Bu sayfayı yazdır

Türklerin Azınlık Hakları Artık Avrupa’nın Sorunudur

Yazan  24 Haziran 2015

Batı Trakya ilk kez uluslararası bir kongreye ev sahipliği yaptı. Üstelik bu, azınlık sorunlarının konuşulduğu bir toplantıydı. Avrupa Halkları Federal Birliği FUEN, 60. Kongresini Batı Trakya’nın ev sahipliğinde Gümülcine’de (Yunanistan) 13-17 Mayıs 2015 tarihlerinde gerçekleştirdi. FUEN, Batı Trakya Türkleri'nin çözümsüz kalan kültürel, ekonomik, sosyal sorunlarının farklı bir Avrupai yöntemle de gündeme gelmesi bakımından önemli bir kuruluş. FUEN gibi tüm Avrupa ulusal azınlıklarının buluştuğu bir çatı örgütte Batı Trakya’nın temsil ediliyor olması başlı başına önemli bir fırsat. Öte yandan FUEN’in yıllık toplantısının nerede gerçekleştirildiği hem ev sahipliği yapan kuruluş hem de bu kuruluşun temsil ettiği azınlığın sesinin duyulması, sorunlarının ön plana çıkması açısından önemlidir. Bu anlamda 2015 Kongresi’nin Batı Trakya’da gerçekleştirilmesinin de ayrı bir anlamı bulunuyor. Zira FUEN üyelerinin Türk Azınlığın sorunlarını yerinde görmeleri azınlık sorunlarının uluslararası alanda daha etkili duyulmasına katkı sağlayacaktır. Avrupa Halkları Federal Birliği (FUEN) Başkanı Hans Heinrich Hansen’in Yunanistan Başbakanı Çipras’ın son dönem çabalarına atfen Yunan hükümetinin Avrupalı ortaklarından talep ettiği eşit muamele ve diyaloğu kendi ülkesindeki azınlıklara uygulamadığı[1] yönündeki açıklaması da esasen amacın büyük ölçüde hasıl olduğunun göstergesidir. Bir anlamda Türkiye’nin Yunanistan’daki Türk azınlığı sorununun doğrudan ve olması gerektiği gibi Yunanistan’ın Türk azınlığı sorunu haline geldiğini söylemek de mümkündür.

FUEN, 32 Avrupa ülkesinden yaklaşık 90 üye örgütün katılımıyla oluşan Avrupa’daki otokton(yerli), ulusal azınlık ve etnik grupların en büyük çatı örgütüdür. 1949’da Paris’te kurulmuş; 2006’da FUEN’in temel dokümanı sayılan 13 maddelik Avrupa Yerli ve Ulusal Azınlıkları Şartı oy birliğiyle kabul edilmiştir. Resmi internet sitesine göre FUEN, Avrupalı azınlıkların kendine has özellikleri, hakları, kültürü, dilleri, kimliklerinin teşviki ve korunması için çaba verir; azınlıkların ulusal ve bilhassa Avrupa düzeyindeki menfaatlerini savunur(www.fuen.org). FUEN’in Avrupa Konseyi nezdinde katılımcı ve Birleşmiş Milletler nezdinde de istişari statüye sahip olması da etkinliğini göstermektedir. Pek çok faaliyeti de AB tarafından desteklenmektedir.

Kongre, FUEN’in üye kuruluşları Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) ve Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi ile işbirliği içerisinde düzenlendi.  DEB Partisi’nin üyeliği, FUEN’in (19-23 Haziran) 2013’teki İtalya’nın Güney Tirol özerk bölgesinde gerçekleştirilen 58.  Kongresi’nde kabul edilmişti. Böylece Batı Trakya Türk Azınlığı FUEN’de BTAYTD, DEB Partisi ve ABTTF tarafından temsil edilir olmuştur. Her üç kuruluşun 2’şer delege ile temsil edilme ve 2’şer oy kullanma hakkı bulunmaktadır. Yine 58. Kongre’de ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu FUEN Başkan Yardımcısı seçilmişti.

FUEN’in Gümülcine’de gerçekleştirilen 60. Kongresi’ne 20 ülkeden 30 azınlık kuruluşunu temsilen 150 kişi katıldı.[2] Batı Trakya Türkleri'nin müftü seçimi sorunundan kimlik sorununa dek azınlık ve vatandaş olarak yaşadıkları tüm sıkıntıların yerinde tartışılması, ayrı özel bir oturumun Batı Trakya Türkleri için düzenlenmesi, FUEN üyelerinin sorunları doğrudan gözlem fırsatı yakalaması ve Yunanistan’a gözlemlerine dayanarak demokrasi ve azınlık haklarına saygı çağrısında bulunmaları son derece önemli, hatta tarihi bir gelişmedir. Esasen böylesi bir toplantının düzenlemesine Yunanistan’ın izin vermesi de tarihi bir olaydır. Gümülcine’de 17 Nisan 2015’te kundaklanan Mahmut Ağa Cami’nin[3] apar topar tadilattan geçirilmesi FUEN üyelerine hazırlık olarak değerlendirecek olursak Kongre’nin Batı Trakya’da gerçekleştirilmesinin görünür ilk semeresinin de bu olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim hiç bir cami ya da kültürel mirasın restorasyon ya da tadilatına yıllardır uğraşılmasına rağmen izin vermeyen Yunanistan’ın hızlıca Mahmut Ağa Cami’ni tamir etmesinin başkaca açıklaması bulunmamaktadır. Pek tabi ki kundaklamayı gerçekleştirenlerin tespit ve yargısının gerçekleşmediğini de not düşmek gerekir.

FUEN Kongresi’nin açılış konuşmasını İskeçe Seçilmiş Müftüsü ve Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Mete yaparak azınlığın kimliğinin inkar edildiği, Türk birliklerinin kapatılması ve yeni derneklerin açılmasına izin verilmemesinin ardında da kimlik inkarı politikasının bulunduğu, Türk kimliğinin reddinin eğitim ve müftülük sorunlarının çözümüne de engel teşkil ettiği hususlarına vurgu yaptı. Mete, “Devlet madem şüphe duyuyor, gidelim halka ve sen nesin diye kendisine soralım. Bu konudaki şüphenin kalkması için referandum yapılsın” şeklinde konuştu. “Avrupa’da Ulusal Azınlıkların Siyasi Temsil Sorunu” başlıklı ilk oturumda[4] konuşan Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi Başkanı Mustafa Ali Çavuş Batı Trakya Türk Azınlığı’nın temel sorunlarını ve siyasi alanda bağımsız adaylara yönelik yüzde 3’lük seçim barajının son derece anti demokratik bir uygulama olduğunu söyledi. DEB, 25 Mayıs 2014 Avrupa Parlamentosu seçimleriyle ilk defa Yunanistan seçimlerine resmen katılmış ve Doğu Makedonya-Trakya eyaletinde aldığı yüzde 12'nin karşılığı 42,64 oyla üçüncü parti olarak Yunan siyasetini sallamıştı. Zira yüzde 3 barajını aşamayacağı düşünülen DEB, Rodop ve İskeçe'de birinci olmuştu. Konuşmalar arasında dikkat çekici olanlardan biri de Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı’nın konuşmasıydı. Yunanistan’ın Türk azınlığının Batı Trakya’da yaşayanlardan ibaret olmadığını vurgulayan Kaymakçı, Rodos ve İstanköy’de yaşamakta olan Türklerin sorunlarının Batı Trakya Türklerinin sorunlarından da ağır olduğuna işaret etti. Rodos ve İstanköy’deki Türklerin sorunlarını vatandaşlık, eğitim ve Türkçe öğrenme hakkı, din ve ibadet, Osmanlı Türklerinden kalan kültür mirası, vakıflar, nefret ve baskı ortamı şeklinde özetledi.

Öte yandan FUEN Başkan Yardımcısı ve Sydslesvigsk Forening (SSF) Eski Başkanı Dieter Paul Küssner’in moderatörlüğünde “Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Mevcut Durumu” başlıklı özel bir oturum düzenlendi. Bu oturumda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim ve din alanındaki özerk yapısı, 1955-1998 yılları arasında uygulamada olan ve yaklaşık 60 bin Batı Trakya Türkü'nün vatandaşlıktan çıkarılmasına yol açan Yunan Vatandaşlık Kanunu’nun eski 19. Maddesi, Batı Trakya’nın ekonomik yapısı ve Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sosyo-ekonomik durumu tartışıldı.

Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde yemek yenilmesi, oturumlar arasında katılımcıların Türk kahvesi molasını yine Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde vermesi, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin makamlarında ziyaret edilmesi de zaten son derece anlamlı, Yunanistan devletine gerekli mesajları veren ayrıntılardır.[5]

Kongre’de ABTTF, BTAYTD ve DEB Partisi’nin Batı Trakya Türkleri heyeti olarak sunduğu karar tasarısı oyçokluğu ile kabul edildi. Bu karar metninde Batı Trakya Türk Azınlığı’nın temel sorunları dile getirilerek Yunan makamlarından kronikleşmiş sorunları çözmesi için adım atması istendi. Kongre sadece Yunanistan’ın Türk azınlığının sorunlarına odaklanmadı. FUEN’in Yunanistan’da azınlık haklarının durumu konusunda sunduğu karar tasarısında Yunanistan’daki Batı Trakya Türk Azınlığı, Rodos ve İstanköy Türkleriyle birlikte Makedon azınlığın sorunlarına da dikkat çekildi.  Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim ve din alanındaki özerk yapısının iade edilmesi; Makedon azınlığın varlığı konusundaki tartışmayı bir kenara bırakarak bu azınlığın ifade ve dernek kurma özgürlüğünü garanti altına alması; AİHM kararlarının eksiksiz olarak uygulanması talep edildi.

Sonuç olarak FUEN Kongresi’nin Gümülcine’de gerçekleştirilmesi Yunanistan Türkleri'nin sorunlarının duyurulması, uluslararası camianın dikkatinin buraya çekilmesi bakımından önemli bir adım olmuştur. Türk azınlığın sorunlarının ayrıntılarıyla gündeme getirilmesi kadar katılımcıların azınlığın kendi kurumlarını ziyaret etmesi de Türk azınlığın sadece Batı Trakya’da bulunmadığına vurgu yapılması da son derece önemli gelişmelerdir. Kuşkusuz ki FUEN üyeliği ve Kongre’nin Batı Trakya’ya taşınması, Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD)’nin yıllardır Avrupa’da çeşitli kurum ve kuruluşlarda ve AB çatısı altında Batı Trakya Türkleri'nin sorunlarını bıkmadan anlatması; azınlığı Avrupa’da temsil etmesi çabalarını ve DEB’in Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki başarısını tamamlayan halkanın bir parçasıdır. Batı Trakya Türkleri'nin sorunlarının da artık Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin pek de öncelik verilmeyen maddelerinden biri olmaktan çıkıp bizatihi Avrupa’nın sorunu haline geldiğini söylemek mümkündür.



[1] Hansen’den Yunanistan’a cevap: “Herkes kendi evinin önünü süpürmeli”, http://www.gundemgazetesi.com/news/detay_manset.php?id=5021&list=0, 15 Mayıs 2015

[2] Kongreye FUEN üyesi 150 civarında parti ve sivil toplum örgütü temsilcisinin yanı sıra, ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, DEB Partisi Başkanı Mustafa Ali Çavuş, İskeçe Müftüsü ve Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Mete, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, BAKEŞ Genel Müdürü Pervin Hayrullah, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, Gümülcine Belediyesi Başkan Yardımcısı Sibel Mustafaoğlu, Eyalet Başkan Yardımcısı Mustafa Katrancı, Eyalet meclis üyeleri Önder Mümin, Ahmet İbram, eski milletvekili İlhan Ahmet, Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Partisi Kırcaali Milletvekili Şabanali Ahmet ve Şumnu Milletvekili Aydoğan Ali, Kırcaali TÜRKSAD Derneği Başkanı Müzekki Ahmet ve Fahriye Murat, Batı Trakya Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Sami Toraman, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kurt, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ahmet Kara ve diğer yerel yöneticiler katıldı.

[3] Gümülcine’de Mahmud Ağa Camii Kundaklandı, http://www.milletgazetesi.gr/view.php?nid=3335, 18 Nisan 2015

[4] Bu oturumda FUEN Başkan Yardımcısı ve Romanya Macarları Demokratik İttifakı (RMDSZ) Uluslararası Sekreteri  Lorant Vincze’nin moderatörlüğünde Romanya Macarları Demokratik İttifakı (RMDSZ) Başkanı Hunor Kelemen Romanya’daki Macar azınlığın, AP Milletvekili Herbert Dorfmann(İtalya) İtalya’daki Güney Tirol azınlığının siyasi katılım konusundaki durumunu aktardı, AP Milletvekili Csaba Sógor(Romanya) ise Avrupa Parlamentosu’nda ulusal azınlıkların temsil edilmesi konusunu ve AP’deki deneyimlerini aktardı.

Gözde Kılıç Yaşın

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Balkanlar ve Kıbrıs Araştırmaları Merkezi Başkanı