04 Ağustos 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı AGİT'in kurulduğu gün KKTC için alınan tavır

AGİT'in kurulduğu gün KKTC için alınan tavır

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

1 Ağustos 2025, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’nın Nihai Senedi’nin Helsinki’de ABD ve Kanada ile birlikte Avrupa Devletleri’nin Devlet ve Hükûmet Başkanları tarafından 1 Ağustos 1975 günü imza edilmesinin 50’inci yıldönümüdür.

(Avrupa'da sadece o dönemde Enver Hoca'nın koyu ve katı komünist rejimi altındaki Arnavutluk imza etmemiştir. 1972-74 arasında Tiran Büyükelçliğimizde görev yaptım.)

Türkiye Helsinki’deki imza törenine Başbakan Süleyman Demirel Başkanlığında bir heyetle katılmıştı. Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’di.

Heyette Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Yunanistan Dairesi’nde Şube Müdürü olarak ben de vardım. Dışişleri Bakanlığına 8 yıl önce intisap etmiştim.

Tören salonunda her ülkenin heyeti tek sıra olarak yan yana oturuyordu.

Devlet ve Hükûmet Başkanları alfabetik sıraya göre kürsüde konuşma yapıyorlardı.

Konuşma sırası sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” Arşövek Makarios’a geldi.

Makarios’un ismi anons edilince Başbakan Demirel ayağa kalktı “İhsan Bey (Çağlayangil) hadi hepimiz salonu terkediyoruz” dedi. Ağır adımlarla vakur edayla yürümeye başladı. Demirel’i tek sıra olarak Dışişleri Bakanı Çağlayangil, Dışişleri Genel Sekreter’i Elekdağ ve en sonda bendeniz olmak üzere Türk heyeti takip etti.

Amerikan ve Avrupa Liderlerinin bakışları bir anda Demirel’in ve Türk heyetinin üzerinde kilitlendi.

20 Temmuz ve 16 Ağustos 1974 Barış Harekâtımızdan sonra 7 Aralık 1974’de Makarios Ada’ya dönmüş ve sözde Cumhurbaşkanlığı” koltuğuna oturmuştu.

ABD Kongresi 5 Şubat 1975’te Türkiye’ye silâh ambargosu kararı almıştı.

Bunlara tepki olarak Kıbrıs Türk Yönetimi 13 Şubat 1975 günü Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni ilân etmişti.

31 Mart 1975’te yeniden Başbakan olan Süleyman Demirel bu jestiyle bütün dünyaya ve özellikle ABD’ye meydan okurcasına Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki inançlı ve kararlı tutumunu gösterişli biçimde ortaya koydu.

Finlandiya Hükûmeti o akşam katılan heyetler onuruna bir gardenparti düzenlemişti. Meslek hayatımın başlarında geniş ve itina ile düzenlenmiş bir bahçede sanki rüya görüyordum veya bir masal alemindeydim.

Başımı sağa çeviriyorum ABD Başkanı Gerald Ford, sola çeviriyorum Sovyetler Birliği Lideri Leonid Brejnev ve yanında Doğu Almanya Lideri Erich Honecker. Arkamı dönüyorum Yugoslav Boris Tito, biraz ötede Almanya Başbakanı Helmut Schmidt Fransa Başbakanı Valéry Giscard d’Estaing ile sohbet ediyor. Bir köşede Yunanistan Başbakanı Konstantin Karamanlis Makarios ile yanyana. Romen Lider Nicolae Ceaușescu Bulgar Lider Todor Zhivkov ile el sıkışıyor. İngiliz Başbakan Harold Wilson geliyor Demirel’e “good evening” diyor, sohbet başlıyor. Ev sahibi Finlandiya Cumhurbaşkanı Urho Kekkonen konuklarıyla ayrı ayrı ilgilenmekle meşgul. İtalya Başbakanı Aldo Moro İsveç Başbakanı  Olof Palme ile konuşuyor. Çekoslovakya Lideri Gustáv Husák’ın yanında Macar János Kádár. Ve Avrupa'nın diğer liderleri.

Yani, o gün ben, 20’inci yüzyılın tarihini 1950’li yıllardan itibaren yazanları bir bahçe içinde  bir arada rüyada değil kendi gözlerimle gördüm, aralarında dolaştım.

En önemlisi de Başbakan Demirel'in meslek hayatım bakımından bir diplomasi dersi mahiyetindeki dik duruşuna şahit oldum. Rahmetle, saygıyla anıyorum.

Aradan tam 50 yıl geçti.

ÖS 9:16 · 2 Ağu 2025

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *