Terörizmi Küresel Alana Yaymak: Filipinler’de DAEŞ Varlığı

Yazan  31 Mayıs 2017

DAEŞ Suriye ve Irak’ta Kaybediyor

DAEŞ terör örgütü gün geçtikçe Irak ve Suriye’de darbe almaya ve güç kaybetmeye devam ediyor. DAEŞ, 2014 yılından itibaren çok süratli bir şekilde Irak’ta kazandığı toprakların %83’ünü, Suriye’dekilerin ise %56’sını günümüzde kaybetmiş durumda. Üç yıl öncesiyle karşılaştırıldığında silahlı terörist sayısında büyük ölçüde azalma var. Sahip olduğu ekonomik kaynaklar ve yıllık geliri yarı yarıya azaldı. Dünyanın değişik bölgelerinden örgüte sağlanan katılımlarda ise büyük bir düşüş mevcut.[i] Hâlihazırda Musul’da sokak savaşları ile direnmeye devam eden DAEŞ, çeşitli yer ve zamanlarda asimetrik etki yaratabilecek şekilde Irak’ta bombalı araç saldırıları düzenlemeye devam ediyor. Rakka’da kendisine yönelik operasyona karşı, sayılarının yaklaşık 4.000 olduğu belirtilen terör örgütü mensubuyla, meskûn mahallerde sokak savaşı hazırlıklarını sürdürüyor.

Askeri anlamda henüz tam bir yenilgiye uğramadıysa da, DAEŞ’in gelecekte Irak / Suriye’de askeri varlığını ve ele geçirdiği toprakları kaybedeceği görülüyor. DAEŞ, Irak ve Suriye’de kazandığı toprak parçalarını kaybetse de, uluslararası güvenliğe yönelik büyük bir tehdit olma vasfını sürdürüyor. DAEŞ retoriği; Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya, Avrupa ile Avrupa’ya komşu zayıf yönetimlere sahip ülkelerde kendisine yer bulmaya devam ediyor. DAEŞ terör örgütü varlığını devam ettirebilmek için, zayıf ve kontrolü kaybeden devletleri hedef seçerek, kendisini o ülkelerdeki çatışmaların içerisine sokuyor ve dünya genelinde İslam’ın koruyucusu olduğunu iddia ederek, zemin bulduğu toplumun sempatisini kazanıyor.[ii]

Filipinlerde DAEŞ Varlığı

Zayıf ülke yönetimlerini ve ülke içi kargaşayı hedef alan DAEŞ, Suriye ve Irak’ın haricinde, kendisine biat ettiğini ve bağlılığını ilan eden bazı terör örgütleri sayesinde; Libya, Mali, Mısır, Yemen, Tunus, Suudi Arabistan, Cezayir, Özbekistan, Pakistan, Afganistan, Malezya, Endonezya, Nijerya ve Somali gibi birçok ülkede kendisine hareket alanı yaratabiliyor.

1946 yılında ABD’den ayrılarak bağımsızlığını ilan eden ve Katolik Hristiyanların çoğunluğu oluşturduğu Filipinler’de de DAEŞ faaliyetlerinde son yıllarda artış gözlemleniyor. Filipinler’de, Morolar olarak adlandırılan Müslümanların yoğun olarak yaşadığı ve 400 yılı aşkın bir süredir karışıklığın devam ettiği güney bölgede, dini istismar eden dört önemli örgüt bulunuyor.

Bunlardan birincisi Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MİKC). Filipinlerde ilk etapta “Jabidah Katliamına”[iii] tepki gösteren Müslümanlar tarafından 1969’daMoro Ulusal Kurtuluş Cephesi (MUKC) kuruluyor. MUKC 1974 yılında Filipinler güneyinde bağımsız İslam Devletini ilan ettikten sonra bu bölgede eylemlerini artırdı. Filipin devlet otoritesi bağımsızlığı kabul etmediği için bölgeye askeri operasyonlar düzenlendi. MUKC’un bağımsızlık fikrinden vazgeçerek özerklik taleplerini ortaya koyması üzerine, öncülüğünü MUKC dışişleri sorumlusu Selamet Haşimi’nin yaptığı bir grup, MUKC’dan ayrılarak 1984’te MİKC’yi kurdu. 1987 yılı Ocak ayında MUKC, Filipin Devleti'nin ihtilaf konusu olan bölgelerin yarı özerklik teklifini kabul etti ve akabinde de Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi kuruldu. MİKC, özerk bölge fikrini redderek bölgedeki eylemlerine devam etti. Filipinler ve MİKC arasındaki çatışmaların durdurulması için 1997'de bir anlaşma imzalanmasına rağmen, 2000 yılında Filipinler Devlet Başkanı Estrada tarafından bu sözleşmenin iptal edilmesi üzerine MİKC Filipin Hükümetine karşı cihat ilan etti. 2014 yılında Filipinler Hükümeti ile mualif gruplar arasında Müslümanların çoğunlukta olduğu Mindanao’ya özerklik veren Bangsamoro Barış Anlaşması imzalandı.[iv] Günümüze gelindiğinde MİKC’nin, vahşet uygulamalarını kabul etmediği için DAEŞ ve lideri Bağdadi’ye biat etmediği biliniyor. Bununla birlikte yine Filipinler’de faaliyet gösteren Bangsamoro İslami Özgürlük Savaşçıları ve Ebu Seyyaf isimli iki örgütün DAEŞ’e biat ettikleri bilgisi mevcut.

Bangsamoro İslami Özgürlük Savaşçıları(BİÖS) 2010 yılında MİKC’den ayrılan gruplarla Omra Ameril Kato isimli şahıs tarafından kuruluyor.[v] BİÖS’nin MİKC’den ayrılma nedeni de MİKC’nin MUKC’den ayrılma nedeni ile aynı; bağımsızlıktan vazgeçerek özerklik çizgisine geçmek. 2014 yılı Ağustos ayında yayımlanan bir video ile DAEŞ’e bağlılığını bildiren BİÖS’nin, 2015 yılında 66 kişinin ölmesi ile sonuçlanan eyleminin ardından düzenlenen operasyonla büyük bir kayıp yaşadığı, lideri Kato’nun da 2015 yılında ölmesi ile büyük bir darbe aldığı belirtiliyor. BİÖS’ün silah ve teçhizat açısından Ebu Seyyaf’a göre daha gelişmiş olmasına rağmen etki alanının daha az olduğu ifade ediliyor.[vi] Biz BİÖS terör örgütünü, Ağustos 2016’da Kâinat Güzeli yarışmasında, güzellik tacını takacak olan güzele suikast düzenlenmesi talimatı vermesi ile hatırlıyoruz.[vii]

Bölgede belki de en aktif şekilde faaliyet gösteren Ebu Seyyaf terör örgütü ise 1991 yılında Abdurajak Janjalani tarafından kuruluyor. Janjalani, Ebu Seyyaf’ın MUKC ile MİKC arasında bir köprü olmak için kurulduğunu ve amacının Mindanao’da adaleti sağlayacak bir İslami Hükümet kurmak olduğunu belirtmiş. 1998 yılında Janjalani’nin ölümünden sonra Ebu Seyyaf terör eylemleri ile öne çıkmış; pek çok uluslararası kaçırma eyleminde, sivil hedeflerin bombalanmasında rol almış. Bu eylemleri nedeniyle Ebu Seyyaf, ABD ve İngiltere’nin “terör örgütü” listesine giriyor. Ebu Seyyaf terörü en korkunç yüzünü 2004 yılında ülkenin Manila Körfezinde bir feribotun bombalanması ve 116 kişinin hayatını kaybetmesi ile gösteriyor.[viii] Zaman içerisinde çok miktarda örgüt elemanını ve lider seviyedeki teröristini kaybeden Ebu Seyyaf’ın günümüzde 400’e yakın çekirdek kadro olmak üzere 2.000 teröristle Basilan bölgesinde faaliyet gösterdiği biliniyor. Yeniden güç kazanmak isteyen Ebu Seyyaf terör örgütünün hâlihazırdaki lideri İsnilon Hapilon, 25 Haziran 2014’de DAEŞ’e biat ettiğini açıklarken, DAEŞ de Hapilon’u Nisan 2016’da sözde Güneydoğu Asya Emiri olarak ilan ediyor.[ix],[x],[xi] Ebu Seyyaf ile DAEŞ terör örgütü benzerliği, fidye için rehin aldığı Alman vatandaşının vahşice öldürülmesi ile gözler önüne seriliyor.[xii]

Aynı bölgede faaliyet gösteren bir diğer örgüt ise Maute terör örgütü. İsmini bir ailenin soyadından alan örgütün aynı zamanda, tıpkı biat ettiğini açıkladığı DAEŞ gibi kendisini sözde İslam Devleti olarak da isimlendirdiği biliniyor. Maute 2012 yılında Mindanao Halifeliğini, ardından da 2015 yılı Nisan ayında DAEŞ’e bağlılığını ilan ediyor.[xiii]Maute terör örgütü DAEŞ gibi sosyal medyayı etkin şekilde kullanmasıyla da biliniyor.[xiv]2016 yılının Eylül ayında Davao şehrinde meydana gelen ve 14 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıdan Maute terör örgütü sorumlu tutuluyor.[xv]

Bahsedilen terör gruplarının haricinde Ensar El Şeria, Marakah El Ensar, Filipinler Ensarul Hilafet, İslami Hareket gibi örgütlerin de Filipinler de zemin bulduğu belirtiliyor. Bazı kaynaklara göre irili ufaklı altmıştan fazla örgüt bu bölgede faaliyet gösteriyor. [xvi], [xvii]DAEŞ terör örgütü de Filipinler’de düzenlenen bazı terör eylemlerini üstleniyor. 2016 yılı içerisinde Filipin Ordusu ile çıkan çatışma görüntüleri DAEŞ videoları arasında yer alıyor.[xviii] Ayrıca yaklaşık 200 Filipinli gencin Suriye ve Irak’ta DAEŞ terör örgütü saflarında yer almak üzere bu ülkelere gittikleri çeşitli raporlarda ifade ediliyor.[xix]

Mayıs 2017’de Filipinler’de neler yaşanıyor?

23 Mayıs 2017’de Filipin Güvenlik Güçlerinin sözde DAEŞ emiri Hapilon’u ele geçirmek üzere başlattığı operasyonların hemen ardından, 24 Mayıs’ta Filipinler’in güneyinde yer alan Marawi şehri, DAEŞ’e bağlı çeşitli terör örgütlerine üye, aralarında Malezya, Endonezya ve Singapurlu teröristlerin de bulunduğu iddia edilen,[xx] yaklaşık 500 terörist tarafından işgal ediliyor. Bahse konu terör örgütleri arasında bulunan Maute ve Ebu Seyyaf terör örgütleri halkın çoğunluğunun Sunni Müslüman olduğu Marawi’de Filipin Ordusuyla çatışmaya girerek şehrin önemli bir kısmını kontrolü altına alıyor. Marawi Şehir merkezinde DAEŞ’i simgeleyen siyah bayrakların asıldığı ve Our Lady Katedrali’nin ateşe verildiği haberlerde yer alıyor. Marawi'de yaşayan 200.000 insandan çoğunun kenti terk ederek komşu İligan şehrine göç ettikleri, bununla birlikte yaklaşık 2.000 sivilin de çatışmaların yaşandığı bölgede bulunduğu bildiriliyor.[xxi]

Marawi’nin işgalinin hemen ardından Rusya ziyaretini yarıda keserek ülkesine dönen Filipinler Devlet Başkanı Duterte tarafından, ülkenin güneyinde 60 gün süreli sıkıyönetim ilan ediliyor. Filipin Hükümet yetkililerinden yapılan açıklamalarda saldırıları başlatan grupların içerisinde Endonezya ve Malezya’dan gelen yabancı terörist savaşçıların da bulunduğu belirtiliyor. Filipin Ordusuna bağlı Özel Kuvvetler, taarruz helikopterleri desteğinde bölgede operasyonları sürdürürken, şehir merkezi giriş ve çıkışlarında kontrol noktaları kuruluyor. Marawi şehir merkezindeki çatışmaların “sokak çatışmaları” şeklinde devam etmesi nedeniyle operasyonun kısa sürede bitirilemediği de belirtiliyor.[xxii] Marawi’de meydana gelen çatışmalarda bir hafta içerisinde 61 teröristin öldürüldüğü, 20 güvenlik görevlisi ile 24 sivilin hayatını kaybettiği ifade ediliyor.[xxiii]

Sonuç olarak;

Kendisini Irak ve Suriye'de yenilginin eşiğinde hisseden DAEŞ, terörü küresel alanda olabildiğince yayarak varlığını sürdürmeye çalışıyor. Bu sayede kendisine karşı birleşen Koalisyon ülkelerinin dikkatlerini başka coğrafyalara çekmeye ve bu ülkeleri strateji değiştirmeye zorluyor.

Marawi saldırısının, DAEŞ terör örgütü bağlısı Maute - Ebu Seyyaf örgütleri için bir güç gösterisi ve kendini ispat çabası olduğu görülüyor. Bu tür büyük bir eylem ile DAEŞ, Güneydoğu Asya’da bir toprak parçasını kendisine bağlı bir vilayet olarak ilan etmenin ötesinde sözde Halifeliğe bağlı gerçek bir eyalet kurduğunu göstermeye çalışıyor. Çatışmaların seyrine göre DAEŞ’in Marawi’den saklanabileceği alanlara doğru çekilerek, başkent Manila gibi büyük yerleşim yerlerinde terör eylemleri düzenleyebileceğini de gözden kaçırmamak gerekiyor.

DAEŞ tehdidinin Filipin Güvenlik Güçlerince bertaraf edilememesi halinde sadece Filipinler’de değil, Endonezya ve Malezya dâhil olmak üzere; bölge güvenliği, siyasi istikrar ve ekonomi açısından yeni bir problem sahası ortaya çıkacak. Bu nedenle, ABD tarafından eğitilen Filipin güvenlik güçlerinin bu tehdidi kısa sürede ortadan kaldırması gerekiyor. Marawi’de yaşanan olaylar; Filipinler Hükümetinin DAEŞ’e biat ettikleri bilinen terör örgütleriyle operasyonel ve sosyal anlamda mücadelede eksik kaldığı ve belki de bu örgütleri ciddiye almadıklarını düşündürüyor. Bu arada Filipinler, Endonezya ve Malezya güvenlik güçlerinin yeterlilik seviyelerini de sorgulamalarında fayda bulunuyor. Bu üç ülkedeki terör örgütleri birbirleri arasında geçirgenlik gösterirken söz konusu terör örgütleri ile mücadele eylemin düzenlendiği ülkenin güvenlik güçlerinin çabası ile sınırlı kalıyor. Bölgesel ve uluslararası terörizmle mücadele bu bölgede de eksik kalıyor.

Filipinler’de faaliyet gösteren dini istismar eden terör örgütleri incelendiğinde birbirinin içinden doğan, iç içe geçmiş, ufak nüanslar haricinde genelde aynı amacı güden örgütler oldukları görülüyor. Bu nedenle Ebu Seyyaf örgütünün faaliyet gösterdiği Basilan adasından uzakta bir alanda Marawi’de Maute terör örgütüyle iş birliği şaşırtmıyor.

Sonuç olarak, Filipinler örneğinden yola çıkarak, terörü küresel alanda yaymak için zayıf ülkeleri kendisine hedef seçen DAEŞ’in, Suriye ve Irak’ta güç kaybettikçe, Avrupa’da ve Mısır’da düzenlediği terör eylemlerinden de güç alarak, kendisine biat eden terör örgütlerinin konuşlandığı Libya, Mali, Mısır, Yemen, Tunus, Suudi Arabistan, Cezayir, Özbekistan, Pakistan, Afganistan, Malezya, Endonezya, Nijerya ve Somali gibi ülkelerde, maalesef ki terör faaliyetlerini artırabileceği görülüyor.



[i]               http://www.21yyte.org/tr/arastirma/orta-dogu-ve-afrika-arastirmalari-merkezi/2017/05/26/8644/manchester-saldirisi-ne-anlama-geliyor

[ii]              https://www.rand.org/blog/2017/05/isis-weakened-but-still-potent.html

[iii]              “Jabidah katliamı”; 18 Mart 1968 tarihinde Filipinlerin Corregidor adasında Filipinler Silahlı Kuvvetlerince 28 Filipinli Müslüman’ın öldürülmesi olayıdır. http://mindanaoexaminer.com/bangsamoro-remembers-jabidah-massacre (Son Erişim Tarihi:  25.05.2017)

[iv]              Marjanie Salic Macasalong, (2014), The Liberation Movements In Mindanao: Islām As A Thrusting Force,  IOSR Journal Of Humanities And Social Science (IOSR-JHSS) Volume 19, s.7

[v]             http://web.stanford.edu/group/mappingmilitants/cgi-bin/groups/view/601 (Son Erişim Tarihi:  26.05.2017)

[vi]              https://www.ctc.usma.edu/posts/the-islamic-state-in-the-philippines-a-looming-shadow-in-southeast-asia (Son Erişim Tarihi:  25.05.2017)

[vii]             http://www.haberturk.com/dunya/haber/1279784-dunya-guzelleri-isidin-hedefinde(Son Erişim Tarihi:  27.05.2017)

[viii]           http://news.bbc.co.uk/2/hi/asia-pacific/3732356.stm (Son Erişim Tarihi:  25.05.2017)

[ix]             Peter Chalk, (2015), Black flag rising, ISIL in Southeast Asia and Australia, Australian Strategic Policy Institute, ISBN: 9781925229127, s.15

[x]             http://www.globalsecurity.org/military/world/para/abusayyaf.htm (Son Erişim Tarihi:  29.05.2017)

[xi]              http://www.aljazeera.com/news/2017/05/duterte-declares-martial-law-mindanao-attack-170523171932275.html (Son Erişim Tarihi:  29.05.2017)

[xii]             http://www.gazetevatan.com/-alman-rehine-basi-kesilerek-olduruldu-iddiasi--1042928-dunya/ (Son Erişim Tarihi:  26.05.2017)

[xiii]            https://www.trackingterrorism.org/group/maute-group-islamic-state-lanao-daulat-ul-islamiya-daulah-islamiyah (Son Erişim Tarihi:  29.05.2017)

[xiv]            https://www.aol.com/article/news/2017/05/26/maute-militants-formidable-force-philippines-isis-terror/22111649/ (Son Erişim Tarihi:  29.05.2017)

[xv]            http://www.aljazeera.com/news/2017/05/fighting-isil-linked-philippine-group-170526050310649.html

[xvi]http://thediplomat.com/2016/04/trouble-in-the-southern-philippines-problems-and-prospects (Son Erişim Tarihi:  29.05.2017)

[xvii]           http://edition.cnn.com/2017/05/28/asia/isis-threat-southeast-asia/ (Son Erişim Tarihi:  29.05.2017)

[xviii]           http://www.longwarjournal.org/archives/2016/06/islamic-state-officially-creates-province-in-the-philippines.php (Son Erişim Tarihi:  29.05.2017)

[xix]           http://www.manilatimes.net/grave-isis-threat-philippines/132938/ (Son Erişim Tarihi:  26.05.2017)

[xx]http://www.voanews.com/a/philippines-official-terror-suspect-still-in-besieged-city/3872132.html (Son Erişim Tarihi:  28.05.2017)

[xxi]            http://www.aljazeera.com/news/2017/05/philippines-hundreds-trapped-battle-marawi-170529073505861.html (Son Erişim Tarihi: 30.05.2017)

[xxii]            http://www.telegraph.co.uk/news/2017/05/26/isil-invasion-philippines-indonesians-malaysians-among-foreign/ (Son Erişim Tarihi:  28.05.2017)

[xxiii]           https://www.thestar.com/news/world/2017/05/29/105-killed-in-6-days-of-fighting-between-philippine-forces-daesh-linked-militants-in-marawi.html (Son Erişim Tarihi:  30.05.2017)

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display