
Vikipedia’da 2014 Avrupa Parlamentosu seçimleri için şöyle yazıyordu: : “Avrupa Birliği üyesi ülkelerde 22 - 25 Mayıs 2014 tarihlerinde Avrupa Parlamentosu'nun 751 sandalyesini doğrudan belirlemek için 8. kez yapılacak olan seçimlerdir.
Seçimler Avrupa Birliği'ne üye 28 ayrı ülkede yapılacak ve ilk kez üye ülkelerin sandalye dağılımı,Lizbon Antlaşması'nda öngörülen şekliyle geçerli olacak. Farklı siyasi görüşte birçok parti, grup ve blok bu seçimlere katılacak. Kimi üye ülkede aynı zamanda yerel seçimler de gerçekleşecek.
5 yılda bir düzenlenen seçimlerde her AB vatandaşı kendi öz ülkesinde veya yaşamakta olduğu başka bir AB ülkesinde oy kullanma hakkına sahiptir. Ancak bu seçimlerde her ülkenin kendi ulusal yasası geçerlidir. Bu yüzden oy kullanma yaşı, zorunluluğu, oy barajı, hatta seçimin yapılacağı günün belirlenmesi gibi yöntem farklılıkları vardır. İlk Avrupa Parlamentosu seçimi 1979 yılında, son olarak da 2009'da gerçekleşmiştir.”
AB parlamentosu seçimleri gerçekleşti. Sonuç AB ülkelerinde yerleşik nizamı temsil eden çevrelerde şok etkisi yarattı. Çünkü seçimlerden AB’nin federalist yapısına karşı çıkan milli-üniter devlet yanlısı politik güçler galip çıktı. Bu partiler içinde faşist eğilimli partiler olduğu gibi milliyetçi olarak nitelendirilebilecek partiler de var.
Euronews seçim sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Avrupa Parlamentosu seçimlerine aşırı sağ partilerin yükselişi damga vurdu.
Irkçı Ulusal Cephe’nin (FN) oyların 25’ini alarak birinci parti olduğu Fransa’da Başbakan Manuel Valls sonuçları “bütün Avrupa’yı sarsan bir deprem” sözleriyle değerlendirdi.Bu “depremin” en şiddetli hissedildiği yer iktidardaki Sosyalistlerin büyük hezimet yaşadığı Fransa oldu.Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen seçmenin AB’ni istemediğini öne sürdü:”Halk dışarıdan yönetilmek istemiyor. Oylamadığı yasalara uymak ve seçimle görece gelmeyen Avrupalı bürokratlar tarafından yönetilmek istemiyor.”Fransa’da aşırı sağın yükselişi kısmen öngörülüyordu. Ancak İngiltere’deki AB karşıtı UKIP’in elde ettiği yüzde 27’lik başarı Brüksel’de şok etkisi yarattı.UKIP lideri Nigel Farage, AB karşıtı politikalarına İngiliz seçmenin sahip çıktığını belirtti:“Son birkaç haftadır maruz kaldığımız baskıya rağmen rüyalarım gerçek oldu. Bütün dünya bize karşıydı ama İngiliz halkı direndi. UKIP’e destek oldular ve ulusal bir seçim kazandık.”Ekonomik krizin fazla etkilemediği Danimarka’da da göçmen karşıtı aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi (DF) yüzde 26,7 oy oranıyla seçimlerden zaferle çıktı.Fransız Ulusal Cephe’yi “antisemit” ve “eşcinsel karşıtı” olarak tanımlayan Danimarka Halk Partisi, Le Pen ile ittifak fikrine sıcak bakmıyor.Krizin derinden etkilediği Yunanistan’da ise ırkçı Altın Şafak Partisi oylarını artırmayı başardı.Altın Şafak, elde ettiği yüzde 9.3’lük oy oranıyla AP’ye 3 üye gönderecek.”
2014 seçimleri AB projesinin baştan gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi için bir süreç başlatacağa benziyor. Önümüzdeki günler 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü bu konuyu ele alacak.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *