Lübnan merkezli yayın yapan Al Mayadeen gazetesinin Rus Novosti gazetesine dayandırdığı haberinde Çin özel kuvvetlerinin Suriye'de olduğunu yazdı. Habere göre teröristlere karşı mücadele için "gece kaplanları" olarak bilinen Çin özel kuvvetlerine ait askerler geçen hafta Suriye'nin Tartus limanına ulaştı. Suriye makamları Çin Dışişleri Bakanının Suriye Cumhurbaşkanı Esad'ın danışmanı Buseyne Şaban'ı geçtiğimiz Kasım ayı sonunda kabul ettiğini duyurmuştu. Basına yansıyan bilgilere göre, Esad'ın danışmanının Çinli askeri yetkililerle Çin Özel Kuvvetlerinin Suriye birliklerinin cihatçı terör örgütlerinin bünyesinde Şam kırsalında oldukları değerlendirilen Doğu Türkistan İslami Hareketine mensup teröristlerle mücadeleye katılımı görüştükleri iddia ediliyor. Bu hareketin silahlı güçleri Suriye'de Nusra cephesi olarak bilinen 'Şam'ın Kurtuluşu Ordusu" yani HTŞ saflarında Suriye yönetimine karşı çarpışıyor. Aslında Çin askerlerinin Suriye'ye gelmesi konusu yeni değil. Suriye makamlarının 2015 yılında 5 bin Çin askerinin Suriye topraklarına girişine izin verdiği de daha o tarihlerde basına yansımıştı. Batılı ülkeler ve Rusya gibi Çin'de IŞİD ya da El Kaide-Nusra-HTŞ saflarında çarpışan teröristlerin kendi ülkelerine dönmesini istemiyor ve bir şekilde Suriye'de etkisiz hale getirilmesini istiyor. Çin özel kuvvetlerinin de Suriye'de bulunmalarının asıl maksadının bu olduğu görülmelidir. Çin askerlerinin Suriye ordusuyla koordineli olarak onlarla birlikte operasyonlar düzenlediği ifade ediliyor. Her ne kadar Al Mayadeen gazetesi Çin özel kuvvetlerinin geçen hafta Suriye'ye geldiğini söylese de bölgeyi takip eden uzmanlar Çinli askerlerin daha uzun bir süredir Suriye'de operasyonlara katıldıklarını bildiriyor. Çinli askerlerin bu operasyonu Çin açısından da ülke dışı operasyonlar bağlamında bir ilk olduğunu, Çin'in askeri olarak da sınırları dışındaki küresel olaylara müdahil olma açısından köklü bir politika değişikliğinin işaretlerini verdiğini söyleyebiliriz. Bu satırların yazarı olarak özellikle Rusya'nın Eylül 2015'te Suriye'ye askeri olarak müdahalesiyle birlikte Suriye'de yaşananları mini dünya savaşı olarak tanımlamıştım. Gerçekten de Çinli askerlerin de bu çatışma/operasyonların içinde yer almasıyla kadronun tamamlandığı ve Suriye'de yaşananların tam anlamıyla mini dünya savaşı olduğu görülmelidir.