F-35 Sahibi Ülkeler Uçaklarını Milli Menfaatleri Doğrultusunda Uçurabilecekler Mi?

Yazan  27 Mayıs 2019

Son bir kaç gündür, ABD’nin Türkiye’ye, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi alımından vazgeçerek ABD yapımı Patriot sistemlerinin alımı yönünde karar vermesi için iki haftalık süre verdiği ve Ankara'nın Rus yapımı S-400 füze savunma sistemi satın alma planını sürdürmesi durumunda F-35 programındaki ortaklığı sonlandırılacak haberleri ile meşgul iken F-35 uçağına şöyle derinlemesine bir bakış yapalım.

F-35 Sahibi Ülkeler Uçaklarını Askeri Operasyonlarda Milli Menfaatleri doğrultusunda uçurabilecekler mi? Hassas Bilgi sızması olur mu?

Bu iki soru dost meclislerinde ve medya da sıkça gündeme getirilmekte ve tartışılmaktadır. Bu sorulara tatmin edici cevap bulunabilir mi?Konuyla ilgili olarak F-35 uçak üreticisi olan Lockheed Martin Firmasının elektronik ortamdaki bilgileri ile mesleki tecrübelerimi birleştirmeye çalıştım.

Kısa Bilgiler

Bugüne kadar 390 adet F-35 uçağı üretildi, Dünya çapında açılan 17 Üs de 195.000 saat uçuş gerçekleştirildi, toplam 790 pilot ve 7400 bakım personeli eğitildi. Ortak ve müşteri durumunda olan ülkeler ve satın alacakları uçak sayıları; ABD (2456), İngiltere (138), İtalya (90), Hollanda (37),Türkiye (100), Avustralya (100), Norveç (52), Danimarka (27) ve Kanada(88). Ortak olmayıp Yabancı Askeri Satışlar (FMS)  kapsamındaki müşteriler; İsrail (50), Japonya (147), G.Kore(40) ve Belçika (34). Halen F-35 uçağı teslim alan ülkeler; ABD, İngiltere, İtalya,İsrail ve Japonya.

Ekonomik etkisi açısından bakıldığında; Program kapsamında 1400'ü ABD'li olmak üzere dünya çapında 1500 den fazla tedarikçi firmanın bulunduğu, ABD 'de 220.000 kişiye direk ve dolaylı olarak iş imkanı sağlandığı ifade edilmektedir. Bir adet F-35 uçak fiyatı 89.2 Milyon ABD dolarıdır.

Türk firmalarının F-35 Programı ortaklığı kapsamında iş payının toplamda  12 Milyar ABD Dolarına ulaşacağı, Lockheed Martin ve Roketsan arasında yeni nesil havadan yere atılabilen Standoffcruise füze geliştirilmesi için işbirliği yapıldığı, SOM-J füzesinin F-35 Dahili Silah bölümüne entegre edilmesi üzerine bilgiler bulunmaktadır.

F-35 Stealth modunda 5.700 pound dahili mühimmat taşıyabilirken, harekat bölgesinde üstünlük sağladıktan sonra F-35 Beast moduna (dahili mühimmata ilave harici mühimmat taşıma) geçebilmekte ve toplamda 22.000 pounda kadar mühimmat taşıyabilmektedir.

Üretici Firma tarafından marketing kapsamında F-35'in aşağıda özetle belirteceğim harekat kabiliyetlerinin olduğu ifade edilmektedir.

F-35'in Klasik, Dikey ve Uçak gemisine iniş/kalkış yapabilen üç versiyonu bulunmaktadır, bunlar sırasıyla F-35 A, F-35 B ve F-35 C'dir. F-35 beşinci nesil uçak özelliklerine sahip olarak geliştirilmiştir. F-35;  muharip uçak sürat ve kıvraklığı, tam birleştirilmiş sensör bilgisi, ağ merkezli harekat ve gelişmiş lojistik ve ikmal özellikleri ile birlikte  Geliştirilmiş Stealth kabiliyetine sahip görünmektedir.

F-35 Görev sistemleri kapsamında;Multifunction Advanced Data Link(MADL), Active Electronically ScannedArray (EASA) radar, Electro-Optical Targeting System (EOTS)  hedefleme sistemi, Distributed Aperture System (DAS), Helmet Mounted Display (HMD) ve  Communications, Navigationand Identification (CNI) Avionics sistemleri yer almaktadır.

Stealth özelliği nedeniyle, F-35'in harekat sahasına emniyetli bir şekilde nüfuz ederek, hiç bir radara yakalanmadan, Elektronik Harp (Electronic Warfare) kabiliyeti ile düşman konuş kuruluşunu tespit edip elektronik taarruz (karıştırma) yapabilmekte ve  düşmana ait topladığı elektronik bilgileri taktik veri ağı üzerinden dost birliklere anlık olarak aktarabilmektedir. 

Düşük görünürlük özelliği ve EASA radar kabiliyeti ile uzak mesafeden yer ve hava hedeflerine hassas güdümlü bombaları ve hava-hava radar güdümlü füzeleri ile başarılı şekilde angaje olabilmektedir.

İstihbarat Gözetleme ve Keşif (ISR) kabiliyeti ile topladığı elektronik bilgileri işleyip sınıflandırarak dost birliklere gerçek zamanlı olarak aktarabilmektedir.

Otonom Lojistik Bilgi Sitemi (ALIS-Autonomic Logistics Information System) ile bakım operatörüne önceden planlama, bakım ve kullanım süresi boyunca F-35 uçak sistemlerinin idamesine olanak sağlamaktadır. ALIS Internet üzerinde çalışan yüksek süratli band genişliği ile yüksek performanslı server'lar kullanan bir veri alma/gönderme sistemidir.

ALIS;operasyon, bakım, prognostik, tedarik zinciri, müşteri hizmet servisi, eğitim ve teknik verileri içeren bir dizi geniş kabiliyetleri entegre etmektedir.

Pilot ve uçuş destek personeli tarafından,ALIS sistemi görev planlama/debrifing yapmak, uçuş çizelgesi hazırlamak, pilot kalifikasyonu ve harbe hazırlık durumunu kayıt altına almak amacıyla da kullanılmaktadır.

ALIS, F-35 uçağı gövdesinde entegre edilmiş bir sistem değildir. Harici bir sistem olan ALIS uçak görevini müteakip indiğinde bakım personeli tarafından uçağa bağlanarak uçak üzerindeki sitemlere ait arıza bilgisi toplayan bir sistemdir.Toplanan bilgiler daha sonra otomatik olarak Lockheed Martin bünyesinde bulunan server'a aktarılmaktadır.

Önceki eski nesil lojistik sistemlerle karşılaştırıldığında, ALIS sistemi ile; F-35 Uçak Filolarının faaliyetleri hakkında gerçek zamanlı en doğru bilgiyi sağlayarak işletme ve bakım giderlerinin azaltılacağı ve uçak faaliyet oranlarının arttırılacağı iddia edilmektedir.

Egemenlik İhlali ve hassas bilgilerin sızması!

Yukarıdaki kabiliyetlere bakıldığında neredeyse daha önce 3 ve 4. nesil  farklı roldeki uçaklar tarafından yerine getirilen görevler F-35 Uçağı üzerinde birleştirilmiş durumdadır. Uçak üzerine yerleştirilen Görev sistemlerinin sayısı ve bunların antenlerinin böyle nispeten küçük bir gövdeye Stealth özelliği etkilenmeden yerleştirilmesi herhangi bir olumsuz etkileşim (enterferans) olmadan çalıştırılması önemli bir tasarım yapıldığına işaret etmektedir. Bu nedenle de bu uçak özellileri nedeniyle çok iyi yetişmiş pilotlara emanet edilmelidir. 

F-35 son derece güçlü özelliklere sahipken, ortak ve müşteri konumundaki kullanıcıların ALIS hakkında mahremiyet ve egemenlik haklarının ihlal ediyor gerekçesi ile şikayetleri bulunmaktadır. Zira,mevcut durumda ALIS  veri akışı içerisinde; uçak "healthmonitoring system" verileri, faal uçak durumu, eğitim ve pilotlara ait log'lar da dahil olmak üzere önemli ölçüde harekat detaylarının,Forth Worth/Texas'da konuşlu Lockheed Martin şirketindeki hub'a aktarıldığı iddia edilmektedir.

Aslında ALIS'in ana görevi parça siparişi vermek, ihtiyaç kadar eğitim planlamak ve İkmalci'nin üzerindeki yedek malzeme yönetim yükünü azaltmak olmalıdır.

F-35'e ortak ülkelerin yukarıda belirtilen endişeleri, mevcut ALIS uygulaması ile ülkelere ait Operasyonel hassas bilgilerin Lockheed Martin Firmasına aktarıldığının bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu durum benim görüşüme göre de kabul edilemez olup egemenlik hakkının ihlali olarak görülmelidir.

Bu arada konu hakkında bir gelişme olduğunu belirtmeden geçmeyelim. F-35 ortağı ülkelerin yukarıda belirtilen şikayetleri üzerine, Lockheed Martin firması konuya yönelik bir filtreleme yazılımı üzerinde çalıştığını açıkladı. Bu çalışma ile mevcut ALIS sistemine "Sovereign Data Gateway" eklenecek, böylece bu yazılım her bir F-35 ortağına veri akışını inceleme ve doğrulama seçeneği verirken aynı zamanda hassas verileri bloke etme, güncelleme ve erteleme imkanısağlayacaktır.

Bu güncelleme gerçekleştiğinde bilgi sızması tehlikesinin ortadan kalkabileceğini düşünmekteyim.

F-35 uçağı görev uçuşunda iken uçak üzerinde bulunan sensörlerden bilgi sızdırılması söz konusu olabilir mi? F-35 uçağında görev esnasında işlenen sensör tespitleri, Multifunction Advanced Data Link (MADL) ile oluşturulan taktik veri ağı üzerinden diğer uçaklara, platformlara ve yer istasyonlarına aktarılmaktadır. Bu taktik veri ağı Milli merkezler tarafından planlanır ve uygulanır. Sızma ancak bu veri ağına siber taarruzlarla gerçekleştirilebilir. Ancak bu riskin dünya üzerinde mevcut tüm sivil ve askeri veri ağları için geçerli olduğu unutulmamalıdır.

Diğer bir komplo teorisi, Uydu üzerinden gönderilecek bir sinyal ile F-35'ler daha yerde iken motorların durdurulabileceği, kalkışa müsaade edilemeyebileceği ve hatta uçak havada iken görev sistemlerinin görev yapamaz duruma getirilebileceği şeklindedir. Gelişmiş bir teknoloji ile üretilen F-35 uçağı geniş oranda yazılım ile desteklenmiştir. Yazılım kapsamında bu tip müdahalelerin mümkün olduğunu ancak uygulanabilir olmadığını düşünüyorum. Çünkü bunun ortaya çıkması durumunda geleceğe yönelik olarak üretici firma ve üretici ülkenin büyük bir ticari ve güvenilirlik kaybı olacağından böyle bir uygulamaya teşebbüs edilmeyeceğini değerlendiriyorum.

F-35'ler Milli Menfaatler doğrultusunda kullanılabilecek mi?

Bunun cevabı her koşulda evet olmalıdır. Hiç bir ülke, sınırlı koşullarda kullanabilirsin ön şartı ile, başka bir ülkeden Silah Sitemlerini satın almaz. F-35 ortaklık ve müşteri şartnamesinde de böyle bir sınırlama olduğunu da düşünmüyorum.

ABD, F-35 kullanan ülkelerin yapacakları milli operasyonlar konusunda baskı yapabilir mi, engelleyebilir mi? Bu milli operasyon, ABD milli çıkarları ile çakışıyorsa elbette ki baskı ve engelleme beklenmelidir. Bu tavır açıktan olmazsa bile farklı şekillerde tezahür edebilir, yani F-35 yedek parçası tedarik zincirinde yavaşlama veya ambargo şeklinde karşımıza çıkabilir.

Bir ortaklık olmasına rağmen,ABD öncülüğünde yürütülen F-35 programında ABD tek yetkili ülke gibi davranmakta,  ortak ve müşteri konumundaki  ülkelere F-35 teslimatını CAATSA (ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yaptırımları kapsamına sokabilmektedir.

Bu nedenle; en iyi silah sistemi yerli üretim ile geliştirilen ve dışa bağımlılığı olmayandır. Ancak ihtiyaç hasıl olup da dışarıdan alınmak zorunda kalınırsa da, dışarıdan gelecek tüm baskı ve dayatmalara eldeki mevcut kozlar ile en kısa sürede reaksiyon gösterilmeli,satın alınan silah sistemi tüm performansı ile milli menfaatleri koruyacak şekilde kullanılmalıdır.

 

 

 

KAYNAK;

https://www.f35.com/

https://www.lockheedmartin.com/en-us/products/autonomic-logistics-information-system-alis.html

https://www.flightglobal.com/news/articles/new-f-35-software-could-quell-alis-sovereignty-conce-430823/

 

 

 

 

Bircihan D. Dilek

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...