
Kandil'deki PKK/KCK terörist elebaşlarından Cemil Bayık, Alman yayın kuruluşları WDR ve NDR ile mülakatında, “PKK adına Alman halkından özür diliyorum. Bu tür eylemler bir daha asla olmayacak” sözleriyle 90'lı yıllarda Almanya'da düzenlenen kendini yakma, otoban işgalleri gibi eylemlerden ötürü özür diledi. Bayık, örgütün artık bağımsız bir Kürt devleti kurulması amacını gütmediğini, siyasi bir çözüme ulaşılması için gayret ettiğini ifade etti. Deutsche Welle'de yer alan habere göre Bayık, “Artık Türkiye'ye karşı savaşmak istemiyoruz. Artık yeter diyoruz. Savaşarak ne biz amaçlarımıza ulaşabildik, ne de Türk devleti” dedi. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanı ve Dış Politika Sözcüsü Rolf Mützenich, IŞİD'e karşı mücadele ve Bayık'ın açıklamaları göz önünde bulundurulduğunda PKK'nın konumunun yeniden değerlendirilebileceğini belirtti. Mützenich, “Bu açıklamalar yeni bir ses tonuna işaret ediyor ve örgütün yeni bir değerlendirmeye tabi tutulması için fırsat oluşturuyor” dedi. Mützenich, bunun için PKK'nın inandırıcı ve kontrol edilebilir bir şekilde şiddetten vazgeçmesi gerektiğinin altını çizdi. **********YORUM********Bilindiği üzere PKK, Avrupa Birliği ve ABD'nin terör örgütü listelerinde bulunuyor. PKK özellikle IŞİD tehdidinin yarattığı ortamı fırsata çevirmiş ve maalesef terörle mücadele eden barış taraflısı bir örgüt algısını oluşturmada önemli bir ilerleme kaydetmiştir. İşte şimdi yeni yapacağı hamlelerle bu terör örgütü etiketinden kurtulmak istiyor, çünkü bundan kurtulduğu anda uluslararası desteği de arkasına almış olarak özerk/bağımsız bölgeler/devlet oluşturma süreci daha da hızlanacaktır. Bayık medyaya verdiği bu röportaj üzerinden Almanya'ya adeta zeytin dalı göndermekte, sözlü bireysel bir özürle Alman karar vericilerin aklını çelmeyi hedeflemektedir. Bayık savaşarak ne biz ne devlet amacına ulaşamadı derken aslında gerçekleri de saklamaktadır. Aslında askeri anlamda dağılmak üzere olan terör örgütü AKP iktidarının yanlış politikaları nedeniyle 2012 sonunda hükümeti müzakere masasına oturtmayı başarmıştır. Yani PKK silahlı eylemleriyle, terör saldırılarıyla hükümeti sıkıştırarak, tehdit ederek elinde silahla müzakere masasına oturmuş, terörle bir yerelere varılabileceğinin maalesef dünya için kötü bir örnek olmak üzere herkese göstermiştir. Bunda en büyük hatada da AKP iktidarınındır. Bayık'ın açıklamasındaki PKK'nın bağımsız bir Kürt devleti hedefinden vazgeçtiği ifadesi de gerçekte bölgede sahada olanlarla ve kendi aralarında aldıkları kararla hiç de örtüşmemekte ve doğruyu yansıtmamaktadır. Ayrıca Türkiye'ye karşı savaşmak istemiyoruz diyerek sialh bırakma gibi bir şeyi hiç düşünmediklerini de açıklamış olamktadır ki bu beyan silahlı teröristlerin süreç sonunda kurulacak özerk/bağımsız/konfederal yapının özsavunma gücü ya da polis gücü olarak kullanılacak anlamındadır. Dolayısıyla bu söylemler algı yönetiminin bir parçasıdır. Ayrıca açıklamada kullandığı siyasi çözümden ne kastettikleri de belli değildir (bizim açımızdan bellidir o da başkanlık sistemi altında konfederal bir yapıdır ki bu Türkiye'nin bölünmesidir) ve en son Dolmabahçe Sarayındaki AKP-HDP ortak açıklamasında belirtilen AKP ile PKK'nın üzerinde mutabık kaldıkları 10 maddenin altında gizlidir ve şuanda sadece İmralı'daki teröristbaşının kafasındadır. Yani teröristbaşı ne derse o olacaktır. Diğer taraftan son zamanlarda başta Alman medyası olmak üzere Avrupalı ve Amerikalı medyanın sıkça Kandil'e gidip röportaj yapmaları ve PKK'yı barış arayan bir örgüt olarak sunan başlıklarla haber yapmaları da dikkat çekicidir. Bu haberler batı kamuoyunu hazırlamaya yönelik girişimlerdir. Türkiye'de 7 Haziran'da yapılacak seçimler sonrasında PKK'nın terör örgütleri listesinden çıkarılma süreci hızlanacak ve Türkiye PKK'ya karşı bir manivelasını daha kaybetmiş olacaktır. Bu da maalesef Türkiye'nin PKK'ya karşı kaybetmesini hızlandıracaktır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *