Bu sayfayı yazdır

Güney Çin Denizi’nde ABD ve Çin'i Savaşın Eşiğine Getiren Suni Adalar Krizi

Yazan  12 Haziran 2015

1.Güney Çin Denizi’nde Son Dönemde Yaşanan Gelişmeler:

ABD Deniz Kuvvetlerine ait bir P8 deniz karakol uçağı, 20 Mayıs 2015 günü Filipinler Hava Kuvvetleri’ne ait Carter Hava Üssü’nden havalanarak Güney Çin Denizi’nin Spratly (Nansha) Adaları bölgesinde keşif görevi icra etmiş ve bölgede beş kayalık ve sığlık [Fiery Cross (Yongshu), Subi (Zhubi), Gaven (Nanxun), Hughes (Dongmen) ve Mischief (Meiji) sığlıkları] üzerinde Çin’in inşa etmekte olduğu suni adaları görüntülemiştir. Çin Halk Kurtuluş Ordusu Deniz Kuvvetleri unsurları tarafından ABD deniz karakol uçağına askeri bölgeye girdiği uyarısında bulunularak, bölgeden uzaklaşması istenmiştir.[1]

ABD Savunma Bakanlığı Çin’in Spratly Adaları bölgesindeki coğrafi formasyonlarda toplamda yaklaşık olarak 8 km2’lik alanda dolgu çalışması yaptığını, suni adalar üzerinde deniz feneri, uçak pisti ve liman inşa ettiğini ve bazı sığlıklara topçu silahları konuşlandırdığını tespit etmiş, suni adaların askeri amaçlarla kullanılmasından endişe edildiğini açıklamıştır.[2]

İnşa edilmekte olan suni adalar başta Filipinler, Malezya, Vietnam olmak üzere Güney Çin Denizi’nde egemenlik iddiaları bulunan ülkelerin tepkilerine neden olmuştur. Filipinler Savunma Bakanı 27 Mayıs 2015’te Hawaii’de ABD Savunma Bakanı ile görüşerek, Washington’un bölgede daha fazla sorumluluk üstlenmesini istemiştir.[3]

 Suni adaların inşasıyla eş zamanlı olarak Çin Savunma Bakanlığı 26 Mayıs 2015’te Askeri Strateji Belgesi’ni yayınlamış, strateji Belgesinde;

Çin’in deniz alaka ve menfaatleri ve bölgesel egemenliği ile ilgili konularda bazı denizaşırı komşularına yönelik kışkırtıcı faaliyetler yürütülmekte, Çin’e ait olan ve hukuksuz bir şekilde işgal edilmiş bulunan sığlık ve adalar askeri olarak güçlendirilmektedir. Bölge dışı bazı ülkeler Güney Çin Denizi’ndeki olaylara müdahil olmakta; Çin’e karşı düşük yoğunlukta denizden ve havadan keşif ve gözetleme faaliyeti icra etmektedirler. Bu nedenle denizdeki hak ve menfaatlerimizi korumak uzun dönemli görevlerden biri olarak görülmektedir.

Deniz aşırı suların ve açık denizlerin korunmasına yönelik stratejik gereklilik,  Çin Halk Kurtuluş Ordusu Deniz Kuvvetlerinin ‘deniz aşırı suların savunmasından’ tedricen, ‘açık denizlerin korunması’ görevlerine odaklanan bütünleşik, çok fonksiyonlu ve etkin bir deniz muharebe kuvveti yapısına geçmesini dikte etmektedir. Çin Halk Kurtuluş Ordusu stratejik caydırıcılık ve karşı taarruz, denizde manevra ve müşterek harekât, çok amaçlı savunma ve destek yeteneklerini geliştirecektir.

Hava-uzay yetenekleri ile savunmaya ve taarruzi harekâta yönelik stratejik zorunluluklar nedeniyle, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetleri bölge hava savunmasından savunma ve taarruza odaklanmak için çalışacak ve bilgi harekâtı ihtiyaçlarını karşılayacak bir hava savunma kuvvet yapısını oluşturacaktır. Hava Kuvvetleri stratejik erken uyarı, hava darbe, hava ve füze savunması, bilgi karşı tedbirleri, hava harekâtı, stratejik koruma ve çok amaçlı destek yeteneklerini artıracaktır.[4] ifadelerine yer verilmiştir. Askeri strateji belgesi Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun özellikle Güney Çin Denizi’nde savunma pozisyonundan vazgeçtiğini, daha saldırgan bir politika izleyeceğini göstermektedir.

Bu arada, Singapur’da 29-31 Mayıs 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen Shangri La Diyaloğu kapsamında ABD Savunma Bakanı Ashton Carter Güney Çin Denizi’ndeki gelişmelerle ile ilgili olarak; (1) Washington’un bölgedeki anlaşmazlıkların barışçı yollarla çözümlenmesinden yana olduğunu, Güney Çin Denizi’nde toprak iddialarına ve tartışmalı coğrafi formasyonların silahlandırılmasına derhal ve kalıcı olarak son verilmesi gerektiğini, (2) Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki faaliyetlerinin bölgede uzlaşılmış zorlayıcı olmayan yaklaşımın (non-coersive approach) ve uluslararası normların dışına çıktığını, (3) ABD’ye ait uçak ve gemilerin uluslararası hukukun cevaz verdiği her yerde faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceğini ifade etmiştir. [5]

Çin Dışişleri Bakanlığı Washington’a bölgede mevcut karşıtlıkları alevlendirecek, bölgenin güvenlik ve istikrarına olumsuz etkileri olabilecek kışkırtıcı söylem ve eylemlerden uzak durması çağrısında bulunmuş,[6] Çin’in Güney Çin Denizi’nde seyrüsefer serbestisini ve ekolojik çevreyi sabote ettiğine yönelik suçlamaları reddederek, suni adaların Çin ya da başka bayraklar altında seyreden gemilere hizmet edeceğini, inşa çalışmalarının gerçekte Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki arama kurtarma, afetlere müdahale, meteorolojik gözlem, ekolojiyi koruma, seyir emniyeti ve balıkçılık konularındaki uluslararası sorumluluklarını artıracağını açıklamıştır.

Pekin’in stratejik duruşunda beliren değişiklik nedeniyle Washington’un diplomatik bir çözümün aciliyet kazandığı görüşünü savunduğu belirtilmektedir. Tayvan devlet başkanı deniz egemenlik sahaları konusunda ihtilaf içinde olan ülkelerin anlaşmazlıkları geçici bir süre için bir kenara bırakarak denizler ve üzerindeki hava sahasında seyir serbestinin sürdürülmesini, bölgedeki kaynakların paylaşılması konusunda görüşmelere başlamasını önermiştir. Ancak Çin geri adım atmaya istekli görülmediğinden bunun sürdürülebilir olmadığı anlaşılmaktadır.  

Independent gazetesinde 26 Mayıs’ta yer alan bir makalede; “Son dönemde Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin artan özgüveni ve İran’ın Ortadoğu’da artan etkisinin, muhalifleri tarafından aciz olmakla eleştirilen Obama yönetimindeki ABD’nin ilgili bölgelerden çekildiği yönünde oluşan algıyı güçlendirdiği ve bölgesel güçlerin oluşan boşlukları doldurma çabasına giriştiği, artık savaşın kaçınılmaz olduğu” değerlendirmesi yapılmıştır.[7]

Çin Komünist Partisi’nin sözcüsü People’s Daily gazetesinde yer alan bir yazıda ise; Son dönemde askeri bir kısır döngü içerisine girmiş olan ABD’nin “istikrarsız kemer” olarak belirlediği coğrafyada müttefikleri ile yoğun ortak askeri tatbikatlar icra ettiği belirtilmiştir. NATO’nun 26 Mayıs 2015’te Kuzey Avrupa’da icra ettiği geniş çaplı askeri tatbikat ile önümüzdeki aylarda ABD ve Avustralya birlikleri arasında 27.000 askerin katılacağı, Japon Silahlı Kuvvetlerinin de iştirak etmesinin planlandığı askeri tatbikata işaret edilerek, ABD’nin Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu’nu askeri rekabetin içine çekme çabasının olumsuz sonuçlar doğurabileceğine değinilmiştir.

Irak ve Afganistan’da bataklığa saplanmış, ekonomik sorunların üstesinden gelmeye çalışan ABD’nin söz konusu tatbikatlar ile askeri gücünü ve sarsılmakta olan hegemonyasını sürdürmek, müttefikleri ile olan bağlarını güçlendirmek, potansiyel düşmanlarına gözdağı vermek amacını taşıdığı belirtilmiştir.  ABD’nin Rusya Federasyonu ile Çin Halk Cumhuriyeti’ni düşman olarak görmesinin ve mevcudiyetini askeri tatbikatlar ile güçlendirmeye çalışmasının akla yatkın olmadığı, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu’nun Akdeniz’de 17 -21 Mayıs 2015 tarihleri arasında gerçekleştirdiği ortak askeri tatbikatın ABD’ye cevap niteliği taşıdığı ifade edilmiştir.[8]

 

2. Güney Çin Denizi ve Spratly Adaları’nın Jeopolitik ve Ekonomik Önemi:

Çin’in suni adalar inşa etmekte olduğu Güney Çin Denizi, Pasifik ve Hint Okyanusu arasında geçişi sağlayan, küresel ölçekte en fazla kullanılan ikinci deniz yoludur. Akdeniz büyüklüğündeki denize Tayvan da dâhil on ülkenin kıyısı bulunmaktadır. Dünya deniz ticaret filosu tonajının yıllık olarak % 50’den fazlası Malakka, Sunda ve Lombok boğazlarından geçmektedir.[9]

Malakka Boğazı enerji yolları üzerinde bulunan – Türk Boğazlarının da dahil olduğu 7 dar geçit arasında-- Hürmüz Boğazı’ndan sonra en kritik ikinci düğüm noktası olarak gösterilmektedir.[10]Malakka Boğazı üzerinden günde 15,2 milyon varil ham petrol taşınmaktadır.[11]

İhtiyaç duyduğu petrolün % 55’ini ithal eden Çin, Eylül 2013’te petrol ithalatında aylık bazda ABD’yi geçerek dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olmuştur.[12] İthal ettiği petrolün % 75’ini  Ortadoğu (% 51) ve Afrika (% 24) ’dan deniz yolu ile Malakka Boğazı üzerinden almaktadır. Boru hatları ile petrol tedarikini çeşitlendirerek, Malakka Boğazı’na olan bağımlılığını % 77’lerden % 54’lere kadar düşürmek istemektedir. Çin’in 2014’te 6,2 milyon varil/gün olan net ithalatının[13] Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency – IAE)’nın projeksiyonlarına göre 2030’dan önce 13 milyon varil/güne ulaşması beklenmektedir.[14] Bu yüzden Malakka Boğazı’na bağımlılığını % 50’ler seviyesine düşürse de boğaz üzerinden alacağı enerji hacmi artmaya devam edecektir.

Güney Çin Denizi’ndeki enerji ve ticaret yollarının güvenliği, Pasifik ve Hint Okyanusu arasında ana deniz geçiş yolu olan Malakka Boğazı’nın kontrol edilmesine bağlıdır. Spratly Adaları bölgesinde Çin’in inisiyatifi ele geçirmesi deniz ulaştırma hatlarının açık tutulması açısından hayati öneme sahiptir.

Diğer taraftan, Güney Çin Denizi’nde Spratly Adaları güneyi ve Paracel Adaları kuzeyindeki petrol yataklarında 7 milyar varil petrol ve 25,5 trilyon m3 doğal gaz bulunduğu tahmin edilmektedir.[15] Bölgenin zengin deniz dibi kaynakları, Çin ve bölge ülkeleri arasında deniz egemenlik alanları konusunda mevcut olan anlaşmazlıklara süreklilik kazandırmaktadır.

2. Güney Çin Denizi’ndeki İhtilaflar:

Güney Çin Denizi’nde 240.000 km2’’likbir deniz alanına yayılmış 170’in üzerinde coğrafi formasyondan oluşan Spratly Adalar grubunun 12’sinde Çin’in, ikisinde Tayvan’ın, 25’inde Vietnam’ın, sekizinde Filipinler’in ve beşinde Malezya’nın devlet uygulamaları bulunmaktadır.[16]

Güney Çin Denizi’nde Vietnam, Filipinler, Tayvan, Malezya ve Brunei’nin çatışan egemenlik iddiaları bulunmaktadır.[17] Brunei Sultanlığı hariç diğer tüm iddiada bulunan ülkelerin 100’den fazla adacık, resif ve atollerden oluşan ve toplam yüzölçümü 5 km2 olan takımadalar üzerinde askeri birlikleri mevcuttur.[18]

Çin 1948 tarihinde yayınlamış olduğu “Dokuz Çizgili Harita” haritaya dayanarak Paracel Adaları[19] ve Spratly Adaları’nı da içine alan, Güney Çin Denizi’nin neredeyse tamamının kendi egemenliği altında olduğunu iddia etmektedir. Bu merkezde, Spratly ve Paracel Adaları’nın tümü veya bir kısmının egemenliği konusunda Filipinler, Brunei Sultanlığı, Malezya, Tayvan ve Vietnam ile ihtilaflar yaşamaktadır.

Dokuz Çizgili Harita”nın orijinali 11 çizgili olarak ilk defa Kuomingtang Hükümeti tarafından 1947’de hazırlanmış[20] ve Çin Cumhuriyeti tarafından “Güney Çin Denizi’ndeki Adaların Mevkileri” başlığıyla 1948 yılında yayınlanmıştır.

İsminden anlaşılacağı üzere harita dokuz çizginin içinde yer alan adaları göstermektedir; ancak Pekin haritanın Çin’in deniz yetki alanlarını gösterdiğini savunmaktadır. O dönemde uluslararası hukuk sadece üç deniz miline kadar uzanan karasularına cevaz verdiğinden, bunun ötesindeki deniz alanları uluslararası sular olarak kabul görmüştür.[21]

Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949’da, Komünist Parti sınır hattını yeniden düzenlemiş ve harita “Dokuz Çizgili” olarak Zhou Enlai tarafından onaylanmıştır.Uzun yıllar, haritanın içeriği anlaşılamamıştır. Dokuz çizgiyi açıklayan resmi bir duyuru da mevcut olmadığından, çizgilerin anlamı Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki stratejisinden çıkarılmaya çalışılmıştır.[22] Çinli yetkililerin de haritanın anlamı ve yasal zemini konusunda görüş birliğinde olmadıkları anlaşılmaktadır. Çin 1958 yılında 12 deniz mili karasuyu ilan ettiğinde, hak talep ettiği adalar ile anakarasının uluslararası sularla kesildiğini, başka bir deyişle kendi deklarasyonuyla “Dokuz Çizgili Harita”nın kapsadığı alanın uluslararası sular olduğunu kabul etmiş görünmektedir.

1978 yılından sonra hayata geçirilen ekonomik reformların ardından zenginleşen Pekin’in, son zamanlarda güçlenen deniz kuvveti ile birlikte yükselen bölgesel ihtirasları, sadece ihtilaflı Spratly Adaları ve Paracel Adalarıyla sınırlı kalmamış, ilgi ve etki alanını Güney Çin Denizi’nin tamamını kapsayacak şekilde genişletmeye başlamıştır. Bu nedenle Çin, 1948 yılına geri dönerek “Dokuz Çizgili Harita canlandırmış ve deniz yetki alanları iddialarını bu haritaya dayandırmıştır.[23]

Haritanın orijinalinde aslında 11 çizgi bulunmaktadır. Tonkin Körfezi’ndeki iki çizgi sonradan silinmiştir. Haritadaki çizgilerin ya da tirelerin koordinatları belirli değildir. Kesintisiz bir sınır belirtilmediğinden Çin’in iddia ettiği sahanın sadece vüsatı görülebilmektedir.[24]

Çin 1990’lı yıllarda, dokuz çizginin içerisinde kalan petrol sahalarında, Vietnam ile Endonezya arasındaki “Nam Con Son Havzasında” hak iddiasında bulunmuştur. 7 Mayıs 2009’da “Dokuz Çizgili Harita”yı deniz egemenlik alanına ilişkin iddiaları ile birlikte BM Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Komisyonu (United Nations' Commission on the Limit of the Continental Shelf - CLCS)’na iletmiştir.

Vietnam, Endonezya ve Filipinler BM Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Komisyonu (CLCS)’nda Çin’in iddiaları ile “Dokuz Çizgili Harita”da gösterilen “U Şekilli Hattı” reddetmişlerdir. Vietnam Çin’in “U Şekilli Hat” ile öne sürdüğü iddiasının tarihi, fiili ve yasal zemini olmadığını, bu nedenle geçersiz ve anlamsız olduğunu ileri sürmüştür. Endonezya “Dokuz Çizgili Harita”nın uluslararası yasal dayanaktan yoksun ve 1982 tarihli BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (United National Convention of the Laws of the Sea -UNCLOS)ne aykırı olduğunu iddia etmiştir.[25]Filipinler “Çin’in dokuz çizgili harita ile Güney Çin Denizi’nin tamamını kapsayacak şekilde karasuyu iddiasında bulunmasının uluslararası hukuka ve özellikle BM Deniz Hukuku Sözleşmelerine aykırı olduğunu” belirtmiştir.[26]Harita ile iddia edilen sınır hattı resmi olarak Malezya, Brunei Sultanlığı ve Tayvan tarafından da protesto edilmiştir.[27]

Denizler üzerindeki egemenlik iddialarında tarihin temel alınamayacağı görüşüne hukukçular da katılmıştır. Mahkeme kararlarının tarihle ilişkisi olmadığını, deniz yetki alanlarının 1982 tarihli BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS)’ne uygun olmak zorunda olduğunu, iddiaların tarihe dayandırılmasının BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS)’nde yer alan kuralları aşındıracağını ifade etmişlerdir. Bu arada Çin 1982 tarihli BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS)’ni onaylayan devletler arasında yer almaktadır.[28]

Filipinler yönetimi, Ağustos 2011’de anlaşmazlığın uluslararası mahkemeye götürülmesi önerisinde bulunmuşsa da teklif Çin tarafından reddedilmiştir.

Güney Çin Denizi’ne yönelik egemenlik iddiaları nedeniyle bölge ve bölge dışı ülkeler zaman zaman karşı kaşıya gelmişlerdir:

·Vietnam ile Spratly Adaları nedeniyle Mart 1988’de çatışmalar yaşanmıştır.[29]

·ABD’nin USNS Impeccable (T-AGOS 23)[30] araştırma gemisi Güney Çin Denizi’nde 8 Mart 2009 günü Çin’e ait istihbarat maksatlı iki trol teknesi tarafından taciz edilmiştir.

·Filipin Deniz Kuvvetleri’ne ait bir karakol botu, Spratly Adaları bölgesinde Recto Bankı civarında faaliyet gösteren Çin balıkçı tekneleriyle 18 Ekim 2011’de çatışmıştır. Çin Dışişleri Bakanlığı Spratly Adaları’nın Çin’in egemenliği altında bulunduğunu belirterek, Filipinler’i uluslararası hukuka aykırı hareket etmekle suçlamıştır.[31]

·Eylül 2011’de Vietnam’ın 300 deniz mili açığında 127 ve 128 numaralı bloklarda Vietnam’ın Hindistan ile birlikte gerçekleştirdiği petrol araştırmaları, Pekin yönetimi Çin’in egemenlik haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle durdurmak istemiş, bir anlamda Güney Çin Denizi’ne Hindistan’ın girişini protesto etmiştir.[32]

·Aralık 2012’de Çinli balıkçı tekneleri Tonkin Körfezi yakınlarında Vietnam’a ait Petro Vietnam deniz yatağı araştırma gemisinin sismik kablolarına zarar vermiş, Çin-Vietnam ilişkileri gerilmiştir. Vietnam egemenlik haklarının ihlali edildiğini açıklamıştır.[33]

Aralık 2012 başında Çin’in Guangzhou Askeri Bölgesi dahilinde bulunan Hainan vilayeti, Güney Çin Denizi’nde gerekli gördüğü yabancı gemileri durdurup arama (denizde denetim harekâtı) yapma yönünde karar almıştır. Çin Deniz Kuvvetlerine ait unsurlara yasadışı faaliyet yaptığından şüphelenilen herhangi bir gemiyi durdurup arama yetkisi verilmiştir.[34]

Çin Spratly Adaları bölgesinde son altı aydır beş sığlıkta [Fiery Cross (Yongshu), Subi (Zhubi), Gaven (Nanxun), Hughes (Dongmen) ve Mischief (Meiji)] liman ve uçak pistine sahip suni adaların inşasına başlayarak bölgeye yönelik anlaşmazlıkları farklı bir mecraya taşımıştır.

4.Sonuç:

Güney Çin Denizi’ne ilişkin egemenlik iddiaları uluslararası hukuk normlarına uygun olmasa da Pekin bu konuda herhangi bir tavize yanaşmamaktadır.Güney Çin Denizi’ndeki egemenlik iddialarından kaynaklanan anlaşmazlıkları bölge dışı aktörlerin müdahalesi olmadan, ikili angajmanlar ile zayıf konumdaki komşularınakarşı dengeyi yumuşak ve gerektiğinde sert gücünü kullanarak kendi lehine değiştirmek istemektedir. Konunun uluslararası boyut kazanmasına tepki göstermekte, zaman zaman bölge içinden ve dışından rol alabilecek güçleri caydırmak üzere etkin güç kullanımını içeren taktikler uygulamaktadır.

ABD’nin Japonya, Güney Kore, Filipinler, Avustralya ve Guam’daki askeri varlığı ile kuşatılmış Çin, gelişen teknolojisine paralel olarak zamanla ABD’nin bölgedeki üslerini ve ittifaklarını etki altına alacak şekilde silahlanmış, ABD’nin ileri üslerini (Avustralya hariç) zamanla kriz durumunda tarafları kuvvet kullanmaya cesaretlendirecek, bölgedeki istikrara ters yönde etkileri olabilecek hassasiyetlere dönüştürmüştür.

Değişen dengeler ABD’yi Batı Pasifik’te Çin askeri gücü ile karşılaşmayı inceleyen Küresel Ortak Varlıklara Erişim ve Manevra Müşterek Konsepti (Joint Concept for Access Maneuver in the Global Commons-JAM GC)’ni[35] hazırlamaya sevk etmiştir. Küresel Ortak Varlıklara Erişim ve Manevra Müşterek Konsepti’nin stratejik hedefleri arasında Çin’e karşı uzak abluka uygulaması bulunmaktadır.[36]

Çin Spratly Adaları bölgesinde suni adalar inşa ederek, hem enerji ve ticaret yollarını kontrol etmek, hem de ABD’nin Çin’in enerji ve ticaretini kesmeyi amaçlayan olası cezalandırma girişimlerine karşı ileride pozisyon almak istemektedir.

Pekin’in bölgedeki etkisini dizginlemek Washington’un stratejik çıkarlarının merkezinde bulunduğundan, Çin’in bölgede inisiyatifi ele geçirmesine müsaade etmeyeceği değerlendirilmektedir.


[1] United States Surveillance Plane Warned by Chinese Navy in Spratly, (b.t.), (2015, 22 Mayıs), Manila Live Wire, erişim: Mayıs 2015, http://www.manilalivewire.com/2015/05/united-states-surveillance-plane-warned-by-chinese-navy-in-spratly/

[2] Rush, J., (2015, 29 Mayıs), Artillery weapons detected on artificial islands built by China, US claims, in what it calls a ‘disturbing’ development in South China Sea, The Independent, erişim: Mayıs 2015, http://www.independent.co.uk/news/world/asia/us-claims-artillery-weapons-have-been-detected-on-artificial-islands-built-by-china-in-what-it-calls-a-disturbing-development-in-south-china-sea-10284280.html

[3] Mortimer, C., (2015, 25 Mayıs), US warned by Chinese media to stop meddling, ‘or war will be inevitable’, The Independent, erişim: Mayıs 2015, http://www.independent.co.uk/news/world/asia/us-warned-by-chinese-media-to-stop-meddling-or-war-will-be-inevitable-10274559.html

[4] China’s Military Strategy, (b.t.), (2015, 26 Mayıs), Ministry of National Defense The Peoples Republic of China, erişim: Haziran 2015, http://eng.mod.gov.cn/DefenseNews/2015-05/26/content_4586748.htm

[5] Parameswaran, P., (2015, 2 Haziran), US Launches a New Maritime Security Initiative in Shnagri La Dialogue, The Diplomat, erişim: Haziran 2015, http://thediplomat.com/2015/06/us-launches-new-maritime-security-initiative-at-shangri-la-dialogue-2015/

[6] Ward, A., (2015, 30 Mayıs), US issues strong wrning to China over ‘land grab’ island  in South China Sea, The Independent, erişim: Mayıs 2015, http://www.independent.co.uk/news/world/asia/us-issues-strong-warning-to-china-over-landgrab-island-in-south-china-sea-10286206.html

[7] An exteremly dangerous conflict is brewing between the US and China in a tiny archipelago in the South China Sea,(b.t.), (2015, 26 Mayıs), The Independent, erişim: Mayıs 2015, http://www.independent.co.uk/voices/editorials/an-extremely-dangerous-conflict-is-brewing-between-the-us-and-china-in-a-tiny-archipelago-in-the-south-china-sea-10277408.html

[8] Chin, Y., (2015, 29 Mayıs), U.S. unwise to set up enemies through millitary drills, People’s Daily Online, erişim: Mayıs 2015, http://en.people.cn/n/2015/0529/c98649-8899653.html

[9]Tebin,  P., (2011, 14 Ekim), South China Sea: A new geopolitical node, Asia Times, erişim: Nisan 2013, http://www.atimes.com/atimes/Southeast_Asia/MJ14Ae01.html

[10] Metelitsa, A. ve Mercer, M., (2014, 1 Aralık), World oil transit chokepoints critical to global energy security, U.S. Energy Information Administration, erişim: Mayıs 2015, http://www.eia.gov/todayinenergy/detail.cfm?id=18991

[11] Metelitsa, A. ve Mercer, M., (2014, 1 Aralık), World oil transit chokepoints critical to global energy security, U.S. Energy Information Administration, erişim: Mayıs 2015, http://www.eia.gov/todayinenergy/detail.cfm?id=18991

[12] China is now the world’s largest net importer of petroleum and other liquid fuels, (b.t.), (2015, 24 Mart), U.S. Energy Information Administration, erişim: Mayıs: 2015, http://www.eia.gov/todayinenergy/detail.cfm?id=15531

[13] Hornby, L., Raval, A. ve Hume, N., (2015, 13 Ocak), China’s oil imports climbs above 7m barrels a day for first time, Financial Times, erişim: Mayıs 2015, http://www.ft.com/cms/s/0/78f88222-9aff-11e4-882d-00144feabdc0.html

[14] EIA China Report,(b.t.), (2012, 4 Eylül), U.S. Energy Information Administration, erişim: Ekim 2012, http://www.eia.gov/countries/cab.cfm?fips=CH

[15]Tebin,  P. (2011, 14 Ekim), South China Sea: A new geopolitical node, Asia Times, erişim: Nisan 2013, http://www.atimes.com/atimes/Southeast_Asia/MJ14Ae01.html

[16] Parmar, S.S., (2011, 14 Ekim), The South China Sea Imbroglio-Analysis, Institute for Defence Studies&Analyses-IDSA, erişim: Nisan 2013, http://thuytinhvo.wordpress.com/2011/10/16/the-south-china-sea-imbroglio-%E2%80%93-analysis-idsa/

[17]Tebin,  P. (2011, 14 Ekim), South China Sea: A new geopolitical node, Asia Times, erişim: Nisan 2013, http://www.atimes.com/atimes/Southeast_Asia/MJ14Ae01.html

[18] Taiwan Urges Better South China Sea  Defense, (2011, 26 Ekim), Agence France Presse,  erişim: ekim 2012, http://www.defensenews.com/article/20111026/DEFSECT04/110260305/Taiwan-Urges-Better-South-China-Sea-Defense

[19] Çin tarafından işgal edilmiştir, ancak Vietnam ve Tayvan’ın hak talepleri bulunmaktadır.

[20] Nine Dotted Line (b.t.),Wikipedia, erişim: Nisan 2013, http://en.wikipedia.org/wiki/Nine-dotted_line

[21] Duong, H. (2011, 5 Ekim), The South China is not China’s Sea, Speaking Freely, erişim: Nisan 2013, http://www.atimes.com/atimes/Southeast_Asia/MJ05Ae03.html

[22] Nine Dotted Line (b.t.),Wikipedia, erişim: Nisan 2013, http://en.wikipedia.org/wiki/Nine-dotted_line

[23] Duong, H. (2011, 5 Ekim), The South China is not China’s Sea, Speaking Freely, erişim: Nisan 2013, http://www.atimes.com/atimes/Southeast_Asia/MJ05Ae03.html

[24] Nine Dotted Line (b.t.), Wikipedia, erişim: Nisan 2013, http://en.wikipedia.org/wiki/Nine-dotted_line

[25] Duong, H. (2011, 5 Ekim), The South China is not China’s Sea, Speaking Freely, erişim: Nisan 2013, http://www.atimes.com/atimes/Southeast_Asia/MJ05Ae03.html

[26]Tebin,  P. (2011, 14 Ekim), South China Sea: A new geopolitical node, Asia Times, erişim: Nisan 2013, http://www.atimes.com/atimes/Southeast_Asia/MJ14Ae01.html

[27] Nine Dotted Line (b.t.),Wikipedia, erişim: Nisan 2013, http://en.wikipedia.org/wiki/Nine-dotted_line

[28] A.g.e.

[29]Parmar, S. S. (2011, 14 Ekim), The South China Sea Imbroglio-Analysis, Institute for Defence Studies&Analyses-IDSA, erişim : Aralık 2012, http://idsa.in/idsacomments/TheSouthChinaSeaImbroglio_ ssparmar_141011

[30] Akustik istihbarat gemisidir. Yedekte çektikleri sualtı tespit cihazları ile Çin’e ait denizaltıların akustik parmak izi bilgilerini toplamaktadır.

[31] Romero,A., (2011, 28 Ekim),  Strategic Hedging - AFD Unfazed By China Threats In Spratly, Philippine Star, erişim: Mayıs 2015,http://www.philstar.com/headlines/741707/afp-unfazed-china-threats-spratlys

[32] Parmar, S.S. (2011, 14 Ekim) , The South China Sea Imbroglio-Analysis, Institute for Defence Studies&Analyses-IDSA, erişim: Nisan 2013, http://thuytinhvo.wordpress.com/2011/10/16/the-south-china-sea-imbroglio-%E2%80%93-analysis-idsa/

[33] Alperen, Ü. (2013, 8 Şubat), Çin Vietnam İlişkilerinde Güney Çin Denizi Sorunu, Bilgesam,  erişim :   Haziran 2013, http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=2324:cin-vietnam-likilerinde-gueney-cin-denizi-sorunu&catid=92:analizler-uzakdogu&Itemid=140

[34] ABD, Daiyou’da Çinle karşıkarşıya (2012, 3 Aralık), Aydınlık, 11.

[35] Eski adıyla AirSea Battle

[36] Krepinevich, A.F.(2010), AirSea Battle, Center for Strategic and Budgetary Assessments, erişim: Aralık 2011, www.CSBAonline.org

Gökhan Binzat

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı