
İmralı'da tutuklu bulunan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Av. Mazlum Dinç, Öcalan'ın, "Artık sabır taşı çatlamıştır. Dilerim ki bir hafta içerisinde müzakere süreci başlar" dediğini söyledi.
Avukatı ayrıca Öcalan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak Demirtaş'ın alacağı başarının çözüm ve müzakere sürecinin başlaması açısından da çok büyük önemi olduğunu söylediğini ve Çözüm sürecinin AK Parti tarafından seçim malzemesi olarak kullanılmasını ciddi şekilde eleştirdiğini söyledi.
Avukatın yaptığı açıklamanın dikkat çekici bir noktası da çözüm sürecinde temel aktör olduğu için bir an önce Öcalan'ın koşullarının da düzeltilmeye gidilmesi bağlamında Öcalan'ın tutuklu veya hükümlü olmadığı iddiasıdır. Avukatı "Biz yıllardır bunu dile getiriyoruz. Hukukta şu vardır, bir kişinin tutuklu hükümlü, meşru bir şekilde tutulmasının temel kıstası, tarafsız ve bağımsız bir mahkeme tarafından verilen bir kararla tutulması gerekiyor. Öcalan'ın tarafsız ve bağımsız bir mahkeme tarafından yargılanmadığını böylesi bir kararla tutulmadığını herkes biliyor" diyerek Öcalan'ın özgürlüğü için mücadele edeceklerini belirtti.
(http://www.haber3.com/ocalanin-avukati-imralidan-dondu-2823397h.htm#ixzz39RzcX3bR)
///////////////Yorum////////////
Öcalan Demirtaş'ın seçimlerin ilk turunda hatırı sayılır bir oy alarak ikinci turda hükümete daha doğrusu Başbakan Erdoğan'a karşı koz olarak kullanmanın hesabını yapıyor, onun içindir ki ilk tur seçimlerin sonuçlarının alınacağı bir hafta sonrasına kadar süre veriyor. Dolayısıyla Başbakan Erdoğan ilk turda seçilemezse Öcalan'ın işaretini bekleyen kesimin oylarını alabilmesi için Öcalan'ın müzakereye başlama şartını hayata geçirmek zorunda kalacak. Zaten bu ihtimale karşılık çözüm sürecinde hükümete yetki veren kanun TBMM'den hızla geçirilmiş ve yasalaştırılmıştı. Ama çözüm süreci denen AKP ile PKK arasındaki çarpık mutabakat ve ilişki PKK'ya kazandırdığı inisiyatifle hükümeti öyle bir kıskaca aldı ki Başbakan ilk turda da seçilse ikinci turda da seçilse uygulamaya sokulmak zorunda kalınmak üzere kurgulanmıştır. Çünkü uygulanmazsa AKP hükümeti Türkiye'nin şiddetli terör saldırılarına maruz kalmasıyla tehdit edilmektedir, çünkü çözüm süreci bağlamında terör örgütü bölgede kontrolü ele geçirmiş, güvenlik güçlerini istihbarat ve operasyonel anlamda saf dışı bırakmıştır. Son birbuçuk yıldır alt yapısı hazırlanan senaryo kapsamında yine de Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilemese de PKK açısından kaybedilen bir şey olmayacaktır. Çünkü Türkiye artık Türkiye'nin karşısında müzakereye oturmuş statüde bir örgüttür ve silahlı/ silahsız mücadelesine bu seviyeden devam edecektir. Yani bu şantaj ve tehditlere gereken cevaplar verilemediği ve çözüm süreci denen yanlış denklem muhafaza edildikçe kaybeden hep Türkiye olmaya devam edecektir.
Öcalan'ın tarafsız mahkemelerde yargılanmadığı için tutuklu ve hükümlü olmadığının belirtilmesiyle Öcalan'ın özgürlüğünün gasp edildiği bir anlamda tutsak edildiği vurgulanmaktadır ki Öcalan'ın çözüm sürecinin temel aktörü olarak özgür olması gerektiği istenmektedir. Müzakereler başladığında görülecektir ki müzakerenin devamı için Öcalan'ın özgür olması gerektiği şartı dayatılacak, böylece bitmek tükenmez bilmeyen talepler silsilesi devam edecektir. Ta ki Türkiye bölünene kadar.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *