
AKP iktidarının iç politik kaygılar nedeniyle terörün tanımını değiştirme gayretleri (CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN SEÇİM VİZYON BELGESİ AÇIKLAMASINDA TÜRKİYE'DEKİ PKK TERÖRÜNÜN NEDENİNİ ÖZGÜRLÜK, HAK, HUKUK ARAYANLARA KARŞI STATÜKONUN DİRENİŞİ OLARAK TANIMLAYARAK PKK'YI HAKLI POZİSYONA OTURMASI, BAŞBAKAN DAVUTOĞLU'NIN IŞİD'İ ÖZGÜRLÜKLERİ, HAKLARI, HUKUKLARI GASP EDİLEN SÜNNİ ARAPLARIN ÖFKE PATLAMASI OLARAK TANIMLAMASI GİBİ) ve terörle mücadelede zig zag çizen politikaları (TERÖRİSTLE GÖRÜŞMEYİZ DEYİP PKK TERÖR ÖRGÜTÜ SİLAH BIRAKMADAN VE SİLAH BIRAKMAYACAĞINI AÇIKLAMASINA RAĞMEN PAZARLIK MASASNA OTURMAK, SÜRECİ BOZAN BEN OLMAYACAĞIM MANTIKSIZLIĞIYLA PKK'NIN TERÖR FAALİYETLERİNE SESSİZ KALMAK, ÇIKARILAN TEZKEREDE VE SONRASINDA YAPILAN AÇIKLAMALARDA IŞİD VE PKK HER İKİSİ DE TERÖR ÖRGÜTÜ DERKEN IŞİD'E KARŞI ASKERİ OPERASYONLARA DESTEK VERİRKEN PKK'YA KARŞI AYNI YÖNTEMİ İZLEMEYİP BİLAKİS PKK'NIN YÖNETİCİ KADROSU VE SİYASETTEKİ TEMSİLCİLERİYLE HİÇBİR ŞEY YOKMUŞ GİBİ GÖRÜŞMEYE DEVAM ETMEK VS)) zaten PKK'yı bir özgürlük hareketi olarak görmeye meyilli batı kamuoyunun kafasını iyice karıştırdığı gibi onlarda PKK'ya yönelik desteğin iyice artmasına da neden oldu. Hal böyle olunca da dünya siyasetinde etkili olan Foreign Policy gibi bir dergide de "ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ YENİDEN TÜRKİYE'YE DÖNDÜ" başlığı altında "IŞİD'E KARŞI ÖN CEPHEDE SAVAŞAN KÜRTLERİ TÜRKİYE ARKADAN VURDU" alt başlığıyla haber ve makaleler hemen yerini buldu. Elbette bu başlıklar ve haber -yorum doğru değil. Foreign Policy'de böyle bir başlıkla haber-yorum yayımlanmasına yol açan son gelişme Dağlıca bölgesinde üç gün süreyle askeri birlikleri taciz ateşene tutan ve üs bölgelerine sızmaya kalkan PKK'lı teröristlere karşı TSK'nın iki yılı çözüm süreci döneminde olmak üzere son dört yıldır ilk defa hava operasyonu düzenlemesiydi. Tabi ki batılılar halen terör örgütleri listesinde olan, silah bıramayacağını açıklayan bir terör örgütüyle Türkiye'nin masaya oturmasını (içten içe sevinseler de) bir türlü anlayamadıkları gibi, masaya oturdukları örgüte karşı askeri operasyon yapılmasını da anlamak istememeleri ve haberdeki gibi yorumlamaları gayet normaldir. Ayrıca bir de PKK'nın Sincar, Mahmur ve Kerkük bölgesinde Peşmergeyi IŞİD karşında sözde bozgundan (!) kurtararak IŞİD'in ilerleyişini durdurması, Ayn El Arab (Kobani) bölgesinde PKK'nın buradaki uzantısı vasıtasıyla IŞİD'e karşı kahramanca (!) mücadelesinin haftalardır iç ve dış medyanın gündeminin en başında yer alıyor olması dikkate alındığında Dağlıca bölgesinde PKK'ya karşı askeri operasyon yapılmasının haklı gerekçesini (çok büyük ihtimalle PKK Dağlıca bölgesinde sansasyonel bir eyleme hazırlanıyordu ve bir çok şehit verilmesi kaçınılmaz olabilirdi) bile anlatmak ve muhataplarını ikna etmek tutarsız politikalar izleyen AKP iktidarı için artık mümkün olmayacaktır. Ve kaybeden Türkiye olacaktır. Çünkü AKP iktidarının PKK'yı muhatap alarak özgürlük arayan Kürtlerin tek temsilcisi statüsüne yükseltmesiyle ve IŞİD krizi nedeniyle PKK'nın sanki Türkiye-Irak-Suriye-İran dahil bölgedeki tüm Kürtlerin mücadelesinin simgesiymiş gibi algılanmasına da hizmet etmiştir. Bu durum Türkiye'nin birlik beraberlik bütünlük ve bakasına da büyük zarar vermiştir. Ancak zararın neresinden dönülürse kardır sözünde hareketle TÜRKİYE DERHAL PKK TERÖR ÖRGÜTÜNE TERÖR ÖRGÜTÜ GİBİ MUAMELE VE MÜDAHALE EDER, SADECE ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HEDEFLEYEN ÇÖZÜM SÜRECİ BOYUNDURUĞUNDAN KURTURURSA BÖLÜNMEYE VE AYRIŞMAYA GİDEN OLUMSUZ GİDİŞATI TEKRAR OLUMLUYA ÇEVİRME FIRSATINI YARATABİLİR.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *