05 Mayıs 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Rusya'nın Sesi:Rusya'nın Büyük Türkleri başlığı altında Zeki Velidi Toğan'ı inceledi

Rusya'nın Sesi:Rusya'nın Büyük Türkleri başlığı altında Zeki Velidi Toğan'ı inceledi

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Rusya'nın Sesi radyosunun internet sitesinde yer alan metin şöyle:Validi’nin hayatı 80 yıl sürmüştü. Bunun yaklaşık 30 yılı Türkiye’de geçti. Validi Togan’ın adı, Türk ansiklopedilerinde defalarca tekrarlanmaktadır. 1989 yılında öğrencilerinden biri olan Türk profesör Tuncer Baykara tarafından detaylı bir biyografisi yayınlanmıştır. Ahmed-Zaki Validi, Rus doğu araştırmaları dalında da önde gelen bilim insanlarındandır. Validi’nin anavatanı Başkiriya, Uralların güneyinde yeralır, Rusya’nın cumhuriyetlerinden biridir. Başkir köylerinden birinde, 10 Aralık 1890’da geleceğin ünlü bilim insanı dünya’ya gelmiştir. Validi ailesi, fertlerinden hiç biri bilim ya da kültür alanında ün kazanmamış olsa da ileri gelen, soylu bir aile idi. Babası ve dayısı Rus ordusunda subay olarak görev yapmaktaydı, bu nedenle de çok iyi derecede Rusça bilirlerdi. Babası aynı zamanda iyi Arapça bilirdi, Ahmed-Zaki’nin annesi Umm al-Hayat ise Pers dili meraklısıydı. Bu dilleri oğullarına da öğretmişlerdir. Ahmed-Zaki çocukken ailesinin tarihine, geleneklere, doğduğu köydeki halkların, yani Başkirlerin, Tatarların ve Çuvaşların şarkılarına ilgi duyardı. Bu uğraşısı daha küçük yaşta iken ona halklar, günlük hayatları, ekonomik faaliyetleri ve diyalektleri arasındaki farkları görme imkanı vermiştir. Ahmed-Zaki 14 yaşında komşu köylere gider, yaşlıların aklında kalan efsaneleri, geçmişin kahramanlarını yazardı. Ahmed-Zaki 11 yaşında Rus ilkokulunu bitirdiğine dair belge alır. Bundan sonra, filozofi, metafizik, İslam otoritelerinin hayatı konularında çok sayıda kitap yazmış dayısı Habib-Nazar’ın medresesinde eğitimine devam etmiştir. Habib-Nazar, yeğenine büyük insanların, özellikle de Müslüman bilim insanlarının, tarihçilerinin ve sufilerin biyografilerini inceleme sevgisi aşılamıştır. Canı gönülden Peygamber Muhammed’in hadislerini, arap dilini ve edebiyatını, islam tarihini incelemekteydiler. Rus dilindeki çalışmaları da başarılı bir şekilde devam ediyordu. Bunun en güzel kanıtı, Ahmed-Zaki’nin daha medresede okurken, yani çok genç yaşta büyük Rus şairi Aleksandr Puşkin’in bazı eserlerini Başkir diline çevirmiş olmasıdır. Ahmed Zaki, Arapça ve Pers dili dışında Latince, Fransızca, İngilizce öğrenmiştir. Abu Reyhan Al Buruni’nin önemli sayıdaki eserinin Almanca yazılmış olduğunu öğrendiğinde bu dili de öğrenmeden bırakmamıştır. Bilimsel çalışmalarına ise önce okuduğu, ardından da Türk tarihi ve Arap edebiyatı dersleri verdiği Kasimiye medresesinin bulunduğu Kazan’da başlamıştır. Bu çalışmalarına paralel olarak Türk ve Pers el yazmaları toparlamakta, Türk Tarihi adlı kitabını hazırlamaktadır. Şura adlı dergide Türk halk şarkıları ve dörtlüklerinin eleştirel bir gözle incelendiği makalesi yayınlanmıştır. Ahmed-Zaki, Kazan’da Doğu ile ilgili kendi kütüphanesini oluşturmaya girişir. Buraya daha önce elinde olan Arapça ve Türkçe eserler yanı sıra Bombay ve Kalkütta’da basılmış olan Farsi ‘Babür-Name’ ve diğer Türk ve Fars yazarların eserleri dahil edilmiştir. Validi, 1914 yazında çok sayıda kitabı İstanbul’a göndermeyi başarmıştır. İşte bu kitaplar, İstanbul Üniversitesi’ndeki Türkoloji Enstitüsü kütüphanesinin çekirdeğini oluşturmuştur. Ahmed-Zaki 1914’de çok uzun bir seyahat yaparak Türkistan’daki Taşkent, Samarkand, Hiva ve Buhara’yı ziyaret eder. Bu ziyareti sırasında coğrafya, tarih ve ekonomi alanında el yazmaları, özel arşiv belgeleri, özbek kabileleri hakkında zor bulunan belgeleri ve bölge edebiyatı hakkındaki eserleri toplamıştır. Validi’nin daha sonra makalelerinde, kitaplarında kullandığı Orta Asya buluşları sayıp dökmekle bitmez. Bunlardan biri 19.yy’da Arapça yazılmış olan Kırgız efsanesi Manas’ın tam metnidir. Validi bulduğu bu eseri 9. yy’da yaşanan olayları anlatan bu eserin orijinale en yakın şekli olarak kabul etmektedir. Validi ayrıca 10. yy’da yazılmış olan Türkçe Kur’an çevirisini, Ahmed Seyevi ve diğer Türk sufilerin eserlerini bulabilmiştir. Tüm bu keşifleri hakkındaki bilgiler, kısmen 1916 yılında Peterburg’ta Rus Arkeoloji Derneği Doğu Şubesi tarafından ‘Notlar’ adı altında yayınlanmıştır. Bu sıralarda aktif bir şekilde politika ile uğraşmaya başlar. Ama 1917 yılında devrimi, iç savaşı, ülkenin geleceği konusunda yapılan değişik hareket ve partilerin fikir çatışmalarını yaşayan Rusya’daki bir kaç yıllık politik hayatından sonra göçmen olmuştur. Ahmed-Zaki’yi bolşeviklerden ayıran çok şey vardı, 1923’te önce İran’a, ardından Afganistan ve Hindistan’a gitmiştir. Arabistan ve Lübnan üzerinden de Türkiye’ye gelmiştir. İşte burada bilim çalışmalarına geri dönmüş ve İstanbul Üniversitesi’nde profesör olmuştur. Ahmed-Zaki 1953’te İstanbul’da İslam Araştırmaları Enstitüsünü kurmuştur. 26 Temmuz 1970’te ölümüne kadar bu enstitünün başkanlığını yapmıştır. Validi aynı zamanda Türk Doğu Araştırmaları Derneği’ni kurmuş, çok sık bir şekilde Barı Avrupa’da, Hindistan ve Pakistan’da konferanslar vermiştir. Validi Togan’ın bilimsel mirası paha biçilmez bir değere sahiptir. Türkistan, Povoljye, Ural, Sibirya, Kafkasya’daki Müslüman ve Türklerin tarihine, ayrıca Orta Çağ Arap, Pers ve Türk filosoflarına, tarihçilerine ve seyyahlarına adanmış 300’den fazla kitap, 30’dan fazla monografi onun kaleminden çıkmıştır. Eski el yazmaları, kaya yazıları, halk efsaneleri, şarkılar ve şiirler çalışmalarında önemli bir yer almaktadır. Alman meslektaşının da belirttiği üzere Validi büyük bir bilim insanı idi, aynı zaman da büyük bir insandı. Ancak bu iki niteliği yanı sıra bir üçünü özelliği daha var ki bu karaterini tam olarak yansıtmaktadır. O büyük bir Türktür. Türk Tarihi incelemelerinin ilk sırasında olmak üzere doğmuş bir insandır. Tamamını oku: http://turkish.ruvr.ru/2014_04_14/Buyuk-uzman-Ahmed-Zaki-Validi/
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *