kurmak için Adalet Bakanlığından istifa etmiştir.[2]


Batı yanlısı özelleştirme politikalarının yasalaştırılmasında da önemli bir rol oynayan Abdülcelil'in ve Kaddafi rejiminde Ulusal Ekonomik Kalkınma Kurulu başkanı olarak görev yapan, özelleştirme ve serbestleştirme politikalarına olan yoğun teşviki ile tanınan Mahmud Cibril'in Kaddafi dönemindeki görevlerine getirilmesinde İngiliz İstihbaratı MI6'nın etkisinden söz edilmektedir. Burada MI6 ajanı olan ve 2004 yılında resmi olarak görevi bırakan Mark Allen ismi öne çıkmaktadır. Allen 2004 yılında İngiltere hükümeti tarafından tüm güvenlik prosedürlerinden muaf tutularak British Petroleum (BP) şirketinde önemli bir pozisyona getirilmiştir. Allen, BP ile Libya hükümeti arasında 2007 yılında yapılan 15 milyar dolarlık anlaşmanın imzalanmasını sağlayan en önemli isimlerden biridir. Bunun yanında Allen'ın tutukluların serbest bırakılması planının arkasındaki isimlerden biri olduğu da bir İngiliz gazetesinde yer almıştır.[3]


Belhac'ın Suriyeli muhaliflerin silahlı gücü olan Özgür Suriye Ordusu ile olan bağlantısı ise Libyalı rakip bir muhalif grubun Belhac'ı Trablus havaalanında yakalayarak sahte pasaportla yurtdışına çıkmakla suçlaması ile ortaya çıkmıştır. Belhac ancak Libya Geçici Başkanı Abdülcelil'in telefon ederek Belhac'ın serbest bırakılması talimatını vermesiyle yurtdışına çıkabilmiştir. Bundan sonra Belhac ile birlikte olan askerlerden biri Belhac'ın Özgür Suriye Ordusu liderleri ile görüşmek için Abdülcelil tarafından İstanbul'a ve Suriye-Türkiye sınırına gönderildiğini söylemiştir.[4]


Moskova: 'Zerre geri adım atmayın'


Peki, Batı neden Belhac gibi birini Suriye'de devreye sokmuştur? Bunun nedeninin Rusya ve Çin'in BM'deki veto gücünü Suriye konusunda devreye sokarak BM'yi devre dışı bırakabilmesi ve Rusya'nın Suriye'ye olan desteğinden vazgeçmemesi olduğu söylenebilir. Öyle ki, Rusya'nın son aylarda Suriye'yle işbirliğini olağanüstü derecede artırdığı ve Ortadoğu'daki önemli bir müttefiki yerinde tutma çabalarına hız verdiği gözlenmektedir.


Suriyeli üst düzey bir yetkilinin açıklamasına göre; geçtiğimiz günlerde Rusya'dan içinde önemli makamların bulunduğu bir heyet Suriye'ye görüşmelerde bulunmak için gelmiştir. Buheyet, gerekli analizleri ve öngörüleri Şam'a sunmuştur.


Üst düzey Rus diplomatların bu analizlerinde, özellikle Suriye'nin Rusya için jeopolitik öneminin vazgeçilmez olduğu vurgulanmıştır. Bu ülkeye uygulanacak olan her türlü yaptırıma ve artacak baskıya karşı duruşunu koruması tavsiye edilmiş ve Rusya'nın bu politikasının arkasında olacağı ve daha çok imtiyaz verileceği belirtilmiştir.


Kremlin'in Şam'a verdiği 'reform' mesajının bir an önce uygulamaya geçirilmesinin öneminin de altı çizilmiştir. İç siyasi yapısındaki iyileştirmenin devamının, dış politikadan ayrı olarak hayata geçirilmesinin önemi vurgulanmıştır.


Bu heyetin Esad Yönetimi'ne söylediği bir başka husus da, Suriye'nin bölgede Rusya'nın stratejik ortağı olduğunun unutulmaması gerektiği olmuştur.[5]


Bu bağlamda Rusya'nın Suriye'ye 300 milyon dolarlık bir silah anlaşması çerçevesinde süpersonik gemi savar Yakhont füzelerinin sevkiyatına başladığı iddia edilmektedir. Söz konusu füzelerin Suriye'nin bütün kıyı kesimini olası bir saldırıdan koruma kapasitesine sahip olduğu söylenmektedir. Ayrıca Rusya'nın Kuzey Filosu'ndan Suriye'deki Tartus deniz üssüne savaş gemileri göndereceği ve gemilerin de Aralık ayı sonuna doğru Suriye karasularında olacağı söylenmektedir.


Rusya'nın Suriye'ye verdiği 'çok önemli' bilgi


Suriyeli üst düzey yetkilinin iddiasına göre; Rus kaynaklarının Suriyeli güvenlik güçlerine verdiği bilgide, Türkiye'nin sınırda askeri harekat için hazırlıklar başlattığına dikkat çekilmiştir. Bu nedenle Suriye'nin sınıra ve özellikle İdlip Bölgesi'ne asker yerleştirmesinin gerekliliğinin üzerinde durulmuştur.


Aynı Rus kaynakları, Kaddafi'ye muhalefetin askeri kanadının lideri Belhac'ın Suriye sınırına yerleştiğini bildirmiş ve ekibinin Türkiye'den Suriye'ye geçişinin sağlanmaya çalışıldığının istihbarat bilgisini Şam'a ulaştırmıştır.


Verilen bu bilgiler doğrultusunda Suriye, sınırının 20 km derinliğe kadar olan kısmını 'askeri kapalı bölge' ilan etmiştir.[6]


Topkapı'da yaşanan olaydaki Libyalı kim?


Topkapı Sarayı'nın önünde yaşanan silahlı saldırıyı gerçekleştiren Libya uyruklu Samir Salem Ali Elmadhavri'ninde Libya'da batı desteği ile kanlı bir muhalefet yürüterek Kaddafi'ye karşı olan güçlerin komutanlığını yapan Belhac'ın Türkiye üzerinden gelen ekibinde bulunan isimlerden biri olduğu düşünülmektedir.


Sonuç


Batı desteğiyle Kaddafi yönetimine muhalif grupların askeri koordinasyonunu sağlayan ve Trablus'un ele geçirilmesinde önemli rol oynayan Abdülhekim Belhac'ın, geçmişte sadece bir El Kaide militanıyken, bugün, Suriye'ye olası müdahalenin söz konusu olduğu bir dönemde, batı tarafından hayata geçirilen bir projenin önemli halkalarından biri olarak ortaya atıldığı görülmektedir. Rusya ve İran'ın Suriye konusunda direnç gösterdiği bir noktada, batının da dolaylı ancak meşru olduğu tartışılabilecek bir zeminde mücadeleye dâhil olduğu söylenebilir.








[1]مسکو: ذره‌ایعقب‌نشینینکنید, http://www.tabnak.ir/fa/news/207572/مسکو-ذره‌ای-عقب‌نشینی-نکنید, 2 Aralık 2011



[2] Libya Invasion Planned by NATO Since 2007 with the Support of MI6, Global Research, 27 Eylül 2011, http://www.globalresearch.ca/index.php?context=va&aid=26804



[3]Steve Bird, The spy who quit MI6 for BP's oil cash... and set in train Labour's love-in with tyrant Gaddafi, , 6 Eylül 2011, Daily Mail, http://www.dailymail.co.uk/debate/article-2034059/Sir-Mark-Allen-The-spy-quit-MI6-BPs-oil-cash--set-train-Labours-love-tyrant-Gaddafi.html



[4] Leading Libyan Islamist met Free Syrian Army opposition group , The Telegraph, 27 Kasım 2011, http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/africaandindianocean/libya/8919057/Leading-Libyan-Islamist-met-Free-Syrian-Army-opposition-group.html



[5] «عبدالحکیمبلحاج» درمرزسوریهمستقرشد , http://www.tabnak.ir/fa/news/207271/,30 Kasım 2011



[6] A.g.e.