11 Mart 2025
21YYTE.ORG Ekonomik Araştırmaları Merkezi İşletmesi Olanlar Mutlaka Okusun

İşletmesi Olanlar Mutlaka Okusun

İşletmesi Olanların Okuması ve Yapması Gerekenler

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
İşletmesi Olanların Okuması ve Yapması Gerekenler

İŞLETMESİ OLANLAR MUTLAKA OKUSUN

Yrd.Doç.Dr. Kürşad Zorlu

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Bilimsel Danışmanı ve Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi

KOBİ'ler yani Küçük ve Orta Boy İşletmeler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de reel sektörün esas unsurudur. KOBİ, 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 25.000.000 TL'yi aşmayan ve mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimdir(www.kosgeb.gov.tr). Buna göre ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99,76'sı KOBİ kapsamına girerken;3 milyon 477 bin işletmenin yüzde 94,5'i mikro işletme, yüzde 4,2'si küçük işletme ve yüzde 1,3'ü ise orta ölçekli işletme konumunda yer almaktadır. Ancak dünyadaki KOBİ'lerin yaklaşık yarısı ertesi yıl, %80'i ise beş yıl içinde; Türkiye'deki işletmelerin de yarısı 4 yıl içinde kapanmak zorunda kalmaktadır.

PEKİ NEDEN?

Bu soruya cevap bulabilmek için bir kaç ay önce tamamlanan bir saha araştırmasından edinilen sonuçları paylaşmak gerekir. Söz konusu araştırma, çalışan sayısı 10-49 arasında olan KOBİ'ler üzerinde gerçekleştirildi. Araştırmadan elde edilen bulgular KOBİ'lerin genel olarak kuruluş süreçlerinde dikkatsiz, özensiz ve bilimsel yöntemlerden uzak olduğunu gösteriyor. Bu durum ise "verimlilik" düzeyini kuvvetli biçimde olumsuz etkiliyor. Aşağıda araştırmadan elde edilen sonuçlar yer alıyor.

· Araştırmaya katılan KOBİ'lerin kuruluş sürecine uygunluk düzeyleri ile verimlilik düzeylerinin "orta" derecede olduğu tespit edilmiştir.

· KOBİ'lerde gerek kuruluş sürecine uygunluk ve gerekse verimlilik faktörleri çerçevesinde gerçekleştirilen karşılaştırmalı analiz neticesinde "işletme statüsüne" göre farklılık olduğu anlaşılmıştır. Buna göre şahıs şirketlerinin, limited ve anonim şirketlere göre kuruluş sürecine uygunluk konusunda daha az dikkatli olduğu; verimlilik puanlarının ise şahıs şirketlerinde limited ve anonim şirketlere göre daha düşük olduğu görülmüştür. Eğitim düzeyi, kurulma sebebi ve cinsiyet gibi değişkenlerin farklılık meydana getirmemesi KOBİ'lerin genel yaklaşımlarının benzerlik taşıdığını ve şirket statüsünün değişmesiyle birlikte artan sorumlulukların söz konusu işletmeleri daha dikkatli davranmaya zorladığını ifade etmek mümkündür.

· KOBİ'lerin kuruluş sürecine uygunluk düzeyleri ile verimlilik oranları ya da verimlilik (algısı) puanları arasında kuvvetli ve pozitif bir ilişki olduğu görülmüştür. Başka bir ifade ile kuruluş sürecinde yapılması gereken genel kabul görmüş yöntem ve uygulamalara daha fazla dikkat eden ya da uygun davranan işletmelerin verimliliklerinin nispeten daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Yine ilişkisel analizler sonucunda kuruluş sürecine uygun düzeyinin bilinmesi durumunda işletmenin verimlilik oranı ya da verimlilik puanının sırasıyla %55,7 ve %68,3'lük doğruluk payı ile tahmin edilebilmesi mümkündür. Gerek verimlilik oranı gerekse verimlilik (algısı) puanlarının benzer ve birbirine yakın oranda bir ilişki ortaya koyması araştırmaya ait bulguların tutarlılığı bakımından önemli sayılabilir.

ARAŞTIRMA SORUNUN TEMELİNE İNİYOR

Bu araştırmadan elde edilen sonuçların günümüz işletmelerinin sayıca büyük bölümünü oluşturan KOBİ'lerin verimliliklerinin artırılması gayretlerine önemli katkılar sağlayacağı ileri sürülebilir. Özellikle KOSGEB ve İŞKUR tarafından verilen destekler ve girişimcilik konusunda sunulan eğitim fırsatlarının, öncelikle kuruluş süreçlerini hedef alması araştırmanın en somut önerilerinden birisi olarak kabul edilebilir. Böylelikle kuruluşları sırasında bilimsel ve rasyonel davranan, gelecekteki pozisyonu ve verimliliği ön plana çıkaran KOBİ'lerin daha başarılı olabileceğini ifade etmek mümkündür. Araştırma sonuçlarından hareketle KOBİ yöneticilerinin verimlilik konusunda bilinçlenmesi ve verilecek eğitimlerde kuruluş süreçlerinin üzerinde durulması gerekliliği ön plana çıkarılmalıdır. Bu olumlu değişimin, ülke kaynaklarının sonuca dönük katkılar sağlayarak, etkin ve etkili kullanılması konusunda imkanlar sunacağı çok açıktır.

VERİMLİLİK ARTIK BİR YÖNETİM SORUNU

Bugün özellikle imalat sektöründeki işletmelerin en önemli sorunlarından birisi verimliliktir. Üstelik üretkenlik, yeterlilik, etkinlik ve karlılık dediğimiz kavramların verimlilik düzeyi ile birebir ilişkisi var. Bir anlamda ne kadar verimli iseniz o kadar karlı ve üretkensiniz demektir. Bu sebeple yukarıda yer alan araştırma sonuçları verimliliğin artırılması ve sürdürülebilirliği için çok önemli bir tespit ve öneri geliştirmektedir. Öyle ki Türkiye'deki işletmelerin önemli bir bölümünün, 5-8 aşama arasında tamamlanması gereken kuruluş süreçlerine dikkat etmediği gerçeği, işletmeciliğin hala profesyonelleşemediğini göstermesi açısından önemlidir. Oysa günümüz rekabet koşullarında ayakta kalabilmenin yolu yönetime profesyonel bakmak ve verimliliği temel hedefler arasına almaktan geçmektedir. Verimlilik artık ekonomik ve teknik bir terim olmaktan çıkmış; vazgeçilmez bir yönetim sorunu haline gelmiştir. O halde işletmelerin kurulurken bilimsel ve genel kabul görmüş yöntemlerden yararlanılarak, imkanlar ölçüsünde profesyonel destek alınmasının rekabet edebilmenin temel koşulu olduğu ileri sürülebilir.

Not: Bu konuda geniş bilgiye www.kursadzorlu.com adresinden ulaşabilir ve profesyonel destek isteyebilirsiniz.

Kaynaklar:

Zorlu, K. "KOBİ'lerin Kuruluş Sürecine Uygunluk Düzeyleri İle Verimlilikleri Arasındaki İlişki ve Kırşehir İli Uygulaması", 16. Dünya Verimlilik Kongresi ve Avrupa Verimlilik Konferansı, Antalya, 2-5 Kasım 2010.

www.kosgeb.gov.tr, erişim tarihi 11.08.2010

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *