Bu sayfayı yazdır

8 Eylül 1991 Makedonya'nın Bağımsızlığı

Yazan  09 Eylül 2010
Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin 1991 yılında parçalanma süreci neticesinde Balkanlar bölgesinde yedi yeni devlet ortaya çıktı.

Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Makedonya, Sırbistan, Karadağ ve Kosova.

Makedonya 8 Eylül 1991'de bağımsızlığını ilan etti. Türkiye de Makedonya'yı anayasasındaki adıyla tanıyan ülkelerden biridir. Bunun böyle tanındığına dair Makedonya vurgu yapma ihtiyacı hissetmektedir. Bunun nedeni de Yunanistan'dır. Yunanistan devletin yalnızca adına itiraz etmiyor. Yunanistan adı dışında Makedonya'nın bayrağına (Büyük İskender'in babasının mezarında bulunan Vergina sembolünü koyarak) parasına ( üzerine; Selanik Kulesi'ni basarak Yunan toprakları üzerindeki "ideallerini" gün yüzüne çıkarmış oluyor) itiraz ediyor. Bunlar Yunanlıların iddiaları, fakat Makedonya'yı bir hayli sıkıntıya sokuyor. Makedonya anayasasının 3.maddesinde "sınırlar sadece anayasaya uygun olarak değiştirilebilir" ve 49. maddesinde "cumhuriyet dışındaki Makedon halkının statü ve haklarının korunacağı, onlarla ilişkilerin geliştirileceği" şeklinde düzenlemeler yer alıyordu. Ancak Yunanistan'ın yoğun Baskısı üzerine 1992'de Makedon parlamentosu Anayasasının 3. ve 49. maddelerini değiştirip "komşu devletlerden talebi olmadığını" ilan etti. Yunanistan bu seferde "Makedon" adının kesinlikle çıkarılması üzerine yoğunlaştı. Yunan Hükümeti bu taleplerle de yetinmedi 16 Şubat 1994'de Makedonya'ya ambargo uygulama kararı aldı, Selanik Limanı Makedonya'ya kapatıldı. Makedonya Başbakanı Yunanistan'a bir mektup yazarak isterlerse sınır garantisi anlaşması imzalayabileceklerini, yoksa BM Güvenlik Konseyi'ne şikâyet edeceğini belirtti. AB'de Yunanistan'dan derhal ambargonun kaldırılmasını istedi. Yunanistan ise herhangi bir geri adım atmadığı gibi bölge içinde huzursuzluk kaynağı oldu.

1994 yılında çıkan bir yangın sırasında Üsküp'ün yardım istemesi üzerine ilişkiler yumuşadı New York'ta "geçici uzlaşma" imzalandı. Karşılıklı sınırlarda anlaştılar, Makedonya Vergina yıldızını ulusal bayrağından çıkaracaktı 9 Ekim 1995'de anlaşma Makedonya'da kabul edildi.16 Şubat 1995'de Yunan ambargosu kaldırıldı. Ancak imzalanan anlaşmalar Yunan parlamentosunda bekliyor.

Makedonya "Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya (RYROM) adını kullanır oldu. Üsküp BM'ye Yunanistan'ın muhalefeti nedeniyle 1993'de Atina'nın kabul ettiği isimle kaydolmak zorunda kaldı. BM nezdinde isimle ilgili görüşmeler hala devam ediyor.

Şili ve Hindistan'ın da eklenmesiyle Makedonya ismi ile tanıyan ülke sayısı 126'ya ulaştı. Bunlar arasında BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olarak bulunan Rusya, Çin ABD ve İngiltere'de bu ülkeyi anayasal ismi ile tanımışlardır. Hatta ayrı bir Makedon kimliğinin dile getirilmesinden rahatsız olan Bulgaristan bile dünyada Makedonya'yı tanıyan ilk ülke oldu. Yunanistan ise kendisi dışında kimseyi rahatsız etmeyen bir konuda ısrarını sürdürüyor. Patrikhane, Ruhban Okulu, Kıta Sahanlığı vs gibi konular düşünüldüğünde Yunanistan'ın her daim masada nasıl kazandığını anlamak herhalde biraz daha kolaylaşıyor.

Yunanistan'ın Makedonya'nın adını uluslar arası sorun yapmasının temelinde yatan neden kendi ülkesinde yaşayan Makedonlardır. Gerçi Yunanistan ülkesinde yaşayan Makedonların, Arnavutların, Ulahların, Pomakların ve Türklerin de azınlık taleplerini mümkün olduğunca görmezden gelmektedir. Yunanistan'da yaşayan Türklerin hakları Lozan'a rağmen görmezden gelinirken Makedonya'da yaşayan Türklerin haklarını kullanıp kullanamadıklarına da bir göz atmak gerekir.

Türklerin Makedonya'daki varlığı 1389'lara dayanır. Yüzyılardanberi Türkler bu bölgede varlıklarını savaşlara ve göçlere rağmen sürdürmüşlerdir. Bugün Makedonya'da 80 milyon civarında Türk yaşamaktadır. Her yıl 21 Aralık günü "Türkçe Eğitim Bayramı" olarak kutlansa da Türkçe resmi işlemlerde kullanılamıyor. Makedonya'da önceki dönemlerde Türklerin yaşadıkları belediyelerde, Makedonca ve Makedon alfabesinin yanı sıra Türkçe ve Türk alfabesi de resmi işlem ve belgelerde kullanılmaktaydı. Ancak 1995 yılında çıkarılan bir yasayla bu uygulama, bölgede yaşayan Türk sayısının %20' yi geçmesi şartına bağlanmıştır. Bu barajı komisyonlarda % 10 indirmeyi başaran Türk Demokrat Partisi, yeterli çoğunluğa sahip olmadığı için bu oranı parlamentodan geçirememiştir.

Bazı okullarda Türkçe eğitim yapılmakta Türkiye'den özel sektörün açtığı okullar da eğitim vermektedir. Ancak ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Kendilerine ait bir televizyon kanalları olmayan Türk azınlığın iki tane radyoları bulunuyor.

Türkiye ile Makedonya arasındaki ilişkileri geliştirmek için çeşitli temaslar ve yardımlar artarak devam etmektedir. Bu iyi ilişkilerin Makedonya'da yaşayan Türklerin hissetmesi için gereken girişimlerde bulunulması ve daha çok destek verilmesi gerekmektedir.

Doç. Dr. Meşküre Yılmaz

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı