11 Mart 2025

OBAMA VE NOBEL

ABD’nin tek süper güç olarak kalmasıyla birlikte gelişen olayların karşı tepkileri üzerine, Amerikan Dış Politikası’nın aracı olarak kaba kuvvet harekete geçirilmiş, girişilen savaşlar yüzünden küresel barış tehlikeye girmi

7 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
ABD’nin tek süper güç olarak kalmasıyla birlikte gelişen olayların karşı tepkileri üzerine, Amerikan Dış Politikası’nın aracı olarak kaba kuvvet harekete geçirilmiş, girişilen savaşlar yüzünden küresel barış tehlikeye girmiştir.

2000'li yıllardaki askeri kuvvet kullanımı, ABD'nin uluslararası alanda ciddi itibar kaybına neden olmuştur. 2008'de başkan seçilen Barrack Obama, gitgide azalmakta olan Amerika'nın itibarını yeniden sağlamak için uluslararası ilişkilerde barışçıl bir tutum izlemeye başlamıştır. Bu durum Obama'ya Nobel Barış Ödülü'nün verilmesi için gerekli zemini hazırlamıştır.

Obama'nın Küresel Barış'a Katkıları

Obama'nın başarıları daha çok uluslararası düzeyde ve barışa yönelik algılanabilir. Özellikle Amerikan Dış Politikası'nı olumlu bir yola sokarak barışçıl mesajları ve girişimleriyle küresel barış konusunda azalmakta olan umutları harekete geçirmeye çalışması dikkat çekicidir. Ortadoğu'da yeri geldiğinde İsrail'e karşı çıkması, İslam Dünyası ile ilişkileri ılımlaştırması, İran ile diyalog kurma çabaları takdir gören gelişmelerdir. Irak'tan çekilmeyi üstlenmesi de, -mecburiyet olmasına rağmen- barışçıl bir karar olarak algılanmaktadır. En son Rusya'ya karşı füze kalkanı projesinde geri adım atarak, Rusya ile önemli bir yaklaşım içine girmesi de barışçıl bir harekettir. Dolayısıyla Nobel'in Obama'ya verilmesi genel bir bakışla anlamlıdır.

Obama uluslararası arenada demokratik sistemin oturması gereğini savunmaktadır. Gana gibi çeşitli bölgelerdeki demokratikleşen ülkeleri örnek göstererek desteklerken, Honduras'taki darbeye karşı olduğunu açıklamıştır. Afrika ülkelerine çok yönlü destek vermesi de kıtaya yönelik önemli bir girişim olarak kabul edilebilir.[1]

Afganistan ise Obama için belki de bu konudaki tek handikaptır. Buna rağmen hukukî altyapıya sahip olan Afganistan Savaşı'na ağırlık vermesi, ABD'nin buradaki askerî faaliyetlerini meşru göstermektedir. Diğer ülkeler de konuya daha çok ulusal çıkarları doğrultusunda yanaşmaktadırlar. Buradan beslendiğine inanılan küresel teröre karşı başlatılan savaşa karşı gelen fazla bir güç henüz yoktur. Amerikan Ordusu'nun burada sivil kayıplara neden olması ise savaş içinde doğal olsa da, uluslararası kamuoyunda insan hakları açısından olumsuz olarak algılanan bir gelişmedir. Buradaki olaylara yeni Amerikan yaklaşımını, kayıpların artması pahasına sivillerin korunması yönünde olduğundan, Obama'nın küresel barışa katkısına cüzi bir olumlu etki yapabileceğini düşünebiliriz.

Obama'ya İç Tepkiler

ABD'nin iç politikasında yoğun bir şekilde eleştirilmekte olan Obama'ya Nobel'in itibar kazandırdığını söylemek zordur. Afganistan ve sağlık reformu konularındaki tutumu bu eleştirilerden en çok pay alan konulardır. Demokratların çoğu vakit kaybetmeden Nobel'i sahiplenerek Obama'yı övmüşlerdir. Hatta Obama'nın seçimler öncesinde Demokrat Parti'nin başkanlık adayı yarışındaki rakibi Senatör John McCain bile Amerikan halkının başkanlarıyla gurur duyması gerektiğini söylemiştiri. Cumhuriyetçiler ise genellikle sessiz kalmışlardır. [2]

Dünyanın bakışı: Sürpriz

Dünyadan gelen tepkiler ise şaşırtıcı şekilde genellikle olumlu olmuştur. Mikhail Gorbachev, Shimon Peres, Wangari Mathaii gibi bu ödülü daha önce kazanmış olan liderelerin yanısıra, Zimbabwe Başbakanı Morgan Tsvangirai ve Filistinli müzakereci Saeb Erekat tebrik ettiler.[3] Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon da Obama'yı överek, nükleer silahsızlanma, yoksuzluk, gıda güvenliği ve çevre konularındaki olumlu tutumunu ve desteğini dile getirdi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Genel Direktörü Muhammed El Baradei de Obama'nın bir yıl içinde Uluslararası barışa yaptığı katkıya vurgu yaptı. BM Genel Kurulu Başkanı ve eski Libya Dışişleri Bakanı Ali Treki de Obama'yı ödüle layık görmelerinden dolayı Nobel Ödül Komitesini övdü.[4] Rus senatör Mikhail Margelov ise Obama'ya verilen bu ödülün aslında Bush'un siyasetine bir tepki olduğunu savundu.[5] Suudi Arabistan, Mısır, Lübnan ve Arap Birliği'nden ödüle destek geldi. Arapların büyük çoğunluğu Obama'nın ödülü almasına olumlu bakarken,[6] belki de Margelov'un düşüncelerini paylaşıyordu.

Ödülün verilmesine olumsuz tepkiler ise cılız kaldı. Filistinlilerin çoğu ödülün Obama'ya verilmesini haksız buldu.[7] Bir Hamas yetkilisi Obama'nın henüz dünya barışına katkı açısından fazla bir şey yapmadığını açıklarken, Taliban Obama'nın barış ödülü kazanmasını eleştirdi.[8] Venezüella Devletbaşkanı Hugo Chavez de Obama'nın ödülü hak etmek için hiçbir şey yapmadığını savunanlardandı.[9] ABD'de dokuz yıl boyunca Rus Büyükelçisi olarak görev yapmış olan Yury Ushakov, Obama'nın ödülü alacağını hiç beklemediklerini söyledi.[10]

Obama'nın ABD Devletbaşkanı olarak Nobel Ödülü almasının ABD'nin barışçıl yaklaşımı açısından itibar kaynağı olarak algılanabilir. Ödül sayesinde Obama ile birlikte ABD'nin de barışçıl bir geleceğe yönelmekte olduğu, halkların beynine de işlenmiş oldu. En azından dünya kamuoyunun bir kısmı, Obama sayesinde ABD'ye belki biraz daha sempatiyle bakabilir. Belki de bu ödül, Obama'nın ve ABD'nin itibarını yeniden kazanabilmesi için bir araç olarak verilmiş olabilir.

Nobel Sahibi Eski Siyasi Liderler Ve Obama

Nelson Mandela, uzun süre hapis yatmış, yine de Güney Afrika Cumhuriyeti Yönetimi'nin ırkçı "Apartheid" politikasına karşı koyarak hem ülke içinde, hem de uluslararasında saygın bir isim olmuştu. Ancak idealizmi ülke yönetiminde başarı getirmemiş ve bir süre sonra yıldızı sönmüştü.

Daha önce İzhak Rabin ve Yaser Arafat'ın da Ortadoğu'da barışı sağlama çabaları sayesinde birlikte Nobel Barış Ödülü'nü aldıklarını hatırlamakta fayda vardır. Askeri geçmişe sahip olan Rabin, Araplarla verdiği mücadelenin ardından, siyasi kariyerinde de başarılı olmuş ve Başbakanlığı sırasında Ortadoğu'da barışı sağlama konusunda Yaser Arafat ile birlikte önemli adımlar atmıştı. Rabin'in akıbeti aşırı milliyetçiler tarafından öldürülmesi olmuştu. Bunu izleyen dönemde onunla birlikte ödülü paylaşan Arafat'ın gücü İsrail tarafından yalıtılmış ve Ortadoğu'da barışın sağlanması askıda kalmıştı. Arafat ise barışın sağlanması konusunda pek ümidinin kalmadığı bir sırada vefat etmişti. Barışın sağlanmasını istemeyen bazı güçlerin bu tür gelişmelere neden oldukları genel bir kanıdır.

Obama'nın da ABD'nin içinden şahin politikalar güden milliyetçi bir çevre tarafından rahatsız edilmekte olduğu bilinmektedir. Bu çevrenin içinde işadamları, daha çok Cumhuriyetçi çevreden olan siyasetçiler, askerler, bürokratlar ve istihbaratçılar olduğuna inanılmaktadır. Eski başkanlardan Bill Clinton'ın son senesine girerken savunma bütçesinde % 25'e varan bir kesinti yapma girişimi, bu çevreler sayesinde ve özellikle Ordu'nun tepkisiyle on milyar dolarlık bir artırımla sonuçlanmıştı.

Demokrat olan Obama'nın ABD içinde birçok alanda ciddi reformlar yapma isteği, yurtdışında da barışın sağlanması ve ABD'nin kaybolmaya yüz tutmuş itibarının artırılması konularındaki düşünceleri ve girişimleri de bu çevrelerce engellenecek niteliktedir. Obama'nın dış politika faaliyetleri daha şimdiden İsrail'i ve İsrail'e destek veren ABD içindeki lobileri rahatsız etmektedir. Dolayısıyla Obama'nın ülke içinden gelmesi beklenen baskılara boyun eğmesi ya da alaşağı edilmesi yakın bir gelecekte söz konusu olabilir. Böyle bir durumda Tarih'in ilginç benzerliklerine bir yenisi eklenir ve Mandela, Rabin ve Arafat'tan sonra Obama'nın da kariyeri olumsuz bir sonuca varabilir. Hatta Obama'nın hayatına kasıt bile söz konusu olup, bu konuda artmakta olan risk üzerine CIA'in kaynakları ve görevleri tartışılmaya başlanmıştır.[11]

Her şeye rağmen Obama'nın yapmak istedikleri sayesinde Nobel'i alması, ABD'nin bundan sonra barışçıl bir dış politika izleyeceği anlamına gelmemektedir. ABD'nin realist dış politika geleneğinin daha rasyonel karar verici bir çizgiye çekilmesi kolay değildir. Zaten tek başına süper güç olarak kalma hedefi askeri yöntemlerin dış politikada baskı aracı ya da doğrudan müdahale olarak kullanılmasını gerektirdiği için, ABD'nin dışa yönelik kalıcı bir barışa hazırlanması zordur. Bu durumun Obama'nın siyasi gücünden daha kuvvetli olduğunu düşünürsek, Obama'nın siyasi kariyerinin sonunu getirebileceğini tahmin edebiliriz.



[*] 21. Yüzyıl Enstitüsü ABD Araştırmaları Bölüm Başkanı.



[1] "Key excerpts: Obama's Ghana speech", BBC News, http://news.bbc.co.uk/2/hi/8145999.stm (11 July 2009).

[2] Dan Robinson, "US Lawmakers, Students React to Nobel Peace Prize", VoA, 10 October 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091010-voa01.htm (22 October 2009).

[3] Jennifer Glasse "Worldwide Surprise Greets Obama Peace Prize Announcement", VoA, 09 October 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091009-voa10.htm (22.10.2009).

[4] "Ban calls awarding of Nobel Peace Prize to US President Obama 'very wise", UN News Service, 09. October 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091009-unnews05.htm (22.10.2009).

[5] "Russian senator calls Obama's Nobel prize 'reaction to Bush era", RIA Novosti, October 9, 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091009-rianovosti07.htm

[6] Edward Yeranian, "Arab Reaction Overwhelmingly Positive to Obama Nobel Prize", VoA, 09 October 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091009-voa09.htm (22.10.2009).

[7] http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091009-voa16.htm (22.10.2009).

[8] Jennifer Glasse "Worldwide Surprise Greets Obama Peace Prize Announcement", VoA, 09 October 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091009-voa10.htm (22.10.2009).

[9] "Chavez says Obama does not deserve Nobel Peace Prize", RIA Novosti, October 11, 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091012-rianovosti01.htm (22.10.2009).

[10] "Russian senator calls Obama's Nobel prize 'reaction to Bush era", RIA Novosti, October 9, 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/10/mil-091009-rianovosti07.htm

[11] "Obama Threats Strain Secret Service", United Press International, October 22, 2009,

http://www.military.com/news/article/obama-threats-strain-secret-service.html?ESRC=eb.nl (22 October 2009).

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *