
“Komşularla Sıfır Sorun”, “Proaktif , İnsani ve Ahlaki, Dış Politika” “Kamu Diplomasisi” gibi kavramları Türk Dış Politikasına sokan AKP Hükümeti, Suriye konusunda giderek daha fazla köşeye sıkışmakta… Mısır’da seçilmiş devlet başkanı Mursi’yi, iktidarı sırasında demokrasi dışı icraatlerine rağmen destekleyip, bu desteğini Türk halkına parmak hesabıyla ispatlarken, Suriye’nin seçilmiş devlet başkanı Beşar Esad’ı uluslararası dinci teröristlerle mücadelesinde düşman haline getirmek yukarıdaki kavramların hangisiyle açıklanır pek bilinmez, ancak Türkiye’nin başına örülen çorap giderek sıkmaya başladı. Ankara, ülkede artan mülteci sayısından, mülteciler için yapılan harcamalardan, gerek sınır boyunda gerekse mültecilerin yaşadığı bölgelerde ortaya çıkan güvenlik sorunlarından, Esad düşmanlığının Alevi yurttaşlarımızı inciterek hükümete karşı biriken tepkiyi arttırmasından, Suriye’deki çatışmalar uzadıkça Ankara’nın söylem ve politikalarının güvenilirliğinin azalmasından rahatsızlık duyduğu anlaşılıyor. Hükümet, Türkiye’nin onlarca yıllık birikimleriyle formüle edilmiş ulusal çıkarlarını ve bu doğrultuda saptanmış hedeflerini de bir kenara bırakıyor. Savaşın Suriye geneline yayılan Kürtleri bir araya toplaması yetmezmiş gibi, Kürt unsurların ülkenin kuzeyinde giderek özerk bir yapıya kavuşmaları da ulusal çıkarlarımıza aykırı bir gelişme. Ankara bu nedenle ABD’nin bir an önce Suriye’ye müdahale etmesini, müdahalenin ise kimyasal silah kullandığı yönünde kurgulanan deliller çerçevesinde rejimi cezalandırmakla sınırlandırılmayıp, Esad’ı devirecek boyutta olmasını istiyor. Kimyasal silah saldırısı sonucu ölen 1300 civarındaki sivilin yasını tutar gibi görünüp göz yaşı döken Türk yetkililer, Esad’ın devrilmesi için gerçekleştirilecek askeri harekatta çok daha fazla insanın ölmesine razı oluyor. Bu tutumu yazımızın başındaki kavramların hangisiyle izah edebileceğimizi, bu politikaları destekleyen uzmanların veya akademisyenlerin cevaplaması umuduyla kamuoyunun dikkatine sunuyoruz…
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *