11 Mart 2025
21YYTE.ORG Azerbaycan AZERBAYCAN ABD’NİN İSTEKLERİNİ GERİ ÇEVİRDİ

AZERBAYCAN ABD’NİN İSTEKLERİNİ GERİ ÇEVİRDİ

7 Aralık 2009’da Türkiye Başbakanı R.T.Erdoğan’ın B.Obama’la görüşmesinde ele alınan konuların listesi bir hayli kabarıktır.

7 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
7 Aralık 2009’da Türkiye Başbakanı R.T.Erdoğan’ın B.Obama’la görüşmesinde ele alınan konuların listesi bir hayli kabarıktır.

 

 

Bu görüşmede Karabağ konusunun ele alınacağı bekleniyordu. Fakat çözüme katkı sağlayamayacağı da bilinen bir gerçekliktir. Ankara Ermenistan'la ilişkileri normalleştirmek amacıyla protokollere imza atarken Washington'dan destek sözü aldığı söyleniyordu. Güya Washington Ermenistan üzerinde baskı yaparak Azerbaycan'ın Karabağ dışında işgal olunmuş birkaç ilçesinin boşaltılmasını sağlayacaktı. Protokoller imzalandıktan sonra Dağlık Karabağ sorunun çözümünde her hangi bir ilerleme kaydedilmemiştir. 22 Kasım 2009'da Münih'te yapılmış son görüşmeden sonra müzakerelerin bir müddet dışişleri bakanları düzeyinde sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. 30 Kasım 2009'da Atina'da Azerbaycan ve Ermenistan'ın Dışişleri Bakanları Elmar Memmedyarov ve Edvard Nalbandyan görüşmüşlerdi. Görüşmeye Minsk Grubu eşbaşkanları da katılmıştır.Bu görüşmelerden her hangi bir somut sonuç beklemek fazla iyimserlik olacaktır. Çünkü daha önce de yapılmış çok sayıda görüşmelerde de Ermenistan tarafı çözümden uzak tutum sergilemiştir.

Minsk Grubu adlanan "barış grubu" eşbaşkanlarından olan ABD de diğer eşbaşkanlar (Fransa, Rusya) gibi taraflı, yani Ermenistan yanlısı bir politika izlemiştir. Erdoğan-Obama görüşmesinde de ABD taraflı davranmıştır. Obama Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanmış protokollerin bir an önce TBMM'den geçmesini istemiş, fakat Erdoğan'ın Karabağ'la ilgili talebini de duymazdan gelmiştir. Erdoğan'ın protokollerle ilgili yaptığı açıklamada Karabağ'ın işgalden kurtulmasını protokollerin onayına şart koşmuştur. O bu konunun parlamentonun takdirinde olduğunu vurgulayarak, hükümetin sevketmesine rağmen 1 Mart tezkeresinin geçmemesini örnek göstermiştir. Başbakan, "benim partimden vekiller bile hayır oyu verdiler. Aynı durum Ermeni protokolü için de geçerli. Eğer Karabağ'da çözüm olmadan oylama yapılırsa, protokoller büyük ihtimalle reddedilir. Siz, ABD olarak, önce Karabağ'da çözüm için bastırın" mesajını vermiştir.[1] Amerika'nın Sesi Radyosu Ermenice Servisinin sorusunu yanıtlayan başbakan "…meselenin Parlamento Komisyonlarında incelenmesine kadar Türkiye Karabağ sorununda ve Minsk Grubu gayretlerinde ilerleme görmek istiyor" demişti. Erdoğan'ın Ermenistan üzerinde baskı yapılması isteği Obama tarafından nasıl karşılanmış? Veya böyle bir baskı yapılarak Karabağ sorunun çözümü hızlandırılabilir mi? Öncelikle Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin Erdoğan'ın Karabağ konusundaki ilerlememe sağlanması koşuluna bağlaması önemli bir açıklamadır. Bu açıklamayla, Ermenistan tarafının devamlı olaraköne çıkardığı "Karabağ konusunun Türkiye-Ermenistan ilişkilerine şart koşmama" ilkesinin sağlam bir ilke olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu olayla ilgili Azerbaycan ve Ermenistan'da farklı yorumlar yapılmaktadır. Ermenistan'ın "Miras" Partisi parlamento grup başkanı Stepan Safaryan'a göre Erdoğan-Obama görüşmesinde Türkiye-Ermenistan arasında diplomatik ilişkiler konusunun ele alınması, bu sürecin belirginleştiğinin göstergesidir. Fakat Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasının Azerbaycan-Ermenistan ilişkileriyle bağlantılı bir süreç olduğuna dair Erdoğan'ın yaptığı açıklamaya Obama'nın susarak yanıt vermemesi, Ermenistan açısından negatif bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.[2] Ermeni Devrimci Federasyonu (EDF)-Taşnaksutyun Ermeni Davası ve Siyasi Meseleler Ofisi sorumlusu Kiro Manoyan'a göre Erdoğan'ın Ermeni-Türk ve Karabağ süreçlerinin birbirine bağlı olduğuna ilişkin açıklama karşısında Obama'nın sessiz kalmasını, taraflar arasında bu konuda mutabakat sağlandığı ihtimalini gündeme getirmektedir.[3] Azerbaycan'da yapılan gözlemler ise bunun tam tersidir. Erdoğan'ın Karabağ'la ilgili açıklamalarına karşılık Obama'nın Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki cesaretli adımları takdir etmesi, aslında Karabağ konusunun ABD tarafından ciddiye alınmadığı anlamına gelmektedir. Bu yüzden Erdoğan'ın açıklamaları daha çok Türkiye ve Azerbaycan kamuoylarına verilen mesaj olarak kabul edilebilir. Aslında bu görüşmeden Karabağ konusuyla ilgili somut bir çözüm beklemek aşırı saflık olacaktı.[4]

Erdoğan-Obama görüşmesi sırasında dile getirilen başka bir konu - ABD'nin Afganistan'a asker göndermesine aldığı karar da Azerbaycan'la yakından ilgilidir. ABD yönetimi bu süreçte Azerbaycan'dan Afganistan'a asker gönderilmesini istemektedir. Azerbaycan Dışişleri Bakan yardımcısı Araz Azimov yaptığı açıklamada Azerbaycan'ın Afganistan'a asker göndermeyeceğini vurgulamıştır: "Biz gereken desteği verdik. Azerbaycan bununla bağlı iki kez kendi yardımını yapmıştır." Afganistan misyonuyla bağlı diğer bir önemli plan da Azerbaycan'ın NATO'nun AWAKS uçaklarına hava koridoru verilip verilmeyeceğidir. Avrupa basının yazdığına göre Azerbaycan, hava koridorundan askeri yüklerin geçişine izin vermiyor. Fakat bununla ilgili gelişen olaylar, Azerbaycan'ın henüz "evet" demediğini ve bunda acele etmediğini ortaya koymaktadır. Bakü "sadece Afganistan'la sınır devletler buna onay verdikleri takdirde bu konuyu müzakere edebileceği" mesajını vermiştir.[5] Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Elhan Poluhov bu konuda yaptığı açıklamasında Azerbaycan üzerinden Afganistan'a askeri olmayan yüklerin taşındığı söylemiştir." Poluhov bundan sonra da Azerbaycan hava koridorunu askeri yüklerin taşınması amacıyla kullanılmayacağını vurgulamıştır. O Azerbaycan'ın Afganistan'daki BM barış süreci çerçevesinde üzerinde belli yükümlülükler aldığını ve bunları yerine getirmeğe çalıştığını, söylemiştir. Poluhov askeri güçlerin Afganistan'a taşınmasının da bu yükümlülüklere ait olup olmadığı konusuna açıklık getirmemiş, bazı özel durumların meydana geleceği takdirde bu konuları görüşmeler yoluyla, Azerbaycan'ın ulusal çıkarları ve yasal mevzuatı doğrultusunda çözdüklerini söylemiştir.[6]

ABD'ninAvrupa'daki hava kuvvetlerinin (USAFE)komutanıGeneral Roger A.Brady bu amaçla yaptığı Bakü ziyaretinden eliboş dönmüştür. General Brady Azerbaycan Savunma Bakanı Sefer Abiyev'le görüşmüştür. ABD'nin Bakü Büyükelçiliğinin verdiği bilgiye göre Brady'nin seferi "iki ülke arasında strateji taraftaşlık konularına müzakere etmek amacı taşımıştır. Fakat zamanlama ve diplomasi trafiğine bakarsak, ABD'li generalin bölgeye ziyaretinin Afganistan'a asker sevkiyatıyla ilgili bölge ülkelerinin, yani Gürcistan ve Azerbaycan'ın desteğini almaktır. General Roger A.Brady'nin Bakü'den beklediklerini alamadığı yönünde güçlü kanaatler bulunmaktadır. Görüşmeden sonra yapılan açıklamalarda Afganistan'a askeri yüklerin taşınması konusunun müzakeresi edilip edilmemesine dair her hangi bilgi verilmemiştir. Ayrıca İlham Aliyev'in generalle görüşmemesi ABD'nin bu isteğine karşı Bakü'nün "evet demediğinin bir göstergesidir. Görüşmenin gerçekleşmemesinin nedeni, öncelikle Azerbaycan Cumhurbaşkanının yoğun çalışma grafiği ve Aliyev'in 8 Aralıkta Fransa'ya gideceği ile ilişkilendirilmiştir. Aliyev ise aynı gün Bakü'de bulunmuş ve Fransa seyahati Aralık ayının 9'da gerçekleşmiştir.[7] Bunun yanı sıra General Brady'nin Bakü ziyareti sonrası "kalıp" açıklamalar yapılmıştır. Oysa Brady, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ve Savunma Bakanı Baço Akhaliya ile bir araya gelmiş ve görüşmeden duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. O, "Gürcistan'ın, (Afganistan'da) verdiği olağanüstü desteğe minnettar olduklarını" açıklamış bu desteğin, "paylaşılan değerlere bağlılığın açık göstergesi olduğunu" belirterek, "Siz, başkaları için örneksiniz" demiştir. Şunu da belirtelim ki Gürcistan 2010'da Afganistan'daki asker sayısını 170'den 900'e yükseltecektir.[8]

Bu gelişmeler ilerideki aşamada ABD'nin Bakü'den istediklerinin gerçekleşmemesi anlamına gelmez. Fakat bu sürecin Azerbaycan açısından bir pazarlık süreci olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ayrıca Bakü'nün bu tutumu son dönemde Obama yönetiminin Türkiye-Ermenistan yakınlaşması süreci üzerinde yaptığı baskılara, Karabağ konusunda ise sessiz kalmasına karşı bir tepki olarak da değerlendirilebilir.

 


 

· 21. Yüz Yıl Türkiye Enstitüsü Rusya-Avrasya Araştırmaları Bölümü Başkanı

[1] Erdoğan - Obama birbirinden ne istedi? http://www.haberaktuel.com/erdogan-obama-birbirinden-ne-istedi-haberi-240080.html

[2] Степан Сафарян: В ходе визита в США Эрдоган поднял вопрос Нагорного Карабаха, http://panarmenian.com/news/rus/?nid=40497, 08.12.2009

[3]Taşnaksutyun: Erdoğan ve Obama Karabağ meselesi konusunda anlaşmış olabilirler, http://news.am/tr/news/10204.html, 08.12.2009.

[4] "Ankara Azərbaycanı güzəştə vadar edə bilməz"\ http://www.musavat.com/new/Gündəm/66028-"ANKARA_AZƏRBAYCANI_GÜZƏŞTƏ_VADAR_EDƏ_BİLMƏZ"

[5] F.Məmmədov. İlham Əliyev Amerikalı generalla görüşmədi, http://www.musavat.com/new/Gündəm/66023-İLHAM_ƏLİYEV_AMERİKALI_GENERALLA_GÖRÜŞMƏDİ

[6] Elxan Poluxov Əfqanıstana dəhlizdən danışır, 08.12.2009. http://mediaforum.az/articles.php?lang=az&page=00&article_id=20091208062223371

[7] http://www.musavat.com/new/Gündəm/66023 - İLHAM_ƏLİYEV_AMERİKALI_GENERALLA_GÖRÜŞMƏDİ

[8] Brady: Gürcistan'a minnettarız, http://yenisafak.com.tr/Dunya/?t=07.12.2009&c=4&i=227413

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *