
Demokratların ABD Başkan adayı Rand Paul (yüksek olasılıkla aday olmaya hak kazanacak), Türkiye’nin güneydoğu topraklarını, yani Diyarbakır ve Hatay gibi illerini de kapsayacak bir Kürdistan’ın kurulmasını desteklediğini kamuya açıkladı.
Amerikalı aday kısaca Amerika derin devletinin yapmak istediğini halkın huzurunda kabul etti. Bir Kürdistan ki İsrail Devleti’ni koruyacak, Amerikalıların hesabına Kerkük enerji depolarını kontrol edecek ve Recep Tayyip Erdoğan ile Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlıkları döneminde Washington’a “dil” uzatan Türkiye’nin boyunu “kısaltacak”.
2016 yılında yapılacak ABD’nin Başkanlık seçimlerindeki Demokratların söz konusu adayı Rand Paul’ün, yeni kurulacak Kürt devleti için, Türkiye’nin parçalanması ve topraklarının bir kısmını vermesi gerektiği yönündeki açıklamaları, Türkiye’de sarsıntıya neden oldu.
ABD Başkanlığı için Demokratların adayı olan Senatör Rand Paul, Breitbart News’a konuşarak cihatçıların önünde önemli engel teşkil edecek bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasının büyük ihtiyaç olduğunu vurguladı ve Kuzey Irak Kürtlerine yeni silah sistemlerinin verilmesi gerektiğini iddia etti.
Türkleri şiddetli bir şekilde asıl rahatsız eden konu, Kürt devletiyle ilgili yapılan açıklamalar. Amerikalı Senatör, her türlü imkânla, içerisinde Türkiye’den birçok toprak parçasının da yer alacağı bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını destekleyeceğinden bahsetti. Hatta daha da ileriye giderek yeni Kürdistan’ın sınırlarını karakteristik bir biçimde kendisinin çizeceğini açıkladı: “Kürdistan için yeni sınırlar çizeceğim!”
Bu açıklamalar doğal olarak Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Bu açıklamaların yanı sıra, ABD Başkan adayı Amerikalı Senatör, yeni kurulacak Kürdistan’a verilmesi için Türkiye topraklarından bazı bölgelerin çıkarılması gerektiğini açıkça ifade etti. Yani kısaca, Amerikalı Senatör’e göre cihatçılara karşı yürütülen ve tamamıyla Kürt muhariplerin omuzladığı savaş bahanesiyle bugünkü Türkiye parçalansın.
Rand Paul, Bir Kürt devleti kurulmasıyla ilgili konu hakkında daha da ileriye giderek elbette doğrudan Amerika’nın etkisi altında kalacak olan kurulacak büyük Kürdistan için Kürtlere Irak ve Suriye’den toprak verilmesi gerektiği görüşünü savundu.
Zaten Türkiye’nin güneydoğusundaki birçok beldeyi kontrol eden Kürtler, gelecekte bir devlet kurma düşüncesiyle atipik devlet yapıları meydana getirmeye başladılar.
Yabancı liderliklerden tanınma isteğinde bulunarak Yunan Başbakanı A. Çipras’ın ve Fransız Cumhurbaşkanı F. Hollande’ın, Kürtlerin yılbaşı sayılan Nevruz kutlamalarına davet edilmeleri sadece rastlantı değil.
Türkiye’nin gelecekte bölünme ihtimali meselesi karşısında Yunanistan liderliğini kayıtsız kalmamalı. Çünkü Türkler, kayıplarını dengelemek adına bize doğru yayılma isteğinde bulunabilirler.
250 yıl önce vatan şehidi Patrokosmas şöyle bir kehanette bulunmuştu: “Türkler gidecek, ancak 6 mile kadar varacak şekilde tekrar geri gelecekler. Sonunda da onları Kızıl Elma’ya kadar kovacaklar. Türklerden 1/3’ü ölecek, 1/3’ü vaftiz edilecek (Hristiyanlaştırılacak) ve sadece 1/3’lük bir kısmı Kızıl Elmaya gidecek.”
Zaten Türkiye’de nüfusun 1/3’lük kesimini teşkil eden Alevilerden ve kripto Hristiyanlardan (gizli Hristiyan) duyulan bir rahatsızlık söz konusu, Kızıl Elma da tahminen Fırat Nehri’nin yanlarına denk gelmekte, yani gelecekteki Kürdistan bölgesine.(Kaynak:Defencenet.gr,Yunanistan,14 Mart 2015)
AKTARANIN NOTU:Mevcut gelişmeler Rand Paul'un görüşlerini ve isteklerini doğruluyor. Irak ve Suriye'deki özerk yapılanmalarda bunları çok açık görüyoruz zaten. İlginç olan şey, Yunanlıların "Türkiye doğuda kaybettiği toprakları Batı'da Yunanistan aleyhine genişleyerek telafi etmek isteyecektir" şeklindeki beklentileri. Rasyonel olmayan bir beklenti. Zira, halihazırda elinde bulunan toprakları koruyamayan bir ulus, başka bir devletin toprağını nasıl ele geçirebilir ki...
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *