El-Mecid rejim güçleri ve İranlı milislerin İdlip'e yönelik kara askeri operasyonu düzenleme beklentilerine ilişkin olarak, bu hipotezi destekleyecek kanıtlar bulunmadığına işaret etti. Rejim açısından askeri operasyonu engelleyen birkaç neden bulunduğunu ve bunların: güneyde Jabal Al-Zawiye'den Türk sınırına kadar uzanan 40 km'lik bölgenin dar olmasına ek olarak İdlip'te birleşik idari ve askeri bir oluşumun varlığı, Türk birliklerinin İdlip'te ve özellikle Jabal Al-Zawiye'de ki coğrafya boyunca konuşlanması olduğunu, Rus ve rejim bombardımanın bölge halkı arasında kenetlenmeyi artırdığını açıkladı.
Türkiye'nin İdlip'e yönelik herhangi bir askeri operasyona izin vermeyeceğini, zira İdlip'in Türk askeri birliklerinin büyük konuşlanma ve ilgi odağı olduğunu, bir yandan Türkiye'nin ve milli güvenliğinin önemli bir tarafını oluşturduğunu, diğer yandan Türkiye'nin yeni bir göç dalgasını taşıyamayacağını belirtti. "Jusoor" araştırmalar merkezinde araştırmacı Wael Alwan, Rusya'nın siyasi kazanımlar ve rejim üzerindeki yaptırımların etkilerini azaltmaya ilişkin diğer şeyleri elde etmek için muhalefete dolayısıyla Türkiye'ye sert baskı yöntemi olarak İdlip'te saha tırmandırmasını kullanmayı sürdüreceğini tahmin ediyor. Alwan, ateşkesin Türkiye ve Rusya arasındaki mutabakatlar, genel uluslararası ve bölgesel eğilimle (yönelim) istikrarlı olduğunu ve Suriye'de genel olarak geniş çaplı herhangi bir savaşı engellediğini, dolayısıyla en azından 2022 yılının ilk yarısında İdlip'te çatışmalar meydana gelmesinin uzak bir ihtimal olduğunu belirtti.
Sızma girişimlerinin, sınırlı çatışmaların ve bombardımanın siyasi baskının bir aracı olarak sürmesinin beklendiğine işaret etti. Araştırmacı Alwan rejim güçlerinin herhangi bir askeri operasyonuna ilişkin olarak, Ankara’nın rejimin askeri ilerlemesine izin vermeyeceğini duyurduğunu, 2020 yılının ilk çeyreğinde Türk müdahalesi ve doğrudan çatışmalar yoluyla rejimin durdurulmasından sonra sahadaki çatışmalar dengesinin değiştiğini, böylece Suriye haritasının 22 ayı aşkın bir süredir istikrarlı olduğunu belirtti. Türk tutumunun olduğu gibi hala değişmediğini, doğrudan askeri bir mevcudiyetin Mart 2020 tarihli Moskova anlaşmasının herhangi bir şekilde ihlalini engellemediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: baladi-news
