AKP'ye AK Parti'nin itirazı!

Yazan  19 Haziran 2009
11.06.2009 tarihinde “AK Parti Değil Doğrusu AKP’dir” başlıklı bir yazı kaleme almıştık. Yazıda “Partinin resmi adı, onu kuranlar tarafından tescil ettirilir. Ancak parti kurulduktan sonra onun adını, liderini ve sıfatını halk nasıl algılıyorsa öy

Nitekim kısaltılmış adı CHP olan partinin gerçek adı "Cumhuriyet Halk Partisi "; MHP'nin ise Milliyetçi Hareket Partisi'dir. Kısaltılmış adı AKP olan partinin uzun adı da "Adalet ve Kalkınma Partisi "dir. Bildiğimiz kadarıyla Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kısa adının AKP olarak ifadesi Türkçe'nin kurallarına uygundur. Bu nedenle de bizim partiye "AK Parti diyeceksiniz, aksi takdirde "edep dışı", "siyasi etik dışı " davranmış olursunuz " demeye Başbakan dâhil, hiç kimsenin hakkı yoktur. Bir partinin adını hiç kimse Başbakan gibi kısaltarak kullanmak zorunda değildir. Bunun ne etik, ne de edep ile bir ilişkisi vardır. Bunun yalnızca Türkçe ile ilişkisi vardır. Türkçe'de kısaltmalar kural olarak kelimelerin baş harfleri alınarak yapılmaktadır. Bu durumda "AK Parti "yanlış" AKP "doğru bir kullanılma biçimidir" diye yazmıştık.

Bu yazıya binaen "Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi" Tanıtım ve Medya Başkanlığı'ndan şahsıma çekilmiş bir faks aldım. Bu faksta özet olarak şunlar yazılıydı: "Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde dile getirdiği " AK Parti " yerine AKP'nin kullanımı hakkında yanlışlık, Türkçe'nin yazım kurallarını belirleyen Türk Dil Kurumu tarafından da, dün yapılan bir açıklamayla, bilimsel ve hukuki dayanaklar gösterilerek doğrulanmıştır. Türk Dil Kurumu, konuya ilişkin bir soru önergesine istinaden yaptığı incelemenin sonucunda; "Adalet ve Kalkınma Partisi"nin kısaltılmasının "AK Parti" olarak belirlenmesinin" Kısaltmaların ilgili kurallara uygun olduğunu, TÜİK ve TÜBİTAK gibi örnek kısaltmaların da bu mantıkla yapıldığını "belirtmiştir.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kısaltılması da, addaki ilk iki sözün baş harfleriyle bir hece oluşturarak yapılmış ve Türk Dil Kurumunca, bu türden kısaltma dilimiz kurallarına uygun bulunmuştur.

Partimizin tüzüğüne bakıldığında; Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kısa adının " AK Parti " olarak yazıldığı açıkça görülecektir. Türk Dil Kurumu, bu hukuki ve fiili gerçeğe de atıfta bulunarak, AK Parti kısaltmasının doğru olan kısaltma ve söyleniş şekli olduğunu beyan etmiştir".

Sonuçta Türk Dil Kurumu "AK Parti" kullanımının da mümkün ve Türkçe kurallarına uygun olduğunu belirtmiş. Doğrudur, buna itirazımız yok. Parti yetkilileri, TDK'ya bir de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, AKP biçimindeki kullanımının Türkçe'nin kısaltmalarla ilgili kurallarına uygun olup olmadığını sormalıydılar. Zira Türk Dil Kurumu'nun da kısaltılmışı TDK'dır.

Doğrusu parti yetkililerinin dediği gibi olsa bile, bu durum insanların AKP demesine öfke duymayı haklı kılmaz. Partileri adları değil, ilke ve icraatları saygın kılar. Konunun kuşkusuz bir de ifade özgürlüğü ve demokratik kültürle ilgili yönü vardır. Kendisini, özgürlük, serbesti ve demokrasi savunucusu olarak ilan eden bir partinin insanlara "benim partimin adını şöyle kullanacaksınız" diye dayatması ilginçtir. "Adım AK, ben AK'ım" demekle ne insanlar ne de partiler ak olur!

Not: Genel Başkanlarını haklı çıkarmak için canla başla mücadele eden Adalet ve Kalkınma Partisi yetkililerini kutluyorum. Darısı MHP ve CHP'nin yetkililerinin başına!

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display