Türk-Amerikan ilişkileri, ABD’nin Türkiye’nin hayati ve milli menfaatlerini çok boyutlu olarak kaba ve açık bir şekilde ihlal etmesinin doğurduğu bir kriz sürecinden geçmektedir.
Başbakan’ın ABD ziyaretini değerlendirirken, bardağın boş veya dolu tarafına bakabiliriz. Ortaya çıkan durumda ABD istediğini elde etmiştir. Neydi ABD’nin istediği?
Geçen yazımda Kara Kuvvetleri Komutanı’nın terörle mücadele de ki kararlılığını gündeme getirerek ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde ki haritalar karşısında
“Büyük Oyun” kavramı dış politikada geniş jeopolitik alanlarda rekabet ve dışarıdan yapılacak müdahalelerle ilgili coğrafyalardaki siyasi yapıların yeniden düzenlenmesine verilen addır. 19. yüzyılın sonu bir büyük oyuna sahne olmuştu.
Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’yi ve Türk ordusunu arkadan vurmak üzere ayaklanan, Türk kentlerini işgal eden, ahaliye yönelik katliama başlayan Ermenilerin stratejik noktalardan sökülerek imparatorluğun başka bölgelerine nakledilmeleri hala Türk d
Irak savaşı ve bu savaş öncesi ve sonrasında Türk-Amerikan ilişkileri ile ilgili birçok çalışma yayınlandı. Bunların içinden en ilginci ve etkileyicisi gazeteci Turan Yavuz’un yazdığı “Çuvallayan İttifak” başlıklı kitabı.
28 Mart 2005 tarihli Radikal gazetesinin 2. ve 3. sayfalarında iki haber dikkati çekmektedir. New York Times gazetesinden yapılan alıntıdan Amerikan gazetesinin “İstanbul’a gitmenin tam zamanı olduğu” haberini verdiği görülüyor.
Washington’da Irak-Türkiye ve ABD arasında PKK konusunda bir toplantı yapıldı. Irak ve ABD, Kerkük’te PKK değil, “Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi”nin binasının olduğu cevabını verdiler. Sızan haberlerden toplantıdan somut bir sonuç çıkmadı anlaşıl
Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD gezisi Türkiye’nin gündemini belirliyor. Gerçekten de Türk-Amerikan ilişkileri son on üç seneden buyana geçtiği istikrarsızlık döneminin zirvesine tırmanmış durumda.
Yeni Çağ okuyucuları 2004 başında dünyadaki temel güç çelişkileri ile ilgili yazımı hatırlayacaklardır. Bu yazıma kısaca atıfta bulunmanın zamanı geldi.
Son iki yılda Türkiye’nin istikrarlı gelişmelerinden birisi de artan Amerikan karşıtlığıdır. 1 Mart sonrasında başlayan ve hala devam eden ABD’nin Türkiye’ye yönelik stratejik nitelikli psikolojik operasyonu (SPO) göz önünde tutulursa,

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya   - 21-09-2023

Z Kuşağı/Tuzağı

Dijital tekonoloji ürünlerinin yaygınlaşarak kullanılması, yarardan çok zarar sorununu gündeme getirdi.