
AKP iktidarına yakın Sabah gazetesinin İnternet sitesinde " Şiddete tavır koyarsanız İmralı ziyaretine izin çıkar" başlıklı haberde Şanlıurfa'da sivil toplum örgütleriyle bir araya gelen Başbakan, temsilcilerin İmralı ziyaretine yeşil ışık yaktı denilerek devamında bazı STK temsilcilerinin Abdullah Öcalan'ın cezasının ev hapsine dönüştürülmesiyle ilgili talepleriyle de karşılaştığı belirtiliyor. Buna göre Davutoğlu, ÖCALAN'A EV HAPSİ KONUSUNDA TARAFLARIN İKNA EDİLMESİ GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKEREK, "Hassas bir dönemden geçiyoruz. KÜRT KAMUOYU KADAR TÜRK KAMUOYUNUN DA HASSASİYETLERİNİ dikkat almak durumundayız" demiş. Başbakan anadilde eğitim talebiyle ilgili anayasayı işaret etmiş. (http://www.sabah.com.tr/gundem/2014/11/28/siddete-tavir-koyarsaniz-imrali-ziyaretine-izin-cikar) **********YORUM********** En başta söyleyelim ki haberin veriliş şekli ilginç. Başlığına ve içindeki alt haber başlıklarına bakarsanız farkılı haberleri aynı başlık altında toplamışlar sanki bir şeyleri duyurmak istemişler gibi. İşte o duyurmak istedeikleri de Öcalan'ın ev hapsine çıkacağı haberi. Haberde yer aldığı şekilde Başbakanın ifadelerine bakacak olursak oldukça sıkıntılı ifadeler içerdiğini söylemeliyiz. Başbakan sanki kendileri bu işin içinde değillermiş gibi Öcalan'ın ev hapsine çıkması için tarafların (onun kastettiğiyle Kürtlerin ve Türklerin) ikna edilmesi gerekiyor. Buradan çıkan net sonuç şu: "BİZ AKP OLARAK ÖCALAN'IN EV HAPSİNE ÇIKMASINA KARŞI DEĞİLİZ" kararıdır. Kamuyoyuna sunulan ise sanki Kürtler ve Türkler oturmuş müzakere ediyormuş da Öcalan konusunda anlaşamamışlar onların ikna edilmesi gerekiyormuş. Bu yaklaşım bile milli birlik, berabelik, kardeşlik sağlayacağız dye pompalan çözüm sürecinin aslında toplumu şimdilik Türk ve Kürt diye böldüğünün kanıtıdır. Yani çözüm süreci denen şey onlara göre tamamlansa da ya da tamamlanmasa da TÜRK MİLLETİ TÜRK VE KÜRT DİYE İKİYE BÖLÜNMÜŞ olacaktır. Bu pazarlık sürecinde Kürt ve Türk kamuoyu değil PKK/KCK ve AKP hükümeti masadadır. Başbakanın söylediğine göre AKP hükümeti Öcalan'ın ev hapsine çıkmasına razısıysa PKK/KCK tarafı zaten çoktan razı. Dolayısıyla bu konu artık tamamdır, ceptedir. Ama onların istekleri burada bitmiyor. Onlar Öcalan'ın tamamen serbest bırakılmasını istiyor. 2013'te başlayan çözüm süreci kapsamında bu safhaya gelmiş olmaları PKK açısından büyük başarıdır. Önce masaya oturtular, pazarlığa başladılar. Öcalan'ı Kürtlerin tek temsilcisi ve başmüzakereci olarak kabul edilmesini sağladılar. Taleplerini müzakere etmek için müzakere şartlerının oluşturulması dayatması devam etmektedir. Öalan'ın ev hapsi bu safhalardan biridir. Belki önce İmralı'da bir eve çıkacak, bilahare adanın dışında bir eve çıkacak ve müzkaereye devam için muhtemelen genel seçimler öncesinde tamamen serbest bırakılması için dayatmalar ve 6-8 Ekim örneğindeki gibi terör saldırılarıyla bunu da AKP hükümetinden alacaklarını çok biliyorlar. Gelişmeler de bunu teyit ediyor. DOLAYISIYLA ŞU AŞAMADA ÖCALAN'IN EV HAPSİ TAMAM GİBİ, SIRADA TAMAMEN BIRAKILMASI VAR!
Haberde bir cümleyle geçiştirilen önemli bir konu daha var ki o da anadilde eğitim. Eğer konuşmalar haberdeki gibi gerçekleştiyse ANLAŞILAN O Kİ BAŞBAKAN ANADİLDE EĞİTİME DE KARŞI DEĞİLDİR ve anayasa değişikliğiyle bunun halledilebileceği mesajı vermiştır ki Türk milletinin Türk ve Kürt olarak bölünmesini maalesef hızlandıracak ve derinleştirecektir.
Tabi gazete haberinin başlığıyla ilgi konuda söylenecekler de var. Normal bir ülkede vatandaşların zaten yapması gereken bir şeyi (burada şiddete karşı durun, bulaşmayın) İmralı ziyareti için pazarlık unsuru yapılması AKP hükümetinin konuyu ele alış şeklini yani sürekli bir alış-veriş, pazarlık zihniyetiyle harekete geçtiğini görüyoruz. Dolayısıyla İmralı'da pazarlı, müzakere yok çıkışları gerçeği yanıtmıyor.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *