< < ABD Gözlem Noktaları ‘Terör Koridor Devletinin’ İlanı mı?


ABD Gözlem Noktaları ‘Terör Koridor Devletinin’ İlanı mı?

Yazan  01 Aralık 2018

ABD ve Koalisyon Ortakları, Suriye’de Hiç Bir Zaman Samimi Olmamışlardır 

Türkiye, Suriye iç savaşının başlangıcından itibaren; Suriye’nin kuzeyinde gelişen tehditlere karşı gerek askeri ve siyasi alanda, gerekse uluslararası alanda alınması gereken tedbirlere ilişkin olarak,çok sayıda girişimlerde bulunmuş ve bu kapsamda; Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı ile İdlib bölgesinde silahsızlandırma faaliyeti çerçevesinde gözlem noktaları tesis etmiştir.

Türkiye, tüm bu faaliyetlerini kendisi ve bölgesinin bekası için sürdürürken, müttefik konumunda olan başta ABD ve koalisyon ortakları ise, terör örgütü PYD/PKK’yı destekleyerek onlarla iş birliği yollarına gitmişler ve bu ilişkilerini halen Türkiye aleyhine artan bir şekilde geliştirerek sürdürmüşlerdir.

Bu ülkeler, Suriye’de yürütülen hiç bir faaliyet de, Türkiye’ye karşı samimi olmamışlar, bilakis Türkiye’yi yanıltma, aldatma ve oyalama taktikleriylezaman kazanarak kendi programlarını uygulamaya koymuşlardır. 

Nitekim, son olarak ABD Savunma BakanıJimMattis tarafından; “ABD ordusunun Türkiye-Suriye sınırına gözlem noktaları kuracağını,...bu noktaların açıkcagece ve gündüz seçilebilecek şekilde işaretlenmiş olacağını,...böylece Türkler bizim nerede olduğumuzu net olarak görecekler,...”[[i]]şeklinde dikkat çekici biraçıklamayla Suriye sahasında yeni bir gündem oluşturulmuş ve böyleceFırat’ın doğusunda oynanmak istenen oyunda yeni bir sürece girilmiştir. 

Kaldı ki Türkiye, içinde bulunduğumuz süreçte;“Menbiç’te beklentilerinin tam olarak karşılanmadığını, buna mukabilFırat’ın doğusunda tehditinhalen devam ettiğini ve Fırat’ın doğusuna yönelik bir operasyon yapabileceğini” açıklarken,ABD’nin ise;“Suriye’nin kuzey sınırında gözlem noktaları tesis edeceğini” açıklaması, müttefiklerimizin Türkiye ile olan münasebetlerinde bölgede ne kadar söz sahibi olmamızı istediklerinin anlaşılması bakımından önemlidir.

ABD, Türkiye’nin Olası Müdahalesine Karşılık ‘Muhatap Olduğunu’ Deklare Etmiştir 

ABD, sınır hattına gözlem noktalarıyla tertiplenmek suretiyle; bir taraftan;“artık sınır hattında PYD/PKK terör örgütü yok, sınırın güvenliğinde biz varız”mesajı vermekte, bir taraftan da;“terörkoridor devletini” resmen ilanettiğini göstermeye çalışmaktadır. Böylece ABD, Türkiye’nin olası müdahalesine karşılık, doğrudan muhatap kendilerinin olacağını açıkça deklare etmiş bulunmaktadır.

 Aynı zamanda ABD, Fırat’ın doğusunda gözlem noktalarının tesisine paralel olarak;

  • IŞİD terör örgütü tehdidi bahanesiyle zaman kazanırken,PYD/PKK’nın sözde düzenli ordu seviyesinde teşkilatlandırılmasını ve askeri kapasitesinin artırılmasını,
  • Bölgede oluşturduklarısiyasi-idari yapınıniyice güçlenmesini hedefleyen bir konsepttakip ettiklerini deaçıkça ortaya koymaktadır.

Sınır Hattı Boyunca, Otuz-Otuz Beş Civarında Gözlem Noktası Tesis Edilecek

PYD/PKK sözcüsü terörist Nuri Mahmud; “ABD’nin kuracağı gözlem noktalarında ABD askeriyle birlikte örgütün silahlı kanadı olan YPG’nin de görev alacağını” söylemiştir. Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’nin siyasi kanadını oluşturan sözde Demokratik Suriye Meclisi (DSM) yöneticisi terörist Gelo İsa ise; “ABD’nin kendilerini karadan değil, havadan da koruyacaklarını” ifade etmiştir.[[ii]] 

SDG kaynaklarından edinilen diğer bilgilere göre; “Menbiç’ten itibaren Derik sınırı boyunca ve Türkiye sınırında yer alan her bir kentde beş adet olacak şekilde gözlem noktaları tesis edileceği” bunların; Ayn El Arab, Tel Abyad, Resulayn, Darbasiye, Amude, Kamışlı ve Derik sınırları içerisinde kurulacağı öğrenilmiştir.[[iii]] 

Bölgedeki kaynakların söylemleri birlikte değerlendirildiğinde; gözlem noktalarının,sınır hattı boyunca PYD/PKK’nın konuşlu olduğu ve aynı zamanda ABD üslerinin-koalisyon güçlerinin bulunduğu yerlerde olacak şekilde, otuz-otuz beş civarında bir noktada tesis edileceğive bu tesislerin güvenliğini ABD-YPG’nin birlikte sağlayacağı, adeta teröristlerin ABD’nin kanatlarının altına gireceği ve kararlılıkla korunacağı anlaşılmaktadır.

ABD’nin bu girişimi; Türkiye tarafından karadan yapılabilecek bir harekâta karşı, tamamen PYD/PKK terör örgütünü korumaya ve sözde “caydırıcı kalkan”rolüyle Türkiye’nin olası müdahalesini engellemeye yönelikhamleden başka bir şey değildir. Ayrıca, Türkiye ve Rusya’nın İdlib bölgesinde oluşturduğu gözlem noktalarına karşı bir misilleme girişimi niyetinin olduğunu da söyleyebiliriz.

Müteakip Aşamada Muhtemelen, “Uçuşa Yasak Bölge” İlan Edilecek 

Öte yandan ABD; bölgede uzun süredir bir taraftan hava üsleri inşa ederken, bir taraftan da radar sistemleri tesis etmektedir.[[iv]]Yukarıda sözcü teröristin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, muhtemeldir ki gözlemnoktalarının tesisinin tamamlanmasını müteakiben veya öncesinde,Fırat’ın doğusunda kalanhava sahasını“uçuşa yasak bölge”haline getirecektir. 

Bu durumda ABD, PYD/PKK güçlerini hem karadan, hemde havadanbir koruma şemsiyesi altına alarak; örgütün ordulaşmaya doğru gidişini, eğitimini, silahlanmaya devam etmesini, tertiplenmesini ve güvenliğini sağlamayı uzun bir dönem sürdürmüş olacaktır.

Sınır hattı boyunca ABD gözlem noktalarının tesisindekibir diğer önemli ana hedefin; Türkiye’nin jeostratejik ve jeopolitik etki alanını sınırlamaya yönelikolduğu kuşkusuzdur. 

Esasen PYD/PKK’nın bölgede silahlanması ve tertiplenmesi faaliyeti, Suriye iç savaşının başlangıcından itibaren adım adım gelmiştir. Özellikle ABD başta olmak üzere, batılı bazı devletlerle olan yakın iş birliği faaliyetleri göz göre göre yaşanmıştır.Aslında bu gelişmeler hiç kimse için bir sürpriz değildir. 

ABD’nin Oyalama Taktikleri Kırılmalıdır

Bu noktada bir harp prensibini hatırlatmak yerinde olacaktır. Bir hasmın silahlı gücüne karşı;“sahada teşkilatlanmasını, tertiplenmesini ve düzenlenmesini tamamlamasına fırsat vermeden”ön alıcı bir harekât yapılmasıtemelesastır.Gelinen noktada, Fırat’ın doğusuna böyle bir harekât için ne kadar geç kalındığı veya kalınmadığı konusu tartışmalıdır. 

ABD, işte bu harp prensibinin uygulanmasına fırsat vermemek için, oyalama taktikleri ile zaman kazanmış ve bazı yaptığı stratejik hamlelerle de Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna muhtemel bir müdahalesinden korunmaya çalışmıştır.

Suriye’nin kuzeyindeki terörist unsurlar ve destekçileri, her türlü oyunlarla ne kadar korunmaya kalkışırlarsa kalkışsınlar, şüphesiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücü bu oyunları bozacak kapasitededir. Yeter ki silahlı gücün kullanılmasında siyasi irade kararlılık göstersin, bölgesel ve uluslararası stratejik hamleler zamanında yapılsın ve gelişmeler akıllıca gözetilebilsin.

Tedbir olarak;

Cereyan eden bu tehditten Türkiye’nin bir an önce sıyrılabilmesi için;

  • PYD/PKK terör örgütünün önemli bir kısmının bulunduğu,özellikle Ceylanpınar-Haseke-Sincar Dağı hattı ile Irak sınırı arasında kalan sahanın daha fazlatahkimine fırsat verilmemesi gerektiğine,
  • Orta Fırat vadisinin Irak çıkağınınkontrol zorunluluğuna inanılmaktadır.

 

 

 

 

 

[[i]]Suriye Sınırına ABD Karakolları, www.karar.com., 23 Kasım 2018.

[[ii]] ABD, Türkiye Sınırındaki Her Kente Beş Gözlem Noktası, parstoday.com/turkey-121523, 27 Kasım 2018.

[[iii]] ABD, Türkiye Sınırındaki Her Kente Beş Gözlem Noktası Kuracak: YPG’liler de Görev Alacak, https.//tr.sputniknews.com., 27 Kasım 2018.

[[iv]]ABD’den Suriye’nin Kuzeyine Yeni Üsler ve Radar Sistemi!,https://www.haberturk.com., 13 Eylül 2018.

Ünal Atabay

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Terörizm ve Terörizmle Mücadele Araştırmaları Merkezi Başkanı

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display