"Saddam mezarında dönüyordur"

Yazan  08 Temmuz 2009
Başlıkta kullanılan söz, ABD Başkan Yardımcısı Biden’e aittir. 4 Temmuz’da Bağdat’ta işgalci ABD askerleriyle yemek yiyen Biden “Töreni Saddam’ın sarayında yaptık, bundan daha iyisi olamaz.

O... çocuğu şimdi mezarında dönüyordur" demiş.

Biden, Amerika'nın dünyaya yeni bir soluk, renk ve anlayış getirdiği iddiasıyla pazarladığı yeni başkanı Barack Hüseyin Obama'nın yardımcısıdır. Bilindiği gibi Irak'ın işgali siyasi bir entrika, yalan ve komployla Başkan Bush döneminde gerçekleştirilmişti. Yeni ABD Başkanı Obama da bu durumu seçim kampanyaları sırasında eleştirmişti. Şimdi Onun yardımcısı Amerikan askerlerinin işgali altındaki ülkede ABD'nin Bağımsızlık gününü kutluyor. Bu kutlamayı da Irak'ı otuz yıla yakın yönetmiş olan eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in sarayında yapıyor.

ABD demokrasisinin öldürdüğü insanlar!

Elbette Saddam, katildir, diktatördür, zorbadır ve Irak halkını topyekün inanılmaz kötü ve baskıcı bir rejim altında yıllarca yönetmiştir. Yönetimden elbette gitmesi gerekiyordu. Ancak Saddam'ın Irak'ın başından gitmesinin ABD'nin işgaliyle gerçekleşmesi, Irak'ta durumu her anlamda daha da kötüleştirmiştir. Saddam'ın ve rejiminin, Irak'ın işgali için ABD tarafından gerekçe olarak gösterilmesi ise daha alçakça olmuştur. Nitekim ABD'nin Irak halkına işgal sırasında ve sonrasında reva gördüğü muamele Saddam'ı mumla aratacak kadar kötü olmuştur.

Amaç İsrail'i kurtarmak!

ABD, kuşkusuz Irak halkını değil İsrail'i, diktatör Saddam'ın tehdidinden kurtarmak için Irak'ı işgal etti. Irak'ın işgal senaryosunu yazanların 11 Eylül sürecini mükemmel bir biçimde yöneten ABD'deki Yahudi lobisi olduğundan herkes emin olabilir. Hatırlanacağı üzere ABD, kendisinin ve İsrail'in çıkarlarını tehdit etmeyen Saddam'dan daha gaddar rejimleri olan ülkelere demokrasi getirmek için işgal etmeyi aklından dahi geçirmemiştir. ABD'nin Irak'ı işgal etmesinin gerçek nedeni, Saddam'ın kontrol edilemez bir diktatör olmasıdır. Bir sabah Saddam'ın İran'a ve Kuveyt'e olduğu gibi İsrail'e de saldırabileceği yolundaki ABD ve Yahudilerin duyduğu endişe, işgale neden olmuştur. Zengin enerji kaynaklarıyla jeopolitik durumu da ABD'deki neokonların işgal iştahını artıran diğer faktörlerdir.

Görüldüğü gibi ABD Başkan Yardımcısı Biden, ABD'de hemen her politikasını eleştirdiği Bush yönetimini Irak'ın işgali dolayısıyla adeta kutsuyor. Bunu Saddam'ın sarayında tören yapmanın ne denli iyi olduğundan söz ederek yapıyor. Diğer yandan Biden, Ortadoğu gezisi sırasında "İsrail'in İran'a yönelik herhangi bir harekâtına engel olmayacakları" anlamına gelen sözler de ediyor. "İsrail'in önünü kesmeyiz" diyerek adeta Netanyahu yönetimini İran'a karşı harekete geçmek için teşvik ediyor. Kısacası ABD'nin yeni başkan yardımcısının tutumu eski başkan yardımcıları olan Cheney ve Rumsfeld'den çok da farklı değil. ABD'nin operasyonlarında da Obama'yla birlikte değişen bir şey yok. ABD savaş makinesi Ortadoğu ekseninden daha çok bu kez de Asya Pasifik ekseninde kan dökmeye devam ediyor. Aradaki fark bu kadardır.

ABD Başkan Yardımcısı Biden'in dediği gibi "Saddam mezarında dönüyor" ama ABD emperyalizmi yoluna devam ediyor. Umulur ki emperyalizmin hizmetkârlığını yapanlar -henüz azat kabul etmez köle haline gelmemişler- olan bitenden ders alırlar.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display