22 Ağustos 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı "Dalkavukluk Diplomasisi"

"Dalkavukluk Diplomasisi"

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

ABD Başkanı  Donald Trump 21'inci yüzyıl diplomasisinde yeni bir yöntem, yeni bir yaklaşım tarzı ortaya çıkardı: "Dalkavukluk diplomasisi".

Bu yeni yöntemin uygulamalarından birini Osmanlı tebaası olan Yunan unsurların Osmanlı İmparatorluğu’na baş kaldırmasının yıldönümü vesilesiyle (25 Mart) Vaşington’da Beyaz Saray’da bu yıl yapılan törene davetli olarak katılan ABD Ortodoks Kilisesi Başpiskopos Elpidophoros yapmıştı. Başkan Trump’a “İmparator” sıfatını lâyık görmüştü.

Ardından Trump’a “haç” takdim etmiş ve şunları söylemişti: “Size bu haçı sunmak benim için büyük şereftir. Bu haç, büyük Roma İmparatoru Konstantin’i zafere götüren semboldür. Mesih ona bir rüyasında bu işareti göstermiş ve ‘Bu sembolle git ve zafer kazan’ demiş.”

Afrikalı bazı Liderlerin de Trump ile yaptıkları bir toplantıda Natanyahu'nun ABD Başkanı Trump'ı Nobel Barış ödülüne aday göstermesini isabetli bulduklarını birer birer ifade ettiklerini okumuştum.

Ama bu yeni "dalkavukluk" diplomasisinin en açık, kusursuz uygulamasını iki gün önce Vaşington'da Finlandiya ve Fransa Cumhurbaşkanları, Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık Başbakanları, Avrupa Komisyonu Başkanı ve NATO Genel Sekreteri üstün başarıyla gerçekleştirdiler.

Bu Avrupalı Liderlerin kendisine akıl hocalığı yaptığı Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky de "dalkavuk" rolünü iyi icra etti doğrusu. Kıyafetini de değiştirmiş. Şahsen O'nun namına üzüntü duydum.

Tarihin akışı içinde saraylarda "dalkavukların" görevli olarak bulunduğunu, "dalkavukluğun" bir "meslek" dalı olduğunu biliyordum.

Aile içinde babalardan, büyüklerden bir şey istemenin de bir "eşref saatinin" bulunduğunu öğrenmiştim, ama yıllar önce intisap ettiğim diplomasi mesleğinde  iki gün önce Beyaz Saray'da kurulan ve siyasî tarih kitaplarına girecek olan diplomasi masasında müptezelce sergilenen bir "dalkavukluğa" şahit olunabileceğini hiç aklıma getirmemiştim.

Dünya siyasetinin geleceği bakımından asıl düşündürücü olan husus ABD Başkanı'nın "Hanımefendiler, Beyefendiler,  siz benimle alay mı ediyorsunuz" diyerek   yumruğunu masaya vurmamış olmasıdır!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *