Fransa'da 07 Mayıs tarihinde yapılan ikinci turda hatırı sayılır bir oy oranıyla Emmanuel Macron Fransa'nın sekizinci Cumhurbaşkanı seçildi. Yürüyüş hareketinin lideri 39 yaşındaki Macron Fransa'nın en genç Cumhurbaşkanı da oldu. Macron'un liberal yaklaşımı, eşitlik ve özgürlük söylemleriyle özellikle aşırı sağcı lider Le Pen'i saf dışı bırakarak seçilmesi AB içinde sevinçle karşılandı. İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı sonrası AB'nin zayıfladığı ve dağılma sürecine girdiğinin konuşulduğu bir dönemde gelen ve AB'nin güçlendirilmesini savunan Macron'un seçilmesi AB'ye adeta bir hayat öpücüğü oldu. Bu sonuç sonbaharda Almanya'da yapılacak seçimlerde aşırı sağcıları olumsuz etkileyeceği öngörülebilir. Böyle olduğunda AB'nin iki lokomotif öncü gücünden biri olan Fransa'dan sonra Almanya'dan da AB'nin güçlendirilmesini savunan bir yönetimin oluşması AB taraftarlarının duruşunu ve elini güçlendirecektir. Macron'un bu açık zaferinin arkasında kampanyasında pozitif mesajlar vermesi, umut havası oluşturmasının etkili olduğu ifade ediliyor. Bu da nefret söylemini öne çıkaran aşırı sağcılara yönelik bir darbe olarak görülüyor, ayrıca ABD'nin diğer ülkelerine de bir mesaj olarak nitelendiriliyor. Fransa'nın İngiltere ile olan yakın askeri işbirliği de dikkate alındığında, her ne kadar İngiltere AB'den çıkmış olsa da, Macron'un seçilmesi önümüzdeki günlerde Avrupa'da yeni oluşumların yaşanabileceğinin işareti olarak da görülmelidir...... Peki Macron'un seçilmesi Türkiye'yi nasıl etkiler?...... Macron Türkiye'nin Avrupa'nın dışına itilmesini doğru bulmadığını, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söylediğini biliyoruz. Ancak bu Türkiye'nin AB üyeliğine yeşil ışık yakacak anlamına da gelmiyor. Diğer taraftan Macron kampanyası esnasında sözde Ermeni Soykırımının tanınması için elinden gelen bütün gayretini sürdüreceğini söylemesi o cephede muhtemel krizlerin işaret fişeği gibi gözüküyor. Ayrıca Fransa'nın sözde Kürt sorunu üzerinden PKK'ya olan desteği biliniyor. Şimdilerde de Suriye kuzeyindeki PYD/YPG'ye açık politik ve askeri destek vermektedir. Mevcut Cumhurbaşkanı Hollande'ın PYD temsilcilerini Saray'da ağırlığı bilinmektedir, boy boy fotolar medyada yayımlanmıştır. Bu haliyle Macron'un Fransa'nın PKK/PYD politikasını sürdüreceği bilinmelidir. Macron'un Türkiye'deki OHAL uygulamaları, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi konularda Türkiye soğuk davranması ve sert mesajlar vermesi de beklenmelidir.