21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Ekonomi Araştırmaları Merkezi Başkanı
Öncelikle Türkiye ekonomisinde herkesin kabul edeceği bazı tespitleri net bir şekilde ortaya koymak gerekmektedir. Türkiye ekonomisinin makro ekonomik göstergeleri 2014 yılından beri istikrarsız bir seyir gösterdiği herkes tarafından kabul edilmektedir.
2020 yılına Covid-19 salgını tüm dünyayı etkiledi. Sağlık krizi şeklinde başlayan etkilenme süreci dönüşerek insanlık ve ekonomik kriz olma yoluna girdi.
Gelişmiş ekonomiler kriz öncesindeki temel stratejilerinden tamamen çark etti. Aslında daha önceki krizlerde de kısmen bu tip örnekleri mevcuttu. Ancak yaşadığımız “sağlık krizi”nin boyutu yani ortaya çıkardığı “talep ve arz şokları” ve yakın zamanda özellikle gelişmiş olmayan ülkelerde yaşanması muhtemel “finansal şoklar” ile birlikte, 2020 yılında küresel ekonominin işleyişinde pek çok şeyi değiştirecek gibi görünmektedir.
Son günlerde Kanal İstanbul projesi yine gündeme gelmesi, tartışmaları da beraberinde getirdi. Bizde bu tartışmaya ekonomik boyutunu değerlendirerek katılalım istedik.
Türkiye ekonomisi hem uluslararası alandan hemde ulusal ekonomide kronikleşen sorunlardan dolayı resesyondan kurtulamamaktadır.
Ekonomik oyuncular (özellikle reel kesim) yaşadıkları piyasayı gözlemler sonra da kamu kurumlarının verilerini takip ederek, geleceklerine yön vermeye çalışırlar.
Türkiye ekonomisi son dönemde genci ihtiyarı, çiftçisi sanayicisi, işçisi memuru kadını erkeği herkesin dilinde. Kesinlikle ekonomide bir şeyler oldu. Herkesi etkilemeyi başardı.
Tugay Uluçevik - 24-05-2022
Rusya’nın geçtiğimiz 24 Şubat’ta Ukrayna’ya saldırması özellikle Avrupa devletlerinde güvenlikle ilgili endişeleri arttırdı.
Gözde Kılıç Yaşın - 24 Mayıs 2022
Karadeniz’e savaş gemilerinin giriş ve çıkışları kurallara tabi ve denetimi de Türkiye’dedir. Montrö Sözleşmesi, Türkiye’ye herhangi bir çatışmanın niteliğini ve kapsamını tek başına belirleme konusunda da geniş bir serbesti tanımaktadır.
Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya - 18 Mayıs 2022
Rusya-Ukrayna Savaşı üzerinden derin stratejiler, büyük gıda krizi endişelerini gündeme getirmiştir. Hemen her kesimin kenarından köşesinden tehlikeye temas etmesi olumlu bir gelişmedir.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü - 17 Mayıs 2022
Araştırmacı Yazar Duhan Alptürk İNCE
Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu - 16 Mayıs 2022
Jan Sibelius,en meşhur Fin bestecilerinden. Onun 1902 de tamamladığı ikinci senfonisi Finlandiya’nın kültürel uyanışına ivme vermiş, baskıcı Çarlık rejimine karşı isyanın yankısı olmuş ve yüreklerdeki bağımsızlık ateşini körüklemiştir.