Bu sayfayı yazdır

ERMENİSTAN’IN STRATEJİK ORTAĞI AZERBAYCAN’IN STRATEJİK PARTNERİ OLABİLİR Mİ?

Yazan  05 Eylül 2010
Rusya Cumhurbaşkanı Dmitri Medvedev’in 20 Ağustos’ta Erivan’da imzaladığı askeri antlaşma Azerbaycan kamuoyu ve siyasi çevrelerinde sıkça eleştirilmiştir.

Çünkü yeni antlaşmaya göre, Rusya Ermenistan'da bulundurduğu askeri üssün süresini 2044 yılına kadar uzatmıştır ve üssü yeni silahlarla donatacaktır. Yeni antlaşmanın en önemli maddesi Rusya'nın askeri üssünün Ermenistan'ın güvenlik çıkarlarına da hizmet edecek olmasıdır.

 

Rusya'nın askeri üssü eskiden de Ermenistan'a hizmet etmiştir. 5 bin kişinin bulunduğu üstte subayların yarısı, askerlerin ise tamamı cebinde Rusya pasaportu taşıyan Ermenilerden oluşmaktadır. Ayrıca, Erivan üs için Rusya'dan kira da almamaktadır. Dmitri Medvedev antlaşma töreninden sonra düzenlenen basın toplantısında Rusya'nın Kafkasya'da barış ve istikrardan yana olduğunu söylemiştir: "Ekonomik ve güvenlik alanında bölgenin en büyük devleti olan Rusya, Kafkasya'da önemli rol oynamaya devam edecektir. Biz barış ve istikrardan yanayız. Bunun yanı sıra Rusya müttefik ilişkilerinde de sadıktır. Bu açıdan Ortak Güvenlik Antlaşması Teşkilatının üyesi olan Rusya kurumdaki destekçisi Ermenistan'ın güvenliğinden de sorumludur. Rusya müttefik ilişkilerine ciddi yaklaşmaktadır".

 

Ermenistan ziyaretinden bir kaç gün sonra Medvedev'in Azerbaycan'a geleceği açıklanmıştır. Böylece, Kremlin'in Ermenistan'la askeri ilişkileri üst düzeye çıkarması karşılığında Azerbaycan'ı kaybedebileceğinden endişe duyduğu görülmüştür. Aslında aylar öncesi yapılan açıklamalarda Medvedev'in Eylül sonlarında Azerbaycan'a ziyaret edeceği belirtilmiştir. Ancak Kremlin, zaman kaybetmenin Rusya'nın çıkarlarına aykırı olabileceğini göz önüne alarak 2 Eylül'de Bakü'ye gelmiştir.

 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Rus meslektaşını Bakü'nün merkezinde yeni inşa edilen ikametgahında kabul etmiştir. Cumhurbaşkanların ikili görüşmesinin ardından heyetler arası müzakere yapılmıştır. Bunun ardından iki ülke arasında devlet sınırının Samur nehrinden geçen bölümünün belirlenmesine yönelik anlaşma ve doğalgaz antlaşması imzalanmıştır.

 

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya'nın Dağıstan bölgesi ile Azerbaycan'ın kuzey bölümündeki sınırın bir hissesi belirsizliğini korumuştur. Taraflar Samur nehrinin bölgüsü ve kullanılması ile ilgili mutabakata varmakta zorlanmıştır. İmzalanan antlaşma bu tartışmalara son vermiştir. Doğalgaz antlaşması da Rusya için çok önemli olmuştur. Rusya Cumhurbaşkanı Azerbaycan'a yaptığı bir yıl önceki seferinde Rus "Gazprom" şirketinin Azerbaycan'dan 1 milyar küp metre doğalgaz alacağına ilişkin antlaşmaya imza atmıştır. Şimdi bu antlaşma yenilenerek, Rusya'nın Azerbaycan'dan alacağı doğalgaz hacmini 2 milyar küp metreye ulaştırmıştır. Taraflar gelecekte bu miktarın artırılabileceğini de dile getirmişlerdir.

 

Antlaşmaların imzalanmasından sonra basın mensupları karşısına çıkan Dmitri Medvedev varılan mutabakatlardan ve yapılan görüşmelerden memnun görünmüştür. Basın toplantısında ilk konuşan İlham Aliyev de Rusya ile ilişkilerin artmasından duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Aliyev ayrıca, Medvedev'in Yukarı Karabağ sorununun çözümüne yaptığı katkıyı bu sözlerle belirtmiştir: "Dmitri Medvedev'in arabuluculuğu ile Azerbaycan ve Ermenistan Cumhurbaşkanları 6 kez bir araya gelerek fikir alış-verişinde bulunmuşlardır. Rusya Cumhurbaşkanının gösterdiği bu faaliyetin AGİT Minsk Grubu Eş Başkanları (Rusya, ABD ve Fransa) liderlerinin faaliyeti tarihinde bir benzeri yoktur".

 

Basın toplantısında Rusya Cumhurbaşkanına gündemin en önemli sorusu da yöneltilmiştir. Medvedev "Azerbaycan kamuoyu Sizin Ermenistan'da imzaladığınız askeri antlaşmaya büyük titizlikle yaklaşıyor. Bu konuda düşüncelerinizi paylaşa bilir misiniz" sorusuna şöyle yanıt vermiştir: "Bu konuda İlham Aliyev'le ikili görüşmede fikir alış verişinde bulunduk. Rusya için önemli olan Kafkasya'da barış ve istikrarın saklanmasıdır. Rusya da Kafkas devletidir. Buna göre de biz Azerbaycan'la iyi ve dost komşuluk ilişkilerine çalışıyoruz. Barış ve istikrar hepimizin çıkarınadır. Ermenistan'la imzalanan askeri antlaşmayı bu çerçevede değerlendirmek lazım. İmzalanan antlaşmada gizli bir husus yok. Ermenistan'daki askeri üs barış ve istikrara hizmet ediyor. Antlaşmada yeni bir şey yok, üssün sadece süresi ve bazı görevleri artırılmış".

 

Rusya Cumhurbaşkanın önem vermeye çalışmadığı "üssün sadece bazı görevleri artırılmış" ifadesi aslında antlaşmada Ermenistan'ın güvenlik çıkarlarına hizmet eden maddeleri kapsamaktadır. Medvedev Ermenistan'daki üssün süresinin uzatılmasının ve yeni silahlarla donatılmasının Kafkasya'da barış ve istikrara hizmet edeceğini Azerbaycan kamuoyuna inandırmaya çalışmaktadır. Üs dolayısı ile Kafkasya'da barış ve istikrarın saklanması gayri resmi dilde şu demektir: "Ermenistan'daki üssün imkanlarını artırmak bize, Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ'ı savaş yolu ile geri almaktan vazgeçmesi için gereklidir. Aksi halde karşısında, üste bulundurulan Rus silah ve malzemelerini görecektir".

 

Azerbaycan'ın büyük komşusu olan Rusya ile ilişkileri zora sokmak gibi lüksü olmadığı gerçektir. Ekonomik antlaşmaların imzalanması ve bu ülkeye doğalgaz da satılması mümkündür. Ancak Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenistan'ın stratejik ortağı olan Rusya'nın Azerbaycan'ın stratejik partneri adlandırılmasının anlamı ne sorusu da ağır basmaktadır.