
PKK'nın Kandil'deki elebaşlarından Duran Kalkan "BDP veya HDP'nin PKK'nın temsilcileri olmadığını, tek muhatap olarak ‘Önderlik’ olarak nitelendirdikleri Abdullah Öcalan’ı gördüklerini, kendisi ile doğrudan ilişki olmadan artık söylenenlere inanmayacaklarını söyledi. Duran Kalkan ayrıca "artık doğrudan ilişki olmadan hiçbir şeye de inanacak durumda değiliz. Bu nedenle gerilla, doğrudan ilişki kurup görüşmedikçe artık hiç kimseyi dinlemez." dedi. (http://haber.gazetevatan.com/hdp-veya-bdp-temsilcimiz-degil/646626/1/gundem)
Görünen o ki çözüm süreci yalanında BDP/HDP'nin kendisine verilen rolleri tamamlanmak üzere. Kandil artık süreçte yeni safhaya geçme zamanın geldiğini, Cumhurbaşkanlığı seçiminin de sınırsız taleplerinin karşılık bulması için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyor. Bunun için de son günlerde artan PKK saldırılarını kullanmayı planlıyor. Öcalan'ın son açıklamasında PKK'ya eylemlerine ve saldırılarına son vermesi yönünde hiçbir çağrıda bulunmaması bu bağlamda dikkat çekici. Duran Kalkan'ın aracılarla değil ancak Öcalan'la direkt irtibat kurarsak ikna olabiliriz sözleri muhtemelen Öcalan tarafından hükümete iletilmiştir. Öcalan'ın da bulunduğumuz noktada ümitliyim demesi de bu talebinin karşılanabileceğini göstermektedir. Çünkü yeni MİT kanunu hükümleriyle bunu gerçekleştirmek mümkündür. O kanuna göre MİT gerekli görüldüğünde yurt içine ve dışına kişileri götürüp getirme, görüştürme imkanına sahip. Yani örtülü operasyonla Öcalan Kandil'e götürülüp görüşme yapması sağlanabilir ya da Kandil'in temsilcileri İmralı'ya getirilip görüşmeleri sağlanabilir.Kandil-İmralı arasında kurulacak direkt irtibatla artık sadece bir kişi yani Öcalan değil PKK terör örgütü de resmi bir taraf olarak Öcalan'ın yanında masada yerini almış olacaktır. Gelişmelerin PKK açısından avantajı şu olacaktır: Bu sözde süreç hangi noktada tıkanırsa tıkansın yeniden başlayacak başka bir süreçte PKK'nın pozisyonu şuanki konumundan daha düşük olamayacak, devletin muhatap aldığı, müzakere ettiği bir taraf olarak yeni tavizler koparmaya devam edecektir. PKK'nın her kazanımı da Türkiye Cumhuriyeti devletinin kayıp hanesine yazılacaktır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *