Bu sayfayı yazdır

Kraliçe’ siz bir Dünyada Birleşik Krallık

Yazan  09 Eylül 2022

Kraliçe deyince gözümün önüne hemen 2. Elizabeth gelirdi.

Oysa Kraliçe Süreyya, Şahbanu Ferah Pehlevi İran’da; Kraliçe Muna ve Nur el Hüseyin ve şimdi Kraliçe Rania Ürdün’de; Kraliçe Frederika Yunanistan’da, Sofia İspanya’da, Juliana Hollanda’da, Margrethe Alexandrine Danimarka’da; Kraliçe Silvia İsveç ve Sonja Norveç’te hep vitrindeydi. Ama 2. Elizabeth bambaşka, temsil ettiği dönem belki diğerlerine göre daha farklıydı. Uzun yaşam ve hükümdarlığında görüp geçirdikleri, değişen dünya ve özel yaşamında aile içinde cereyan eden olaylar karşısında yıkılmadı, düne kadar hep ayakta kaldı. Zamana direndi. Dünyaya gururla baktı ve sonunda veda etti.

Son ve İlk Görev

Babası 6. George’un öldüğü 6 Şubat 1952 de beklemediği bir görevi üstlenmiş, 2 Haziran 1953 de Kraliyet tacını başına giymişti. Savaş sonrasının zorlukları ülkesinin üzerinde kara bulut gibiydi. Yokluk ve kıtlıklarla başlayan bir saltanat, kraliyet ailesinin de çekilen sıkıntıları göğüslemesini gerektirmişti. Birleşik Krallığın (BK) dünyanın batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine uzanan sömürge bağlantısı onun için zaman zaman zorluk, zaman zaman büyük bir onurdu. 1960 lı yılların bağımsızlık rüzgârlarından İngiliz Krallığı da nasibini alırken gelişmeleri zaman içinde donmuş ama sevecen gülümsemesi ile izledi. Şimdi İngiliz ülkeler topluluğunun (British Commonwealth) 54 üyesi 2. Kraliçe Elizabeth’in vefatını derin bir üzüntü izliyor ve resmi yas tutuyor. Dünya bundan sonra Kraliçeyi vefatından iki gün önce, yeni Başbakan seçilen adaşı Liz Truss’a görev verirken hatırlayacak. Yine sıcak bir şekilde gülümsüyordu. Ama bir hayli zayıflamıştı. Gülen gözleri toprağa bakıyor gibiyi. O gün gelenekleri esnetip sağlık gerekçesi ile anayasal ve geleneksel yükümlülüğünü İskoçya’daki Balmoral şatosunda yerine getirdi. Ne yaptığının farkındaydı. 96 yaşında ülkesine karşı son görevini deruhte etti ve ardından son uykusu için ölüm döşeğine yattı. Kaderin garip tecellisi, şimdi Brexit sonrasında sorunlara gark olmuş Birleşik Krallık’ın 56. Başbakanı olan Liz Truss’ın ilk görevi Kraliçenin cenaze töreni ile ilgilenmek olacak. Ya sonra?

Meşruti bir Monarşi ’de Başbakan Olmak

BK da Başbakanlık mevkii 1721 den beri var. O zamandan bu güne dek Kral ve Kraliçeler tarafından görevlendirilerek görev alan 56 Başbakan arasında 9 tanesi 10 yıldan fazla görev yapmış. 20 yıl görev yapan ilk başbakan Sir Robert Walpole a karşı, 1827 yılında sadece 119 gün Başbakanlık yapan George Canning de var. Şimdi Liz Truss, müteveffa Kraliçe Elizabeth’in görevlendirdiği 15. Başbakan olarak tarihe geçecek. Bakalım Başbakanlığı ne kadar sürecek!  Kraliçe’nin yerine hemen Kral olan 3. Charles’ın dönemine denk gelmesi belki bir başka şansızlık. Kral’ın yürütmeye müdahalesi elbette olmayacak. Ancak 3. Charles, BK kamuoyunu kendisini daha yakından tanımaya ve kabul etmeye ikna etmek zorunda olan bir Kral. Bu ise yeni Başbakanın üzerinde Monarşinin geleceği ile ilgili bir gölge olabilir. Bunun da ötesinde Truss’un göğüslemesi gereken sayısız zorluk var. Bir kere sırtında yere göğe koyamadığı selefi Boris Johnson’dan kalan kötü ekonomik ve bürokratik bir miras var. Brexit sonrasında ortaya çıkan zorlukların henüz üstesinden gelinmiş değil. BK ekonomisi çıkmazda, dış ilişkileri karmaşık. Fransa ile balıkçılık, Rusya ile enerji sorunları, AB ile ikircikli bir Kuzey İrlanda sorunu var. Truss, Johnson’ın takipçisi. Bu açıdan durum ümitsiz. Truss’ın topluma en sıcak görünen yanı, ülkesinin sadece ve sadece Muhafazakâr Partisi tarafından başa getirilen üçüncü kadın başbakan olması ve kurduğu hükumetteki kültürel çeşitlilik. Hoş zaten son yıllarda kurulan her hükumet adeta sadece İngiliz adalarını değil,  aynı zamanda İngiliz Ülkeler Topluluğunu temsil eder gibiydi. Şimdi Truss kabinesinde bu daha da görünürlük kazandı. Ancak bu bile Truss’ın bakan seçimini liyakatten çok ubudiyete dayandırması olarak yorumlanıp eleştiriliyor. Ama bence yeni Başbakanın en büyük avantajı kendisinden olan beklentinin fevkalade düşük olması ve geçici kabul edilmesi. Elde ettiği en küçük başarı, önemsenerek Truss’ın önündeki siyasi yola kaldırım taşı döşeyecek.

Tuzaklara Takılan bir Ekonominin Derdine Çare Bulmak     

Truss’dan büyük mucize beklemek haksızlık. Çünkü Birleşik Krallık ekonomik verimlilik performansı açısından son 15 yıldır zaten aynı yere çakılıp kalmıştı. Şimdi Truss kulağa hoş gelen bir ifade bulmuş. Ülkesini “yüksek hedefleri olan millet(Aspiration Nation)” olarak heveslendirip, gururlandırıyor. Ama bu hamasi gururun içini doldurmak için itici gücünün bir yerden gelmesi gerekiyor.  Yavaşlayan büyüme, hayat pahalılığı BK da yaşam standartlarını aşındırıyor.  Yeni hükumet vergileri indirecek. Ama yoksul kesime enerji faturaları için ödeme desteği verecek. Her konuta bir yıl içinde 400 İngiliz Pound’u ödenecek Bu nereden verilecek? Büyüme nasıl canlandırılacak? Bizdeki gibi aile mücevheri niteliğindeki fabrikalar, araziler, şatolar ve limanlar yabancılara mı satılacak? Öyle denetimsiz sattırılır mı? Orası Türkiye’mi? Elbette değil. Yüzde 10.1 enflasyonun çok yüksek, yüzde 3. 8 işsizliğin kabul edilmesi zor olduğu bir ülke BK. Üstelik geleneklerine ve düne kadar Kraliçenin temsil ettiği monarşi de dâhil olmak üzere değerlerine çok bağlı bir ülke orası. Yılsonu olarak tahmin edilen yüzde 3.6 büyüme, ne Birleşik Krallığı, ne de Truss’ı kurtarmaya yetmez.   Şimdi Brüksel de Truss’dan güvence istiyor. Özellikle Kuzey İrlanda ile ilgili bir güvence bu. İrlanda Denizi’nin ötesindeki kara sınırı Truss için mayın dolu. Bir basarsa kendi bacağı da kopar, Kutsal Cuma anlaşması da bozulur. Bu da Truss’dan beklenen ama bulunacağı kuşkulu olan toplumu birleştirme ve bir arada tutma işlevine düğümleniyor.      

 Elizabeth ve Liz Farkı

Kraliçe son görevini adaşına Başbakanlık makamını tevdi ederek yaptı demiştim. Evet, her ne kadar kraliçe çocukken kendisine Lilibeth demiş olsa bile Liz, Elizabeth’in kısaltılmışı.  Şimdi acaba bu kısaltma, birleştirici özelliğe ne kadar yansıyacak? Merhum Kraliçe iki aya yakın bir zamandır İskoçya’nın Aberdeenshire bölgesinde yer alan Balmoral şatosunda, ailesinden uzak istirahatteydi. Ama öyle görünüyor ki ölümü için sanki İskoçya’yı seçmiş. İskoçya 70 yıl hüküm süren Kraliçenin gözlerini yumduğu BK parçası. Eğer yeni bir referandumla, 2023 yılında Birleşik Krallıktan ayrılıp, ayrılmama kararı sorulacaksa, İskoç halkı Kraliçenin bu son jestini unutmayacak ve ona göre oy verecektir. Açıkça Kraliçe 2. Elizabeth BK için hep birleştirici bir figürdü. Bu dünyaya veda ederken de bunu korudu. Gerisini İskoç halkı iyi düşünmeli. İskoçya Birlikte kalma kararı alırsa bu da Liz Trust’ın değil, 2. Elizabeth’in son başarısı olacaktır.

 

 

Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Misafir Yazar