
Avrupa’da bundan on yıl önce onbir ülkede sosyal demokrat partiler iktidardayken, günümüz koşullarında bu sayı ikiye kadar gerilemiş durumda. Norveç, Almanya ve Avusturya'da yapılan son seçimler de bu akımı destekleyen sonuçlar doğurdu. Bunda en büyük etkinin yaşanan ekonomik ve sosyal krizler olduğu vurgulanabilir. Ancak, Avrupa'da aşırı sağ partilerin yükselişinin ve bölgesel, ulusal ve yerel düzeylerde seçim başarısı kazanmalarının en az 30 yıllık bir mazisi olduğu da göz ardı edilmemelidir. Avrupa'da aşırı sağ partiler işsizlik ve göç arasında bağ kuran materyalist bir argümanla seçim stratejisi geliştirmeye çalışmışlardır. Bir yandan, bu eğilimlere karşı AB nezdinde geliştirilmeye çalışılan önlemler, diğer yandan da önde gelen Avrupalı liderlerin aşırı sağı yansıtan söylemleri, politikaları ve Avrupa ülkelerindeki yabancı karşıtlığı, dışlayıcılık, AB norm ve değerleri ile ortak politikaların ve uygulamaların sürdürülebilirliğini gelecekte adeta gölgeleyecek gibi durmaktadır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *