Bu sayfayı yazdır

Günlük Savunma Ve Strateji Bülteni - 08 Şubat 2019

08 Şubat 2019

TÜRKİYE'NİN SAVUNMA-GÜVENLİK-DIŞ POLİTİKASINI İLGİLENDİREN GELİŞMELER

 

SURİYE (SURİYE KUZEYİ- SOÇİ - İDLİB - SURİYE'de ATEŞKES)

'Suriye istihbarat şefi Türkiye'de mevkidaşlarıyla görüştü' iddiası… Suriye merkezli 'Snack Syria' haber sitesi, Suriye istihbarat şefi Ali Memlük'ün, ocak ayında Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve Türk mevkidaşları ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirdiğini iddia etti.

El-Cerbe'nin Fırat doğusu planı başarılı olacak mı? Türkiye'nin tutumu nedir?... Siyasi analist Usame Beşir, El-Cerbe'nin planının El-Cerbe'nin ABD ve S. Arabistan ile eski ittifak ilişkileri nedeniyle Türkiye'nin kabulüne sahip olmadığını belirtti. Türkiye'nin El-Cerbe'nin yardımı olmaksızın birçok boşluğu doldurma seçenekleri bulunduğunu, güçlerinin sayısının aslında abartıldığını belirtti. Beşir, El-Cerbe'nin Suriye siyasi tablosundan kaybolduktan sonra adını bu öneri yoluyla yeniden vitrine çıkarmaya çalıştığını, Rusya'ya Ankara ile ilişkisini iyileştirmeye katkıda bulunması umuduyla yaklaştığını sözlerine ekledi. Beşir, El-Cerbe'nin planının Rusya'nın Elit güçleri Rus şemsiyesi altına almaya karar vermesi durumunda başarılı olabileceğini belirtti. INT haberler platformunda medya sorumlusu Cuvan Rammo, El-Cerbe'nin planının Rusya, Suriye rejimi ve Ypg'nin itirazı nedeniyle başarısız olmasının ihtimal dahilinde olduğunu belirtti. Rusya’nın rejimin tüm Suriye coğrafyasını kontrol altına almasını desteklediğini, bunun El-Cerbe'nin ve aynı şekilde rejimin planı ile çeliştiğini açıkladı. Rammo, Ypg'nin plana muhalefet etmesinin nedeni hakkında: Suriye Peşmergesi ile büyük anlaşmazlığına işaret ederek Ypg'nin Peşmergeyi Türkiye'yi destekleyen güçler olarak nitelendirdiğini, bunun için Ypg'nin bu planı onaylamak yerine bu bölgeleri rejime teslim etmeye kalkışabileceğinin açık olduğunu belirtti.

ABD’NİN SURİYE’DEN ÇEKİLMESİ

ABD'li üst düzey yetkili: Türkiye S-400 alırsa Patriot alamaz. Esad’ın Suriye kuzeyine dönmesine karşıyız…. Türkiye ile ABD arasında Suriye konusundaki görüşmeler sürerken Türkiye'nin Rusya'dan almayı kararlaştırdığı S-400 füzeleri konusunda ABD'den "Türkiye S-400 alırsa Patriot alamaz, F-35 programına katılımı tehlikeye girer, ABD yaptırımlarına maruz kalabilir" mesajı geldi.Cumhuriyet'ten Hüseyin Hayatsever'in haberine göre, Ankara'da bir grup gazeteciye konuşan ABD'li üst düzey bir yetkili Türkiye'nin hem Rusya'dan S-400, hem ABD'den Patriot füzeleri almasının mümkün olmayacağını belirterek "Türkiye, S-400 alırsa ABD, Türkiye'ye Patriot'ların satışı için yürüyen süreci durduracaktır, ABD hükümetinin görüşü bu yöndedir" dedi. ABD'li yetkili, "Burada gerçekten iki yol var; birinci yol, Türkiye ile ABD arasındaki iyi askeri işbirliğinin süreceği, Türkiye'nin F-35 programına katılımını tehlikeye atmayacak ve Türkiye'nin yaptırıma maruz kalma olasılığını ortaya çıkarmayacak bir yol, diğeri ise iyi sonuçlar doğurmayacak bir yol. Bir ortak ve bir dost olarak Türkiye'nin, böyle sorunlara yol açmayacak yolu seçeceğini umuyoruz" ifadelerini kullandı. 'ESAD YÖNETİMİNİN SURİYE'NİN KUZEYİNE DÖNMEMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ' ABD'nin çekilmesi sonrası Suriye hükümetiyle YPG güçlerinin yakınlaşması ve işbirliğine gitmesi olasılığı hakkında da konuşan ABD'li yetkili, "Bu, Türkiye ve ABD arasındaki görüşmelerde de konuşulan bir konu. ABD'nin çekilmesi sonrası bu bölgelerde Türkiye'nin güvenlik endişelerine yanıt verebilecek düzenlemeler yapılması konusunda mutabık kaldık. Türkiye'nin, ABD'nin çekildiği bölgelerde (Suriye) rejiminin etkinliğini arttırmaması gerektiği yönünde görüşleri olduğunu biliyoruz, biz de bu görüşleri destekliyoruz. (Suriye) rejimi konusunda endişelerimiz ortak, bu nedenle Türkiye ve diğer ortaklarımızla BM'nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde siyasi bir çözüme ulaşılması için çalışmalarımız sürüyor" dedi. 'TÜRKİYE'NİN GÜVENLİK ENDİŞELERİNİ GİDERİLMESİ İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR' ABD'li yetkili, Suriye'nin kuzeyinde oluşturulması gündemde olan güvenli bölgenin kim tarafından kontrol edileceği konusundaki soruya net bir yanıt vermekten kaçınırken "Güvenli bölgenin, Türkiye'nin güvenlik endişelerini giderecek şekilde oluşturulması için çalışmalarımız sürüyor" dedi. ABD'nin çekilme sürecinde YPG'yeverilen silahların toplanıp toplanmayacağıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan ABD'li yetkili, "Bu konudaki endişeleri anlıyoruz. Bu konuda Türk hükümetine sözler verdik. Bu sözler, sahadaki koşullar elverdiği ölçüde yerine getirilecek, ki bildiğiniz gibi sahada çok zorlu koşullar mevcut" diye konuştu. 'ASKERİ OPERASYON YERİNE BARIŞÇIL YOL' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Birkaç hafta içinde teröristler Münbiç'ten çıkarılmazsa bekleme süremiz sona erer" sözlerini de değerlendiren ABD'li yetkili, "Türk hükümetinin bu konudaki sabırsızlığının farkındayız. Türk hükümetinin, ABD'nin çekilmesisi bağlamında kuzey Suriye'den kaynaklanan güvenlik endişelerinin meşru temelleri olduğunun da farkındayız. Türkiye'nin ulusal güvenlik endişelerinin giderilmesi için askeri operasyon düzenlenmesinin de olası senaryolar arasında olduğunu biliyoruz. Fakat bu güvenlik endişelerinin askeri operasyon yerine barışçıl yollarla giderilmesi için Türkiye ile birlikte çalışarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Türk muhataplarımızın da bunun farkında" dedi. 'TÜRKİYE S-400 ALIRSA F-35 PROGRAMINA KATILIMI TEHLİKEYE GİRER' Türkiye'nin Rusya'dan almayı kararlaştırdığı ve Rusya'nın, teslimatın bu yılın Ekim ayında yapılacağını açıkladığı S-400 füzeleri konusunda da konuşan yetkili, şunları söyledi:"Türkiye, S-400 alma yolunda ilerlerse, bu, Türkiye'nin F-35 programına katılımını tehlikeye atacak ve Türkiye'nin, bu konuda ABD yaptırımlarına maruz kalmasının önünü açacak. Türkiye'nin, S-400 yerine NATO sistemleriyle uyumlu bir hava savunma sistemi almasını isteriz. S-400'e alternatif olarak Türkiye'ye iyi bir teklif sunduk. Türkiye'nin hava savunma sistemine ihtiyacı olduğunu kesinlikle kabul ediyoruz, fakat bu savunma sistemi alımı, Türkiye'nin F-35 programına katılımını tehlikeye atmayacak, Türkiye'nin ABD yaptırımlarına muhatap olma olasılığını ortaya çıkarmayacak ve Türkiye'nin NATO yükümlülüklerini yerine getirecek şekilde olmalı. Son birkaç aydır Türkiye'ye yapılacak Patriot teklifi üzerinde çalıştık ve teklif yapıldı. Bu teklif değerlendiriliyor. Türkiye'nin iyi bir tercih yapması için elimizden geleni yapıyoruz. Çünkü burada gerçekten iki yol var; birinci yol, Türkiye ile ABD arasındaki iyi askeri işbirliğinin süreceği, Türkiye'nin F-35 programına katılımını tehlikeye atmayacak ve Türkiye'nin yaptırıma maruz kalma olasılığını ortaya çıkarmayacak bir yol, diğeri ise iyi sonuçlar doğurmayacak bir yol. Bir ortak ve bir dost olarak Türkiye'nin, böyle sorunlara yol açmayacak yolu seçeceğini umuyoruz." 'TÜRKİYE S-400 ALIRSA ABD PARİOT SATIŞINI DURDURUR' Türkiye'nin Rusya'dan alınacak S-400 füzeleriyle birlikte ABD'den alınacak Patriot füzelerinin birlikte kullanılabileceği yönündeki açıklamalarını da değerlendiren ABD'li yetkili, "Türkiye, S-400 alırsa ABD, Türkiye'ye Patriot'ların satışı için yürüyen süreci durduracaktır, ABD hükümetinin görüşü bu yöndedir" dedi. 'TUTUKLU KONSOLOSLUK ÇALIŞANLARI HAKKINDA KANIT BEKLİYORUZ' Tutuklu ABD'li konsolosluk çalışanlarının durumu hakkında da konuşan ABD'li yetkili, "Konsolosluk çalışanlarımızın tutuklu olmasını gerektirecek güvenilir bir kanıt halen sunulmuş değil. Bu çalışanlar için diplomatik dokunulmazlık talebimiz yok, bu yönde talebimiz olduğunu söyleyen Sayın Dışişleri Bakanı (Çavuşoğlu) yanlış bilgilendirilmiş olmalı. Bu çalışanların diplomatik dokunulmazlığı olamaz, fakat bu insanlar bizim çalışanlarımız; savcıların ya da polisin suçlamalarına dayanak yapılan görüşmeleri, telefon görüşmeleri, bizim talimatımızla yerine getirdikleri görevleriydi. Dört yıl önce görüştükleri kişilerin daha sonra Gülenci olarak suçlanacaklarını o zaman bilmemizin olanağı yoktu, aradıkları kişiler o dönem emniyet mensuplarıydı. Onların tutuklu olmaları bizim için bir endişe kaynağı, halen tutuklu olmalarını gerektirecek güvenilir kanıt sunulmasını bekliyoruz" değerlendirmesini yaptı. 'VENEZÜELLA ALTINLARINI ALANLAR ABD YAPTIRIMLARINA MARUZ KALABİLİR' Venezüella'da Juan Guaido'nun kendisini geçici devlet başkanı olarak ilan etmesini "Venezüella'da kalan son meşru demokratik kurumun başkanının, Venezüella demokrasisini kurtarma çabası" olarak gördüklerini ve Türkiye'yi de "Guaido'yu destekleyen demokrasi topluluğuna" katılmaya çağırdı. ABD'li yetkili, şu anda Venezüella altınlarının Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelere satıldığı haberleriyle ilgili ise "Venezüella'ya halihazırda uyguladığımız yaptırımlar var. Venezüella'yla ticaret yapan tüccarlar, ABD'nin yaptırım rejimine muhatap olabilirler. Şu andaVenezüella'yla iş yapan Türkiye'den ya da diğer ülkelerden tüm şirketlere, yaptıkları ticaretin ABD yaptırımları kapsamına girip girmediği konusunda çok dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz. Ben Türkiye'de altın ticareti yapan bir tüccar olsaydım şu anda Venezüella'dan altın alma konusunda çok çok dikkatli olurdum, bu pek akıllıca bir şey gibi görünmüyor" diye konuştu. 'HARİTA HATASI DÜZELTİLDİ' ABD'li yetkili, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayımladığı Venezüella'da Guaido'yu destekleyen ülkeler haritasında Türkiye'nin bölünmüş olarak gösterilmesinin bir hata olduğunu ve bunun kasten yapılmadığını, ilk yayımlanan haritada Türkiye'den başka örneğin Kanada'nın da aralarında bulunduğu ülkelerin de sınırlarının hatalı gösterildiğini ve bu hatanın fark edilmesinin ardından düzeltildiğini söyledi.

WSJ: ABD nisan sonuna kadar Suriye'den tamamen çıkıyor… Amerikan Wall Street Journal gazetesinin görevdeki ve eski Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) korunması için herhangi bir plan yapılmasını beklemeden nisan ayı sonuna kadar Suriye'den çekilmeyi tamamlaması beklendiği iddia edildi. Yetkililerin birkaç gün içinde IŞİD'in elindeki son beldenin de alınması ile ABD'nin Suriye'deki güçlerinin artık tamamen çekilmeye odaklanacağını ifade ettiği belirtildi. Planlarlarda herhangi bir değişiklik olmazsa ABD güçlerinin önemli bir kısmı mart ayında çekilmiş olacağı, geri kalanının ise nisanın sonuna kadar Suriye'den ayrılacağı sürüldü. ABD'nin DSG korunması konusunda Türkiye ile görüşmeler yaptığının ancak bu konuda yol alınmadığı belirtilen haberde yetkililer, ABD güçlerinin, DSG için herhangi bir koruma planı olmaksızın ülkeden çekileceğine dikkat çekti. Pentagon Wall Street Journal'da yer alan iddialara yönelik açıklama yapmaktan kaçınıyor ancak ABD Başkanı Trump, dün IŞİD Karşıtı Koalisyon Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda yaptığı açıklamada önümüzdeki hafta içerisinde DEAŞ'ın elindeki topraklarının tamamının alındığını duyurabileceğini ifade etmişti. ABD'nin çekilme sürecini yakından takip etmek ve süreci koordine etmek üzere Türkiye ile ABD arasında ortak görev gücü kurulmuştu.

ORTADOĞU-AFRİKA

NYT: Suudi Veliaht Prens iki yöntem de işe yaramazsa Kaşıkçı'nın peşinden kurşunla gideceğini söyledi… Amerikan The New York Times gazetesi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden bir yıl önce Suudi gazetecinin ülkesine dönmemesi durumunda ona karşı "kurşun" kullanılmasını söyleyerek, Kaşıkçı'ya karşı öldürme niyetini belli ettiğini yazdı. Habere göre; Bin Selman’ın geriye dönük konuşmalarını inceleyen Amerikan istihbarat birimleri Suudi Prens'in Kaşıkçı cinayetinin sinyallerini olaydan 1 yıl önce verdiğini ortaya çıkardı. Amerikan istihbaratının dinlemelerine takılan söz konusu konuşmanın bugüne kadar 'Suudi Prens’in Kaşıkçı'yı öldürme niyetine ilişkin bugüne kadar ortaya çıkan en kapsamlı delil' olduğu vurgulandı.

Libya ordusundan ‘Türkiye’ye yaptırım uygulansın’ çağrısı… Mareşal Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO), ülkedeki aşırılık yanlısı gruplara destek verdiği iddia ettiği Türkiye’ye yaptırım uygulanması talebiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) başvurduğu belirtildi. Afrigatenews'un aktardığına göre, "Türkiye'nin Libya'daki aşırılık yanlısı gruplara destek verme çabalarından vazgeçmediğini ve Libya ordusuna karşı koymaya devam ettiğini" ileri süren LUO Sözcüsü General Ahmed el-Mismari, BMGK'dan Ankara'ya yönelik "uluslararası yasaklayıcı tedbirler" almasını talep etti. Libya'nın batısındaki El-Humus limanında, bir gün önce, izinsiz olarak ülkeye sokulmaya çalışılan askeri araçlar ele geçirilmişti. Liman idaresinden yapılan açıklamada, özel anti-mayın ve anti-füze korumayla donatılmış, aralarından 9'u zırhlı araç olmak üzere onlarca askeri araca el konulmuştu. Libyalı yetkililer, zırhlı araçların Türkiye'de üretildiğini ve Türk limanlarından birinden gönderildiğini iddia ediyor. 

AB – AVRUPA

Macron, Sarı Yelekler protestoları nedeniyle tüm yurt dışı ziyaretlerini iptal etti… Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Sarı Yelekler'in yol açtığı sorunlara çözüm bulmak amacıyla düzenlenen müzakere toplantılarını yönetmek için 15 Mart'a kadar yurt dışı ziyaretlerini iptal etti.

Ukrayna’nın AB ve NATO’ya üye olmasını öngören değişiklik Yüksek Rada'da onayladı… Ukrayna Parlamentosu Yüksek Rada, ülkenin Avrupa Birliği (AB) ve NATO’ya üye olma yolunu pekiştiren anayasa değişikliklerini onayladı. Değişiklik için asgari 300 milletvekilinin oyunu gerektiren karar, 334 milletvekili tarafından desteklendi. Ayrıca yasa, anayasadaki geçici hükümlerden olan Kırım'da Karadeniz Filosu'nun konuşlandırılmasına yasal dayanak sağlayan hükmün çıkarılmasını öneriyor. Devlet Başkanı Pyoter Poroşenko tarafından imzalanması gereken yasa, resmi basında yayınlandıktan bir gün sonra yürürlüğe girecek. Geçen yılın Kasım ayında ilk oturumda kabul edilen yasa tasarısı, devlet başkanı Poroşenko tarafından önerilmişti. Almanya'nın Ukrayna Büyükelçisi Ernts Reichel, Kiev'in AB ve NATO üyeliğinin hızlı bir şekilde gerçekleşeceği beklentisine girmemesi gerektiğini söyledi. Europen Truth'a konuşan Reichel, "Ukrayna'nın AB ve NATO'ya hızlı bir şekilde girmesi gerçekçi olmayan bir perspektif. Önünüzde uzun ve dolambaçlı bir yol var. Ukrayna'nın her iki kuruma üye statüsüne hazır olması için yapması gereken çok şey var" dedi.

Dünya Bankası, Ukrayna’nın Avrupa’dan ne kadar geri kaldığını hesapladı… UNIAN ajansının yayınladığı Dünya Bankası’nın Ukrayna’nın ekonomik gelişimi hakkındaki raporunda “Ukrayna’nın yılda yüzde 3’ü ancak geçebilen mevcut ekonomik büyümeyle Almanya’nın şimdiki gelir seviyesine ulaşabilmesi için 100 yıl gibi bir süreye ihtiyacı var” denildi. Raporda, Ukrayna’nın mevcut gelişme hızıyla, ancak 50 yıl sonra Polonya’nın şimdiki seviyesine çıkabileceği de belirtildi.

ABD - AMERİKA

Erdoğan: Türkiye ve ABD arasında ortak çıkarlara dayalı, güçlü, kapsamlı ve stratejik bir müttefiklik ilişkisi vardır… Türkiye, ABD'nin Suriye'den çekileceği alanlarda terörle mücadele görevini devralmaya hazırdır…Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: "Türkiye-ABD ilişkilerinde tüm sıkıntıları, sınamaları, direnç testlerini başarıyla atlattık.Türkiye ve ABD arasında ortak çıkarlara dayalı, güçlü, kapsamlı ve stratejik bir müttefiklik ilişkisi vardır. İlişkilerimizde zaman zaman görüş ayrılıklarına dayalı iniş çıkışlar yaşasak da ortaklığımız pek çok zorluğun üstesinden gelmiştir. Trump'ın özellikle Suriye bağlamında aldığı son inisiyatif Türk-Amerikan ilişkilerini baltalamaya çalışanların planlarını boşa çıkarmıştır.Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri'nin çekileceği alanlarda terörle mücadele sorumluluğunu devralmaya hazırdır. DEAŞ'ı sıfırlarız dedik. Ama maalesef bu adım YPG/PYD ile yürütüldü. Bunun faturasının yıllar sonra ortaya çıkacağını tahmin ediyorum. YPG'ye karşı verilen mücadele Kürtlere karşıymış gibi yansıtılmaya çalışılıyordu. Kürtlerle hiçbir zaman sorunumuz olmamıştır. Benim her zaman kabinemde Kürt bakan arkadaşlarım olmuştur. PKK'yı yerel halkla özdeşleştirmek, Kürtlere yapılan en büyük hakarettir. Şu anda DEAŞ saldırılarından, PKK/PYD zulmünden kaçan Kürt kardeşlerimiz sadece ve sadece Türkiye'ye sığınıyor. Bunun yanında PYD/YPG'nin, PKK terör örgütünün bir kolu olduğu en güncel ABD istihbarat raporlarında da kayda geçmiştir. Tüm hazırlıklarımız tamam. Terör örgütleri ile mücadelede kararlıyız. ABD'nin de bizimle aynı hassasiyetleri olduğuna inanıyoruz. DEAŞ terör örgütünü, başka eli kanlı terör örgütüyle ikame etmeye çalışan eski yönetim bakiyesi bazı kesimler, baştan beri ülkemiz hakkında kara propaganda yapıyor. PKK/PYD terör örgütünü yerel halkla özdeşleştirmek Kürt kardeşlerimize yapılabilecek en büyük hakarettir.Şu anda DEAŞ saldırılarından, PKK/PYD zulmünden kaçan Kürt kardeşlerimiz sadece ve sadece Türkiye'ye sığınıyor. Bunun yanında PYD/YPG'nin, PKK terör örgütünün bir kolu olduğu en güncel ABD istihbarat raporlarında da kayda geçmiştir. İnsani bir yaklaşım düşünüyorsak 'mültecilere kapılar açalım' diyorsak, gelin Suriye'de güvenli bölgelerde konteyner kentler oluşturalım. Türkiye olarak müttefiklerimizden sadece lojistik destek alarak güvenli bölgeyi kuracak, ortak menfaatlerimiz doğrultusunda yönetecek her türlü imkana sahibiz. Kime geliyor bunlar YPG'ye, PKK'ya geliyor. Yakalandıkları zaman bir de bakıyoruz Amerika'nın silahları. Kimde bu Terör örgütlerinde. Ama bunları terör örgütü olarak şu anda hala Amerika kabullenemedi. Bizim sıkıntımız burada. FETÖ elebaşının Pensilvanya'da hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesi, milletimizi ve şehit ailelerini yaralıyor."

VENEZUELA’DA KRİZ

Maduro: Venezüella'da devlet başkanlığının gaspedilmesi, Irak'taki kitle imha silahları kadar yalan… Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesindeki muhaliflerle arasındaki siyasi krizi çözmek için Meksika ve Uruguay tarafından başlatılan diyalog girişimlerinin ABD Başkanı Donald Trump tarafından baltalanmak istendiğini söyledi.ABD yönetiminin Venezüella'yı "demokrasi ve özgürlük" adına hedef aldığını dile getiren Maduro, şunları söyledi: "Bu hiç de öyle değil. Venezüella’da devlet başkanlığının gasbedilmesi, Irak'taki kitle imha silahları kadar yalan. Belki bizim ideolojimiz ya da bakış açımız sizin hoşuna gitmiyor olabilir ama biz varız ve milyonlarcayız. Bu sözleri milyonlarca Venezüellalının imzasıyla birlikte ABD halkına yöneltiyorum. ABD Başkanı Donald Trump, Uruguay ve Meksika tarafından Venezüella'da barışçıl bir çözüm bulunması için başlatılan iyi niyetli diyalog girişimlerini baltalamak istiyor."Muhalefete de seslenen Maduro, Venezüella'nın iyiliği için müzakere etmek gerektiğini, bunu reddetmenin "güç kullanmayı bir metod olarak görmek" anlamına geldiğini vurguladı.

RUSYA

Rusya Savunma Bakanlığı, ABD’ye INF’yi ihlal eden silahları imha etmeyi teklif etti… Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, ABD’ye Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nı (INF) ihlal eden silahları imha etmeyi teklif ettiklerini belirtti. Konaşenkov, ABD'nin imha etmesi gerektiği silahların, Tomahawk seyir füzelerinin fırlatılması için geliştirilen Mk-41 üniversal fırlatma aracı, orta ve kısa menzilli balistik füzelere benzer hedef-füzeler, özellikleri gereği INF'deki ‘kara bazlı seyir füzesi' tanımına uygun olan insansız hava araçları olduğunu kaydetti.

TÜRKİYE - TÜRK DÜNYASI

82 milyon beyin fırtınası yapacak… Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, vatandaşların öneri ve fikirlerini ilgili kamu kurumlarına doğrudan aktarabilmeleri ve hayata geçirebilmeleri amacıyla '2019'da Ülkem İçin Bir Fikrim Var' projesini başlattı.Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, vatandaşların öneri ve fikirlerini ilgili kamu kurumlarına doğrudan aktarabilmeleri ve hayata geçirebilmeleri amacıyla '2019'da Ülkem İçin Bir Fikrim Var' projesini başlattı. Uygulama, politika ya da mevcut işleyişlerin geliştirilmesine ilişkin fikirlerin toplanacağı platformun, ilham verici fikirlerin hayata geçirilmesinde bir kanal olması amaçlanıyor.

KÜRESEL

Bilim insanları iklimsel kaosun başlangıcını açıkladı… Kanada’daki McGill Üniversitesi’nden bilim insanlarına göre, buzulların erimesi hava koşullarında aşırı değişikliklere neden olabilir ve dünya çapında öngörülemeyen sıcaklık değişikliklerini tetikleyebilir.Bilim insanları, iklim değişikliği senaryosunu devletlerin ve uluslararası kuruluşların mevcut iklim politikalarına dayanarak modelledi. Arktika ve Antarktika’daki buzul alanların azalacağı ve 2100 yılına doğru hava sıcaklığı ve okyanuslarda su akışı ve dolaşımında değişikliklere neden olacağı belirtildi.Yeni Zelanda’nın Wellington kentinde bulunan Kraliçe Victoria Üniversitesi Antarktika Araştırma Merkezi'nden Prof. NickGolledge, “Şu anki modelde, sanayi öncesi seviyenin 3-4 derece üzerinde ısınmaya doğru gidiyoruz. Bu yüzden, Gröndland ve Antarktika buz tabakasından büyük miktarda erimiş su okyanuslara akacak. Bu senaryoda, bu durum deniz akıntı rejimlerinin bozulmasına ve sıcaklık değişimlerine neden olacak” açıklamasını yaptı.Modele göre, eriyen buzulların etkisi eşit şekilde olmayacak. Gulfstream’a (Kuzey Atlas Okyanusunun sıcak su akıntısı) akacak eriyik su akıntıyı zayıflatacak ve bu da Arktika, Kanada’nın doğusu ve Orta Amerika’da sıcaklığın artmasına neden olacak. Aynı zamanda, Avrupa’nın kuzey batısı soğumaya başlayacak.

TERÖRLE MÜCADELE

Irak kuzeyi, Metina ve Zap bölgelerine düzenlenen hava harekâtları neticesinde, bölücü terör örgütü tarafından silah mevzii, barınak, sığınak ve mühimmat deposu olarak kullanılan hedefler imha edildi.