Bu sayfayı yazdır

ABD’nin stratejik sabır politikası: Suriye için 5 önemli tedbir

Yazan  08 Aralık 2018

ABD’nin, Rusya’nın bu yılın sonuna kadar Suriye Anayasa Komisyonu kurma yükümlülüğünü yerine getirememesi durumunda, ‘stratejik sabır politikası’ ile desteklenen ve beş diplomatik ve askeri tedbir içeren alternatif seçenekleri öne süreceği ifade edildi.

Moskova’nın bu konuda göndermiş olduğu mesajlar, bir toplantı sırasında sadece tutumunu ifade etmekle yetinen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in başkanlığındaki Suriye dosyasına ilişkin Amerikan ekibinin tonunu yumuşattı. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’ya da gönderilen Rus mesajları, Ankara ve Moskova’nın komitenin üçüncü listesini oluşturmak için çalıştıklarını gösteriyor.

Bu mesajlar, küçük grubun “birleşik bir tutum açıklamasını” ertelemesi ve komitenin kurulması için belirlenen 14 Aralık tarihinin uzatılması için yeterliydi. Fakat Rus davranışları karşısında ABD tarafından tırmandırılan gerilimi durdurmak için yeterli olmadı.

Washington ve müttefikleri yeni BM Suriye Özel Temsilcisi GeirPedersen’i ve BM Genel Sekreteri AntonioGuterres’i, siyasi süreç için yeni bir gündem aranması konusunda ikna etmeye çalışıyor. Çünkü 2018 yılı, Ocak ayı sonunda Soçi'deki Ulusal Diyalog Konferansı'nın son bildirisinden bu yana anayasa komitesi oluşturulması için tahsis edildi. O sıra, Guterres ve Rusya Dışişleri Bakanı SergeyLavrov, tek bir toplantı olması ve komisyonun oluşturulduğu Cenevre sürecine alternatif olmaması şartıyla bu konferans için uluslararası bir şemsiye sağlamayı kabul etti.

Anayasa komitesi çıkış olabilir mi?

Bütün taraflar, önceki yıllarda başarısız olan alternatif seçeneklerin ardından anayasa komitesi meselesini bir çıkış olarak kabul ettiler. De Mistura'nın siyasi değişim için bir Truva atı olduğunu düşündüğü anayasa komisyonu tercihinden bir yıl sonra, ABD ve Batı bunun sadece zaman kazanmaya yönelik bir Rus platformu olduğunu düşünüyor. Bu nedenle Guterres ve Pedersen’i gelecek yılın başından itibaren siyasi sürece alternatif seçeneklere ve yaklaşımlara sevk etmeye ikna etmek için harekete geçiyorlar. Burada söz konusu anahtarları -başarısının garantisi olmaksızın- araştırmaya yönelik politik istişareler ve fikri bir fırtına var. Batılı bir yetkiliye göre, üzerinde uzlaşılan nokta “Astana platformundan oluşturulan herhangi bir anayasa komitesi için uluslararası meşruiyetin sağlanamamasıdır.”

Washington ve Batılı müttefikleri, stratejik sabır politikasından söz ediyor ve Moskova, Şam ve Tahran'ı baskı altına almak için 5 tedbir öne sürüyor. Bunlardan ilki, “doğu Suriye'deki askeri varlığın devamlılığı, yerel güçlerin eğitilmesi ve diplomatların seferber edilmesi ile bu varlığın güçlendirilmesi, mali bakımdan istikrarın sağlanması ve 1990'ların sonunda Kuzey Irak'ta uygulanana benzer bir uçuşa yasak bölge kurulması” maddelerini içeriyor.

Suriye'nin yeniden imarı 

İkincisi ise 200 milyar dolar ile 400 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilen Suriye'deki yeniden yapılanmanın politik bir geçiş ile bağlanması ve güvenilir bir politik çözüm elde edilmesidir.

Washington, her ne kadar bazı ülkeler Avrupa Birliği’nin (AB) resmi tutumundan uzaklaşmış olsa da, Avrupa ülkelerini pozisyonlarını korumaya sevk ediyor. Yeni pozisyonun göstergeleri, Nisan ayında Brüksel’de yapılması planlanan toplantı kapsamında ortaya çıkıyor. Ayrıca BM kurumları, Şam'da faaliyet gösteren uluslararası kurumlar için bağlayıcı olacak “Suriye'nin kalkınmasına katkıda bulunacak ilke ve kriterleri” gözden geçiriyor.

Üçüncü bir tedbir, Şam'daki rejimin siyasi olarak tanınmamasıdır. Bazı Arap ülkeleri şu anda Suriye'ye gerçekçi bir şekilde bakıyor.  Hükümeti Arap Birliği’ne geri döndürmeye çalışan ülkeler var. İran'ın etkisini azaltmak için yeniden yapılanmaya katkıda bulunmayı bekleyen ülkeler var. İlişkilerin iyileştirilmesini veya Moskova ile ilişkilerin zarar görmemesini isteyen ülkeler var. Buna karşılık Washington, Arap Birliği sınırları ile ortak bir pozisyon oluşturmaya çalışıyor.

Öne sürülen dördüncü tedbir, Washington’un Suriye kurumlarına ve rejime yakın figürlere yaptırım uygulamaya devam etmesidir. Yeni isimlere ve işadamlarına yönelik Washington ve Brüksel'de yeni bir yaptırımlar listesi yayınlanması bekleniyor. Washington ayrıca Arap devletlerine Suriye hükümetine ve birtakım şahıslara uygulanan önceki yaptırımlara uymaları çağrısında bulunuyor.

Beşinci tedbir ise bu bağlamda çalışan sivil ve uluslararası kuruluşların desteği ile hesap verebilirlik dosyası açılmasıdır.

Suriyeli muhalif isimler ve müttefikleri olan ülkeler, bu tedbirlerden bazılarına ilişkin endişelerini dile getirdiler. Çünkü uzun vadeli siyaset, sabır, doğu Suriye’de devamlılık ve temas hatlarının dondurulması bölünmeye yol açabilir.

Buna karşılık Moskova, muhalif müttefikler arasındaki siyasi dağılma ve askeri çekişme politikasıyla yeni gerçekleri empoze etmeye çalışan alternatif bir plan izliyor. Moskova, tüm Suriye topraklarında -İdlib ve kuzeydoğu Suriye- hükümet kontrolünün yeniden tesis edilmesinin öncesinde ciddi bir siyasi diyaloğun söz konusu olmayacağını söylüyor ve sonrasında ciddi bir uluslararası arabuluculuk olmaksızın Suriye diyaloğunu başlatmaya çalışıyor. Fakat Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'deki Amerikalıları dağıtmada daha büyük bir rol oynayacağı umuduyla, bir yandan Soçi Anlaşması'na olan bağlılığını sürdürürken, diğer yandan Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinin tutumunu Suriye altyapısı ve imarına yönelik Rus seçeneklerine yakınlaştırıyor.

Moskova, Şam'a taviz verilmesini istiyor

Moskova, 2165 sayılı uluslararası kararın uzatılma süresinin yakınlaşması ile birlikte özellikle sınır ötesi insani yardıma ilişkin olarak Şam'a taviz verilmesi için baskı yapıyor ve böylece rejimin yardım dosyasının kontrolünde daha büyük bir role ve hisseye sahip olmasını istiyor.

ABD-Rusya arasındaki gerilimin tırmanmasının sebebi Fırat’ın doğusu. Washington'un Kürtler, Soçi ve Astana meselelerindeki tutumu, Ankara ile Moskova’yı birbirine yakınlaştırıyor. Doğu Suriye'deki Amerikan varlığına yönelik Rus askeri ve diplomatik tutumundaki tırmanış netleşti. Burada Türkiye'den ve Türkiye'nin kuzeydeki Suriyeli gruplardan olan müttefiklerinden gelen bir seferberlik ve tırmanış söz konusu. Ayrıca burada Fırat Nehri'nin yakınlarında çok sayıda İranlı milis var.

 

(Kaynak:https://aawsat.com/turkish/home/article/1494581/abd%E2%80%99nin-stratejik-sab%C4%B1r-politikas%C4%B1-suriye-i%C3%A7in-5-%C3%B6nemli-tedbir)