Bu sayfayı yazdır

Kürdistan bayrağı Kerkük'te göndere çekiliyor! Barzani'nin işgali resmileşiyor.

Yazan  17 Mart 2017

Kerkük'te IŞİD'le mücadelesi gerekçesiyle yaratılan fiili durumla Peşmerge güçleri Kerkük'ü işgal etmiş ve kontrol altına almıştı. Gelişmeler Barzani'nin fiili durumu resmileştirmenin son hamlelerini yaptığını gösteriyor. Kendisi Talabani'nin partisinden olan Kerkük Valisi Necmeddin Kerim 14 Mart tarihli resmi yazısında iki tartışmalı ve kritik hususun yerine getirilmesini istiyor. Birincisi Arapçanın yanı sıra Kürtçenin de Kerkük'teki bütün resmi yazışmalarda kullanılması talimatı veriliyor ve karara uymayanlara idari cezalar uygulanacağı bildiriliyor. İkincisi ise Kürtlerin Saddam rejimine karşı ayaklanması olarak kabul ettikleri 5 Mart 1991'de başlayan olayların yıl dönümünde ve Nevruz kutlamalarında Kerkük'teki tüm resmi kurumlarda Irak bayrağı yanında Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKYB) bayrağının da göndere çekilmesi......... KERKÜK'TE İKİ RESMİ DİL; ARAPÇA VE KÜRTÇE............Arapça ve Kürtçenin iki resmi dil olarak kabul edildiği resmi dil konusu Irak anayasasının 4. maddesinde yer alıyor. Ayrıca federal, bölgesel ve vilayet yönetimlerde nasıl uygulanacağı açıklanıyor. Kerkük Kaymakamının açıklamasına göre Irak anayasasının 4. maddesinin 3. fıkrasının (Kürdistan bölgesindeki federal ve resmi kurumlar her iki dili de kullanır) buna izin verdiğini söylüyor. Halbuki maddeye bakıldığında Kürt bölgesel yönetimi sınırlarından bahsediyor. Ancak Kerkük Irak anayasasına göre Kürt bölgesi sınırları içinde değil ve ona bağlı değil. Maddenin diğer hükümlerine bakıldığında her iki dilde resmi işlemler yapılabiliyor ama anayasa metninin yazım şekline bakılırsa bundan kastın federal konuları kapsadığını anlaşılıyor. Böyle olmasaydı Kürt bölgesi için bu maddenin 3. fıkrasının yazılmasına gerek kalmazdı. Dolayısıyla bu konu tartışmalı ve yoruma açık bir durumdadır............. KÜRDİSTAN BAYRAĞI KERKÜK'TE GÖNDERE ÇEKİLECEK........ Diğer taraftan Kerkük'te Irak bayrağı yanında Kürdistan bölgesinin bayrağının da göndere çekilmesinin hiçbir anayasal ve yasal dayanağı olmadığı gibi bir işgali yani fiili durumu resmileştirme ve Kerkük'ü IKYB yani Barzanistan ya da Kürdistan'a katma girişiminden, Kerkük'e cebren ve hile ile el koyulmasından başka bir şey değildir. Irak anayasasında bayrak konusu Irak anayasasının 12. maddesinde yer almaktadır ve Irak bayrağına ilişkin hususunun kanunla düzenleneceğini ifade etmektedir. Irak anayasasında Kürdistan bayrağından hiç bahsedilmemektedir.............. Bununla birlikte Barzani yönetimi kendi bölgesindeki resmi ziyaretlerdeki görüşme ve kabullerde Irak bayrağının yanında bölgesel yönetiminin bayrağını da kullanmaktadır. Bunun bölgesel yönetim yetkisinde görülen iç idari bir husus olduğunu söyleyebiliriz. Irak bayrağını kullandığı sürece Irak anayasasına aykırı görülmemektedir. Çünkü Irak anayasasının 117. maddesi Kürdistan bölgesini o zamana kadar oluşmuş yönetim, düzen ve kurallarıyla tanımakta, kabul etmektedir. Barzani Kürt bölgesinde elini çabuk tutmuş ve Irak anayasası 2005'te kabul edilmeden önce kendi yönetimini oluşturmuş, Başkan olarak koltuğa oturmuştur. Dolayısıyla bayrak kullanımında da kendi içtihadını oluşturmuştur. Ama bu sadece kendi bölgesindedir. Mevcut Irak anayasasına göre Kerkük Kürt bölgesi içinde değildir ve Kerkük'te göndere Kürdistan bayrağının çekilmesi Irak anayasasına aykırıdır.................. BARZANİ NE HEDEFLİYOR?............ Kerkük'teki bu oldu-bittiler, göndere Irak bayrağı yanında Kürdistan bayrağı çekilmesi Barzani'nin 26-27 Şubat'taki Türkiye ziyaretinde İstanbul ve Ankara'da havalimanlarında göndere çekilen Kürdistan bayraklarını hatırlatmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar göstermektedir ki Türkiye'deki uygulamalar da Hükümet yetkililerinin açıkladığı gibi ne Irak anayasası hükümleriyle ilgilidir ne de basit bir protokol uygulamasıdır. Türkiye'de göndere çekilen Kürdistan bayrağı Kürdistan'ın bağımsızlığının işaretidir.............. GÖNDERE KÜRDİSTAN BAYRAK ÇEKMEK BASİT BİR PROTOKOL KURALINDAN DAHA ÖTEDE BİR ŞEY............ Kerkük'te göndere bayrağını çeken Barzani Kürdistan sınırlarını genişletip tarihi Türkmen şehrini ele geçirmek, petrol zengini bu şehirle birlikte bağımsızlık yolunda ekonomik gücünü de sağlamayı hedeflemektedir. Kerkük'teki bu gelişmelere, Kerkük valisinin kararına Bağdat yönetiminden henüz bir tepki gelmemiştir. Türkiye'deki uygulamalarına bakıldığında Türk Hükümetinin Kerkük'teki benzer uygulamaya nasıl tepki vereceği merak konusudur. Ancak tepkisiz kalması Kerkük'teki Barzani işgalini ve Türkmen şehri Kerkük'ün bir Kürt şehrine dönüştürülmesinin kabulü anlamına gelecektir. Bağdat yönetiminin, ABD baskısının da etkisiyle pasif bir tutum izlemesi mümkün olabilecektir, ancak İran'ın ve Sadr gibi Şii fakat Milliyetçi yönü ağır basan tarafların buna razı olması beklenmez............... Kerkük'teki bu gelişme Irak'ın bölünmesi sürecinde Kerkük'ün yeni bir mücadelenin hatta etnik/mezhepsel savaşın merkezi olmasına neden olabilecektir. Dolayısıyla Türk Hükümeti hem Türkiye'de hem de Kerkük'te göndere Kürdistan bayrağı çekilmesini basit bir protokol kuralı görme hatasından derhal vazgeçmeli, Barzani'nin IŞİD öncesi anayasal sınırlar içine çekilmesini zorlamalı, Barzani'nin "bağımsızlığımıza Türkiye karşı çıkmaz" söylemini boşa çıkarmalıdır.. Aksi durum Suriye'den sonra Kerkük'ten yayılacak ateşin Türkiye'yi de içine almasıyla sonuçlanacaktır.