11 Mart 2025
21YYTE.ORG Avrupa Birliği Araştırmaları Merkezi Afganistan Stratejisi Konusunda ABD-AB Çatlağı

Afganistan Stratejisi Konusunda ABD-AB Çatlağı

AB, NATO’nun Afganistan stratejisinden artık heyecan duymamaktadır.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
AB, NATO’nun Afganistan stratejisinden artık heyecan duymamaktadır.

Lizbon'da 19-20 Kasım tarihleri arasında NATO'nun geleceği ve yeni tehdit algıları ile ilgili kararların alındığı NATO zirvesi gerçekleştirilmiştir. Zirvede özellikle AB ülkeleri, NATO'nun Afganistan'dan artık çıkması gerektiğini savunmuştur. NATO'nun Avrupalı üyeleri arasında Afganistan'da görev yapan NATO askeri gücünün artık tükendiği ve savaşın üye devletlerin ekonomilerinde hasara yol açtığı konusunda görüş birliği oluşmuştur. Zirve'de NATO askeri gücünün 2014 yılında Afganistan'dan çekilme kararı alınmıştır. Ne var ki, zirve sonrasında Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen, kontrolün Afganistan ordu ve polisine verilmesini hedefleyen geçiş sürecinden sonra da Afganistan'daki çokuluslu gücün ülkede kalacağını açıkladı. Dolayısıyla 2014 tarihinin İngiltere, Fransa, Almanya gibi güçlerin tepkisini çekmemek için açıklandığı da düşünülebilir. Yine de Taliban'ın etkin bir direniş sürdürmesi durumunda, NATO üyelerinde zamanla maddi ve manevi bir bıkkınlık yaratması ve bu şekilde NATO'nun yetkiyi Afgan halkına 2014 öncesi devretmek zorunda kalması da mümkündür. NATO bölgeyi terk ettikten sonra Afganistan hükümetinin ülkenin güvenliğini tek başına sağlayabileceği kuşkuludur.

AB, NATO'nun Afganistan stratejisinden artık heyecan duymamaktadır. Afganistan stratejisine mesafeli bakan Almanya ve Fransa, bunun kazanma ihtimali düşük bir savaş olduğu kanaatindedir. ISAF, 2014'te Afganistan'dan geri çekilmezse bu durum ittifakta çatlaklara neden olabilir. Enerji güvenliği, siber terör ve kontr terör gibi önemli konularda AB, hem NATO hem de ABD için ciddiye alınması gereken bir ortaktır. Aralarındaki tüm anlaşmazlıklara ve farklılıklara rağmen ABD açısından AB önemli küresel bir ortak olmaya devam etmektedir. NATO üyeleri yılda birbirlerine 1 trilyondan fazla yatırım yapmaktadır.[1]ABD'nin AB üzerinde süregelen ekonomik, siyasi ve kurumsal olarak üstünlüğü bulunmaktadır. AB'nin son dönemde Washington'a karşı askeri-stratejik açıklarını telafi etmeye çalıştığı görülmektedir. Ne var ki, bunu tam anlamıyla yapabilmesi için AB'nin etkin bir ortak dış politika sergileyebilmesi için etkili bir silahlı güce ihtiyacı vardır. Bu çerçevede AB-NATO arasında askeri alanda işbirliğinin geliştirilmesi zaruri hale gelmiştir.

NATO-AB işbirliği çerçevesinde uygulanan Avrupa Güvenlik Savunma Politikası'na (AGSP) AB üyesi olmayan, ancak NATO üyesi olan Norveç'in dahil olmasına rağmen, Türkiye'nin AGSP'ye hala dahil edilmemesi zirvenin merak edilen konusuydu. Türkiye zirve sonrası Lizbon'dan "kazanımlarla" döndük derken aslında AGSP içinde haksızlığa uğradığını yüksek sesle ifade edebilme fırsatı bulmuştur. Bazı diplomatik kaynaklar, AB üyesi Güney Kıbrıs'ın arada bulunmasından dolayı iki tarafın (AGSP'de Güney Kıbrıs, NATO'da Türkiye) birbirini veto ettiğini ve NATO-AB ilişkilerinin istenilen boyutta yürüyemediğini belirtiyor.[2]

İttifak Lizbon'daki zirve ile gerekli, etkin ve alternatifsiz olduğu mesajını vermeye çalışmıştır. Ne var ki, NATO'nun Avrupalı üyelerinin önemli bir kısmı ittifakın küresel bir güç olmak yerine bölgesel bir savunma dayanışması olarak kalmasını tercih etmektedir.



[1]Jan Orbie,Europe's Global Role, Belgium, Ashgate, 2005, s.35.

[2]Emperyalizmin Yeni Yol Haritası,Birgün,19 Kasım 2010

http://www.birgun.net/worlds_index.php?news_code=1290159149&year=2010&month=11&day=19

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *