
15 Eylül 2014’te Diyarbakır’da eğitime açılan, aynı gün valilik tarafından “kanunsuz” olduğu gerekçesiyle mühürlenen, ancak kanunsuz şekilde mührü sökülen Kürtçe okul resmiyet kazanamadı ama 110 öğrencinin karneleri Kürtçe hazırlandı. Tüm ülkenin gözü önünde yasalar yok sayılarak Kürtçe eğitim veren okulda dün karne dağıtım töreni düzenlendi. Diyarbakır’da geçen yıl eğitime açılan Türkiye’nin ilk Kürtçe ilkokulu, ilk Kürtçe karnelerini dağıttı. 15 Eylül 2014 tarihinde eğitime açılan Kürtçe ilkokul, aynı gün valilik tarafından kanunsuz olduğu gerekçesiyle mühürlenmişti. Ancak mühür dönemin DBP Diyarbakır Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt tarafından sökülmüş ve okul yeniden eğitime açılmıştı. Bağlar ilçesinde Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin (Kürdi-Der) öncülüğünde, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Eğitim-Sen’in desteğiyle açılan Ferzad Kemanger İlkokulu’na devam ettiği belirtilen yüzden fazla öğrenci için dün karne töreni düzenlendi. Törene katılan DTK Eş Başkanı Selma Irmak, tahrik edici açıklamalarda bulundu. Irmak şunları söyledi: “Çok sayıda çocuk katledildi, çok sayıda genç hayatını kaybetti. Kürtler çok acı çekti ama bu aşamaya ulaştık. Daha bitmedi, devam ediyor. Okulumuz açıldı ama ne kadar zorluklarla açıldığını gördük. Bu okulda polisler savaşan eylemciler gibi gaz bombaları attı, coplarla çocukları buradan çıkardılar, kapıları zincirlediler bir travma yaşattılar. Kürt dilinden bahsedildiği zaman acı ve keder aklımıza geliyor. DTK olarak yani Kürt meclisi olarak bundan sonra sadece Cizre, Yüksekova ve Diyarbakır değil başka yerlerde de okullar açalım istiyoruz.” (http://www.yenicaggazetesi.com.tr/kurtce-karne-hazirlandi-108821h.htm) **********YORUM********** Türkiye'de Türkçe'den başka dille eğitim yapılması Anayasa ve yasalara aykırıdır. Bu husus Türkiye'nin birlik ve beraberliği ile çok önemlidir. Ancak Türkçe'den başka dillerin öğrenilmesinde ve öğretilmesinde bir sınırlama yoktur. Buna rağmen PKK'nın dayatmalarından biri olan ana dilde eğitim talebinin anayasaya, yasalara ve devletin bütün gücüne rağmen güneydoğu bölgemizde zorla hayata geçirildini görüyoruz. Her şey devletin gözü önünde oluyor ama tek bir tepki gösterilemiyor. Böylece bölgede mahkemesini kuran, sokalara asayiş güçlerini gönderip polis/jandarma uygulamaları yapan, vergi toplayan, hastane kuran, terör örgütüne eleman toplamak üzere adeta askerlik şubeleri kuran PKK terör örgütü aslında bir devlet uygulaması olan eğitimde de kendi kurallarını hayata geçirebiliyor. Bu durum bölgedeki PKK devletçiğinin alt yapı hazırlıklarının iyice kurulmakta olduğunu gösteriyor. Bu fiili durum engellenmediği sürece bu tür okulların sayısının gelecek aylarda daha da artacağını ve yaygınlaşacağını maalesef hep birlikte göreceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletince resmi ve yasal kabul edilemeyen bu yasadışı okullara gönderilen çocukların gelecekleri de karartıldığı gibi istismar edilecek yeni mağduriyetler oluşturulduğu da ortadadır. Bu anayasa ve yasa dışı uygulamaların çığ gibi büyümemesi için devlet derhal duruma müdahale etmeli ve engellemelidir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *