ABD’den Fener Hamlesi

Yazan  29 Ekim 2021

Fener Rum Patriği Bartholomeos, 12 yıl sonra ilk kez ABD’yi ziyaret ediyor. Bu ziyaret, hem Türkiye, hem de bölge ülkeleri açısından yankıları olacak bir program.

23 Ekim’de başlayan ve 3 Kasım’a kadar sürecek olan bu programda Fener Patriği, ABD Başkanı Joe Biden’la ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’la görüştü. Biden’la görüşmesinde Bartholomeos, Türkiye’de patrikhanenin içinde bulunduğu durumdan yakındı ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması gerektiğini söyledi ve ABD’yi yardıma çağırdı. Biden da, ona destek verdi. Bartholomeos: “Biden, iman ve vizyon sahibi” Biden’dan ve Blinken’dan destek alan Bartholomeos, Biden’ı, “iman ve vizyon sahibi bir lider” olarak nitelendirdi.

Bartholomeos: “Ortodokslar’ın Ağabeyiyiz” Bartholomeos, görüşmede, Rus Ortodoks Kilisesi’nin Ukrayna’daki tutumunu eleştirdi ve Fener’in, diğer Ortodoks kiliselerinin “ağabeyi” olarak, onlara liderlik etme sorumluluğunun olduğunu öne sürdü. Bartholomeos’un bu ziyaretinde basına yansıyanlar, ABD’yle Fener’in Türkiye ve bölgeye yönelik tutumlarının netleştiğini gösteriyor.

Şöyle özetleyelim:

- Fener Patrikhanesi, “ağabey” olduğunu söylese de, aslında, Ortodoks dünyasında mutlak yetkilere sahip değil (Vatikan’ın Katolik dünyasındaki yetkilerine sahip değil). Ortodoks dünyasında, sayıları 14 (veya 15) olan bağımsız (otosefal) kilise var ve Fener, bunlar arasında “eşitler arasında birinci” olarak kabul ediliyor. Diğerleri, Fener’e “ağabey” dese de, Fener’in gerçek anlamda liderliğini, hiçbiri kabul etmiyor. Fener’i Ortodoks dünyasının gerçek lideri yapmaya çalışanlar, Ortodoks mezhebinden olmayan ABD yöneticileri.

ABD, 1940’lardan beri, Doğu Avrupa ve Balkanlar’da yaşayan Ortodoks halkları kendi etkisi altına almak için, Fener Patrikhanesi’ni kullanıyor ve bu politikasını daha iyi uygulayabilmek için de, onun diğer Ortodokslar tarafından lider olarak tanınmasını istiyor. Türkiye’ye de , “Fener’i ekümenik olarak tanıyın”, diye baskı yapması, bundan kaynaklanıyor. (Ekümeniklikten kastedilen, Fener’in bütün Ortodokslar’ın lideri olarak tanınması) Malum, Türkiye, Lozan Anlaşması çerçevesinde, Fener Patrikhanesi’ni, Türkiye’deki Rum Ortodoks cemaatin dini kurumu olarak kabul ediyor ve Fener’in Vatikanvari yetkilere kavuşmasını, istemiyor.

- Fener’in Ortodoks dünyasında en fazla çatıştığı odak olan Moskova Patrikhanesi, “biz, Fener’e hürmet ederiz, fakat dünyadaki en büyük Ortodosk cemaate sahip olan, biziz ve yüzlerce yıl, Fener’e biz yardım ettik. Fener bize ağabeylik taslamasın”, diyor. Moskova Patrikhanesi’ne göre, Fener’in Türkiye’de birkaç bin kişilik Rum Ortodoks cemaatinin kalmış olmasına karşılık, kendilerinin 200 milyonluk bir cemaati var. “Bu durumda, kim kime ağabeylik yapacak”, diyorlar. Ukrayna’da dini ve jeopolitik çatışma Hatırlayacağımız üzere, üç yıl önce Fener, Ukrayna’nın kendi alanına girdiğini ilan etmiş ve bu, Moskova’yla ilişkilerinin kopmasına neden olmuştu. Fener’in bu kararını Ortodoks dünyasında destekleyen pek çıkmadı. Ancak Rusya yönetimi, Fener’e yönelik tutumunu daha sert şekilde belli ediyor. Çünkü Rusya’ya göre bu olanlar, ABD’nin Rusya’yı çevreleme stratejisinin bir parçası.

- Biden, Fener konusunda, Trump yönetimine göre daha etkin bir politikayı savunuyor. Biden seçildiğinde, onu ilk tebrik edenlerden biri, Fener Patriği olmuştu. - Sözü edilen ruhban okulu, Ortodoks rahip yetiştirmenin ötesinde, Feenr’in ekümeniklik iddiasını perçinleyecek bir adım (bu okulda, Fener’in Türk makamlarını denetleme yetkisi olmayacak ve burada diğer Ortodosk ülkelerden rahip adaylarının okuması, Fener’in ekümeniklik iddialarını perçinleyecek. Fener, Yoksa rahip yetiştirecek okul, dünyada bolca var).

- Fener’in resmen ekümenik olarak tanınması halinde, patriğin ve diğer rahiplerin Türk vatandaşı olma şartı kaldırılacak. Bu da, Türkiye topraklarında, Türkiye’nin denetleyemeyeceği, civardaki Ortodoks ülkelerin siyasetine müdahale eden, devlet içi bir devletin oluşması demek olur. (Fener Patriği’nin türk vatandaşı olduğugünümüz şartlarında bile ABD bu kadar müdahil oluyorsa, Türkiye’de ABD vatandaşı rahiplerin görev yaptığı bir patrikhanede ABD’nin etkisi nasıl olur, tahmin etmek, zor değil). Fener’in ekümeniklik statüsü gündeme geldiğinde Türkiye’de bazı çevreler, “biz, kim oluyoruz da Ortodokslar’ın işlerine karışıyoruz. Onlara ekümenikliği tanıyalım gitsin”, diyorlar. Oysa ki, Fener Patrikhanesi’nin ekümenik olması gerektiğini savunanlar, ABD’nin Protestan ve Katolik siyasetçi ve devlet adamları. Yani mesele, hiç de Ortodokslar arasında olan bir dini mesele değil, hemen her inançtan siyasetçilerin karıştığı, politik bir mesele. Üstelik de, Türkiye’nin egemenliğini yakından ilgilendiren ve bizim yakından bilip takip etmemiz gereken bir mesele. Bu konuları ayrıntılı olarak, Cumhuriyet Yayınları’ndan çıkan “Rusya Batı Çatışması’nda Fener Rum Patrikhanesi” adlı kitabımda ele almıştım (internetten: https://www.cumhuriyetkitap.com.tr/rusya-bati-catismasinda-fener-rum-patrikhanesi adresinden alabilirsiniz). Ayrıca, Ankara Kitap Fuarı’nda 29 Ekim Cuma günü saat 15.00’te başlayacak olan imza etkinliğime ve 31 Ekim Pazar günü saat 15.00’daki söyleşime ve 16.00’daki imza günüme, ilgilenenleri beklerim.

Deniz Berktay

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Rus-Slav Araştırmaları Uzmanı

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display