
Yukarıdaki başlık Dışişleri Bakanı Çavuşoğlunun son açıklamalarından alınmıştır. Çavuşoğlu IŞİD'le mücadele kapsamında dün Daily Sabah'ta yer alan açıklamalarından sonra bu sefer Londra'ya giderken uçakta Habertürk muhabirine konuşmuş. Daily Sabah röportajında Türkiye'de eğitilip donatılacak Suriyeli muhaliflere hava desteği verilmesi için ABD ile mutabık kalındığını söylemişti. Habertürk'e yaptığı açıklamasında bunu biraz daha detaylandırmış ama görünen o ki işi daha da belirsiz hale getirmiş. Suriyeli muhaliflerin güvenli bölgelerden Suriye'ye gireceğini, IŞİD konrolündeki bölgeden girmesinin olamayacağını söylemiş. Eğer bu muhalifler IŞİD'le savaşacaksa tabi ki IŞİD kontrolündeki bölgelerden giremeyecek. Girerse bile sınırdan itibaren savaşarak girmeye çalışacak. Yok eğer doğrudan Esad rejimiyle savaşmaya gideceklerse Türkiye-Suriye sınırında IŞİD haricindeki El Kaide bağlantılı Fetih Ordusu adı altındaki oluşumun kontrol ettiği Hatay'ın doğu sınırlarından Suriye girmesi gerekecektir. Ya da PKK'nın Suriye kolu PYD/YPG kontrolündeki bölgelerden girecektir. Her halükarda Suriye sınırını kontrol eden terör örgütleriyle koordinasyon / işbirliği gerekecektir. Bakan Çavuşoğlu Suriye'ye karadan girilmesi konusunda ise "Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Suriye’ye girmek gibi bir planı yok. Böyle bir anlaşma da yok. Körfez ülkeleri kara harekâtı konusunda sürekli ısrar ediyor. Çünkü onlar arazideki gerçeği daha iyi biliyorlar" demiş. Bu ifadeler hem anlaşılır hem de kabul edilebilir değil. Körfez ülkeleri Türkiye'ye Suriye girmesi için neden ve nasıl baskı yapabilirler? Bizim hemen yanıbaşımızdaki Suriye'deki gerçek durumu onlar Türkiye'den nasıl daha iyi bilebilir? Türk Dışişleri bunu nasıl kabullenebilir? Başbakan Davutoğlu Suriye krizinin ilk aylarında Dışişleri Bakanı olarak şöyle demişti "Suriye'de ne olup bittiğini köy köy mahalle mahalle izliyoruz, haberler her sabah bana geliyor" demişti. Anlaşılan o ki Suriye'de ne olup bittiğine dair bütün haber kaynaklarımız kesilmiş ve biz kilometrelerce uzaktaki Körfez ülkelerinin sözlerine bakar olmuşuz. Bakan'ın açıklamalarında bir şey daha öğreniyoruz. O da Amerikan Predator insansız uçaklarının İncirlik'i Suriye'de istiihbarat toplama maksatlı operasyonlar için kullanmasına izin verilmiş olması. Halbuki o insansız uçaklar Türkiye'nin PKK terör örgütüyle mücadelesinde istihbarat desteği vermek maksadıyla İncirlik'e konuşlanmasına izin verilmişti. Önümüzdeki dönemde Suriyeli muhaliflere hava desteği verilmesi uygulamaya geçerse silahlı Predatorlerin de İncirlik'i kullanması kaçınılmaz olacaktır. Son söz, Dışişleri bakanının son açıklamalrı gösteriyor ki Suiye'ye yönelik neler yapılacağı konusunda inisiyatif Türkiye'de değil. Türkiye'nin politikası yabancı ülkelerin talepleri, değerlendirmeleri doğrultusunda yönlendiriliyor.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *