11 Mart 2025
21YYTE.ORG Amerika Araştırmaları Merkezi OBAMA’NIN AFRİKA AÇILIMI VE ÇİN

OBAMA’NIN AFRİKA AÇILIMI VE ÇİN

ABD Devletbaşkanı Barack Obama'nın, ABD’nin Afrika siyasetinde değişiklik yaparak, kıta ile ilişkilerinde daha yapıcı bir dış politika anlayışına sahip olması, Amerikan seçimlerinden beri beklenen bir gelişmeydi.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
ABD Devletbaşkanı Barack Obama'nın, ABD’nin Afrika siyasetinde değişiklik yaparak, kıta ile ilişkilerinde daha yapıcı bir dış politika anlayışına sahip olması, Amerikan seçimlerinden beri beklenen bir gelişmeydi.

Bunun üzerine ABD, uluslararası işbirliğini artırmak, küresel barışı Amerikan çıkarları doğrultusunda oturtmak ve Afrika'da demokratikleşme ile ekonomik kalkınmayı harekete geçirmek amacıyla Afrika'ya yönelik politikasını da harekete geçirdi. Anayasal demokrasiyi hayata geçirmeyi başaran Gana'ya yaptığı ziyarette, yoğun sorunların yaşandığı Afrika ülkelerine önemli mesajlar verdi. Özellikle Afrika'nın güçlü adamlara değil, güçlü kurumlara ihtiyacı olduğunu söyleyen Obama,[1] demokrasilerin diktatörlüklerin yerlerini almaları gerektiğini ima etti.

Gana'nın başkenti Akra'da 11 Temmuz 2009'da yaptığı konuşmada Afrika'nın dünya üzerindeki önemine değinirken, kıta ülkelerinin sorunlarıyla ilgili olarak hükümet kontrolü, yozlaşma, sağlık, yardımlar, çatışmalar gibi konularda yoğunlaştı.[2] Obama, Afrika'daki güncel demokratikleşme ihtiyacı üzerinde durarak, bunun ekonomik gelişmeleri getirdiğini ima etti.[3]

Modern zamanlarda köleliğin ana kaynağı olan Afrika, kolonileşmeden en çok acı çeken kıta olmuştu. Bu durum, kolonileşme sonrası dönemde kıtanın her tarafında son derece yoğunlaşan darbelerin, çatışmaların ve katliamların yaşanmasına zemin hazırlamıştı. Bugünkü durumu daha çok Avrupa ülkelerine bağlayan Obama, Afrika'nın sorunlarını çözme konusunda umut verdi.

Obama'nın Afrika'ya ılımlı yaklaşımının arkasındaki neden sadece göreve geldiği günden beri sürdürmekte olduğu dış ilişkilerde ılımlaşma siyaseti mi? Burada Çin'in bölgeye yatırımlarına bakmak gerekiyor. Çin Afrika'ya yatırımlarını 2008'den 2009'a kadar iki misli artırarak 120 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip oldu. Örneğin, Çin mallarının ülkeye girmesiyle birlikte Nijerya'da 1996'da 250.000 olan tekstil işçilerinin sayısı 2006'da 30.000'e kadar düştü ve böylece 220.000 tekstil işçisi işlerini kaybetti. Buna dâhil olarak tekstil firmalarının % 75'i kapanırken, yıllık tekstil üretimi de % 73 geriledi. Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 1996 ile 2002 arasında işini kaybeden tekstil işçilerinin sayısı 75.000'i buldu. Çin'in pazarlara sızma başarısı yüzünden, 2004'ün ilk çeyreğinde ABD'nin Güney Afrika Cumhuriyeti'ne 26 milyon dolar olan tekstil ihracatı, 2005'in aynı döneminde 12 milyon dolara kadar düştü. [4]

Bugün Afrika'daki liman, demiryolu, karayolu, okul ve hastane gibi altyapı tesislerini Batılı şirketler yerine Çinliler yapmaktadır.[5] Çin'in Afrika Pazarı'na yönelik bu girişimi şüphesiz ABD'nin bölgedeki çıkarlarını olumsuz etkilemekte olup, Obama'nın Amerikan çıkarları doğrultusunda Afrika'yı öncelik sıralamasında yükseltmiştir.

Aslında Çin'in Afrika pazarına girmesi süper güç olma yolundaki Rusya'nın da lehinedir. Rusya'nın bu pazarda genişleme olanağı oldukça kısıtlı olduğundan, ABD'nin yatırımlarının olduğu bölgelere sızması beklenemez. Ama Çin'in Afrika'da ABD'nin ekonomik kazancını bölmesi ABD'ye kan kaybettireceğinden dolaylı olarak Rusya'nın lehinedir. Aynı şey AB ülkeleri için de geçerlidir. Dolayısıyla Batı Dünyası'nın öncülüğünü yapan ABD'nin, gelişmiş ülkelerin ortak değeri olan demokrasinin Afrika'da yerleşmesini destekleyerek Gana gibi model ülkeleri vitrinde sergilemesi anlamlıdır. Kenya asıllı olan Obama'nın özellikle Gana'yı seçmesinin nedeni de budur.

Afrika'daki halkların kıta ülkelerinin birçoğunun son derece sorunlu, karışık ve fakir olması,-sevsin ya da sevmesin- birçok ülkeyi ABD'ye bağlı kılıyor. Bu ülkeler özellikle ekonomik gelişmelerle halkın refahını sağlayabilmek için, dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'den daha fazla yardım ve teknik işbirliği umuyor. Özellikle 155 milyonu bulan nüfusu[6] ve çok sayıda kabile ile etnik gruba sahip olan Nijerya'nın geleceği, Sudan ve Somali'deki iç savaşların ortasında kitleselleşen açlık, Nijerya ile arasında toprak sorunu bulunan Kamerun gibi, kıtanın her yanında ciddi sorunlar mevcut. Ancak Obama'nın hareketlerini takip etmekte olan ülkelerin öncelikli sorunu ekonomik kalkınma. Birçok ülke ABD'nin ticari kotalarının kalkmasını istemektedir. Bununla birlikte ABD'nin Afrika Politikası'nı yeniden düzenlemesi de yaygın bir bekleyiş olup, bu konuda tarım sektörü önplana çıkmaktadır. Özellikle küçük çaplı çiftçilerin kalkındırılması gerekmektedir.[7] Obama da zaten bu konuya ilişkin, İtalya'daki G8 zirvesinde diğer ülke başkanlarıyla birlikte çoğu Sahraaltı Afrika ülkelerine olmak üzere, tarım için 20 milyar dolar yardım kararı almışlardı.[8]

Afrika'nın 19. yüzyıl boyunca ve 20. yılın ilk yarısında Avrupa sömürgeciliğinin şiddetinden payını almış olması, bu ülkeleri Batı dünyasında daha çok ABD ile işbirliğine ittiğini söyleyebiliriz. Kıtada iyi yönlü gelişmelerin yayılmakta olduğu doğru olsa da, geleceğe yönelik kaygılar gücünü yitirmemiştir. Kıtada, yakın bir gelecekte batı dünyasıyla Çin arasında geçmesi muhtemel bir ekonomik çatışmanın yaşanması söz konusu olup, ABD'nin yeni çıkarlar elde etmek amacıyla destekleyeceği Afrika demokrasilerine karşı Çin'in de tersine ideolojik bir girişimde bulunma olasılığını gözardı etmemek gerekir.



[*] 21. Yüzyıl Enstitüsü ABD Araştırmaları Bölüm Başkanı.



[1] "Obama speaks of hopes for Africa", BBC News, 11 July 2009, http://news.bbc.co.uk/2/hi/africa/8145762.stm

[2] "Key excerpts: Obama's Ghana speech", BBC News, 11 July 2009, http://news.bbc.co.uk/2/hi/8145999.stm

[3] Michael A. Fletcher and Karin Brulliard, "Obama's Message: 'Africa's Future Is Up to Africans', Washington Post", Wahington Post, July 12, 2009, http://www.washingtonpost.com/wp-dyn/content/article/2009/07/11/AR2009071101732.html

[4] "China Takes African Market By Storm", Daily Guide, 25 November 2009, http://dailyguideghana.com/newd/index.php?option=com_content&task=view&id=6567&Itemid=253

[5] Howard W. French, "Obama and Africa: The Change We Have Been Waiting For?", The Huffington Post, November 6, 2008, http://www.huffingtonpost.com/howard-w-french/obama-and-africa-the-chan_b_141899.html

[6] http://www.un.org/esa/population/publications/wpp2008/wpp2008_text_tables.pdf

[7] "African press pragmatic about Obama's visit", BBC News, 10 July 2009,

http://news.bbc.co.uk/2/hi/africa/8143985.stm

[8] "Obama speaks of hopes for Africa", BBC News, 11 July 2009, http://news.bbc.co.uk/2/hi/africa/8145762.stm

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *