12 Mart 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı IŞİD stratejisi: IŞİD'le savaş mı, IŞİD'e karşı terörle mücadele mi?

IŞİD stratejisi: IŞİD'le savaş mı, IŞİD'e karşı terörle mücadele mi?

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
IŞİD tehdidinin bertaraf edilmesiyle ilgili olarak Amerikan yetkililerinden yapılan açıklamalar ABD liderliğinin bir kavram kargaşası yaşadığını, bunun arkasında ise Afganistan ve Irak savaşlarını sona erdirme vaadiyle yönetime gelen Obama yönetiminin o savaşları hatırlatacak söylemelerden uzak durmaya çalışmasının anacak bunda başarılı olamamasının yattığı anlaşılmaktadır. Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest dün yaptığı açıklamada aynı El Kaide ve uzantılarıyla olduğu gibi şu anda IŞİD'le de savaş halindeyiz ifadelerini kullandı. Ancak sözcü "IŞİD stratejisinin daha önce Irak'ta yapılanlardan farklı olduğunu, geniş bir koalisyonun oluşturulmasını öngördüğünü ve ABD'nin terörle mücadele stratejisini esas aldığını" sözlerine ekledi. Pentagon sözcüsü Tüma. Kirby de benzer şekilde "bu bir Irak savaşı değil, hata yapılmasın ama IŞİD'le savaşıyoruz" demişti. Buna karşılık Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry bu açıklamalar öncesi değişik ortamlarda yaptığı açıklamalarda IŞİD'e karşı izlenen stratejiyi bir savaş olarak tanımlamaktan ısrarla kaçınmış, IŞİD'e karşı yapılması düşünülenlerin önemli bir kısmını savaş ortamında yapılanlar olarak değerlendirmek doğru olmaz demiş ve yaptıklarımız çok etkin, geniş kapsamlı ve çok yönlü bir terörle mücadele operasyonudur diye konuşmuştu. Kerry IŞİD'in yaptıklarının terörist eylem olduğunun altını çizerek IŞİD'e karşı geniş katımlı bir koalisyonla büyük operasyonlar yapılacak olmasının bazılarında bunun bir savaş olarak algılanmasına neden olduğu belirterek aslında yaptıkların son bir kaç yıldır Afganistan, Pakistan ve Yemen de yaptıklarının farklı olmadığı ama onlardan daha büyük ölçekli olacağını ifade etti. xxxxxxxxxxxxxxYORUMxxxxxxxxxxxx 2001'den buyan devam eden Afganistan ve Irak savaşları Amerikan halkını ve yönetimini yormuştur, Amerikan devletini ve halkını yeni bir savaşa motive etmek zor olacaktır. Ancak terör tehdidine karşı ABD'de büyük bir hassasiyet vardır. Nitekim IŞİD'e karşı hava operasyonu yapılıp yapılmaması konusunda Haziran ayında Obama'ya destek yüzde otuzbeşlerdeyken Eylül ayında bu oran yüzde yetmişlere çıkmıştır. Bunda IŞİD'in bir terör örgütü olarak kabul edilmesi, IŞİD'in denizaşırı ülkelerdeki Amerikan varlıklarına terör saldırısı yapabilecek güçte olduğuna ilişkin tehdit uyarılarının yapılması hatta ABD-Meksika sınırında IŞİD hücrelerin olduğuna ilişkin iddiaların ortaya atılması ve tabii ki iki Amerikalı gazetecinin boğazlarının kesilerek öldürülmesi bunlarda etken olmuştur. Ortaya konan IŞİD tehdidi resmiyle ABD'nin El Kaide'ye yaptıklarını bu sefer oluşturacağı koalisyon ülkeleriyle birlikte yapmak istediğini, böylece hem içeriden hem de dışarıdan gelebilecek eleştirileri de daha kolay savuşturmayı hedeflemektedir. Amerikan yönetimi El Kaide'den sonra ABD'ye tehdit oluşturan ikinci terör örgütü olarak IŞİD'i kabul etmiştir. IŞİD stratejisine kuvvetli destek veren batılı ülkeler de gözüken o ki IŞİD'i küresel bir terör tehdidi olarak kabul etmişlerdir. IŞİD hakikaten batılı ülkelere yakın bir tehdit olmasa da bölgede arzu ettikleri nihai hedefleri bunu gerektirdiği için de Obama'nın IŞİD stratejisini sahiplenmiş olabilirler. Ancak şunu belirtmek gerekir ki tehdit doğru tanımlanamazsa tehdidi bertaraf etmek de mümkün görülmemektedir. Nitekim IŞİD yaptıkları onun bir terör örgütü olduğunu inkar edilemez şekilde ortaya koymaktadır. IŞİD'i Sünnilerin haklarını savunan bir isyancı örgüt olarak görmek doğru tedbirlerin alınmasını engelleyecektir. Bu aşamada sorunun tam da göbeğinde olan Türkiye ile ilgili de bir kaç söylemek gerekecektir. Maalesef AKP hükümeti artık teröriste terörist diyememektedir. AKP hükümeti PKK terör örgütünün özgürlük, insan hakları gibi kavramları istismar faaliyetlerine yenik düşmüş ve terör siyasallaştırılmıştır. Bunun sonucunda da PKK ile çarpık/yamuk bir ilişki içine girerek çözüm süreci aldatmasının içine sürüklenmiş, aynı şekilde IŞİD'i de açıkça terör örgütü olarak sınıflandıramadığı için yanlış denklemler kurmuştur. Bunların sonucunda da Sn Ümit ÖZDAĞ'ın bu sitede yayımlanan yazısında belirttiği gibi Türkiye terör örgütlerine esir düşen bir pozisyona gelmiştir. Yani kediye kedi teröriste terörist demez ve farklı arayışlara girerseniz yaptıklarınız boşa çıkacak, kazanan terörist kaybeden ve zarar gören siz olacaksınız.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *