Yazan: Gökçehan Maraşlı
Birinci Dünya Savaşı zamanına göre savaş ve kuvvet kullanmak aynı şeydi ve serbestti. Dolayısıyla bir yasağı veya kuralı yoktu. 20. yy. da savaş maliyetleri giderek arttı ve 1920’lerde kapitalist devletler anlaşmaya başladılar. Ren misakı ilk örneğidir. Bu uluslararası sistemin yapısında saha da güç dengesi varsa statüko sağlanırdı. Birleşmiş Milletler, kuvvet kullanmayı ve kuvvet kullanma tehdidine başvurmayı 2/4’te yasaklamıştır. Dünyada ilk defa bu maddeyle kuvvet kullanma yasaklandı ve aynı zamanda savaşı da kapsar. Kuvvet kullanmanın tam tanımı olmamakla beraber, bir devletin kendi silahları kuvvet yoluyla veya bu anlama gelecek uzuvlarla başka bir devletin ülkesine, toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine, belli bir ağırlık ve şiddette askeri gücünü kullanmasıdır. İnsanoğlu, zaman içerisinde çok farklı silahlar üretmiştir. Gereksiz acı veren (Unnecessary Suffering), karşı tarafa boğucu ve yok etme amacına hizmet eden silahlar, zehirleyici gazlar bunlara örneklerdendir. Bir diğer örnek ise, Nükleer Silahtır. Nükleer silah, hem kimyasal hem basınç yoluyla öldürür ve geride kalan nesillere iz bırakır. Dolayısıyla, böylesine kötü bir silah hiç kimseye kullanılmamalıdır.
Nükleer silahların kullanımı ile ilgili iki mühim hadise olmuştur. Birincisi, 1957’de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Nükleer Enerjiyi barışçıl amaçla kullanılabilirliğinde, elektrik üretimi, tıbbi gibi kullanım alanlarını örnek gösterdi. Kimyasal olarak, %20 Uranyum izotopu zenginleşmesi tıbbi, %3 uranyum izotopu zenginleşmesi elektrik üretiminde kullanılırken %90 üzerine çıkarsa silah yapımı demektir. Dolayısıyla, %20’den sonrası yasaktır. Tüm devletler taraftır ve tabiri caizse çat kapı denetleme yetkisi vardır. Olası durumda BM GK’e ihbar edilir. İkincisi ise, 1968’de imzalanan Nükleer Silahların yayılmasını önleme antlaşmasıdır. (NPT) Nükleeri denemiş devletler dışında, nükleer geliştirilemez yani nükleer tekeli beş devlettedir. Hindistan, Pakistan ve İsrail taraf değillerdir. Kuzey Kore ise sonradan çok tartışmalı olarak çekilmiştir.
Nükleerden Arındırılmış (Nuclear Free Zones) bölgeler ve antlaşmaları şu şekildedir:
1) Güney Amerika, Rarotonga Antlaşması
2) Merkezi Asya, Semipalatinsk Antlaşması (CANWFZ)
3) Afrika, Pelindaba Antlaşması
Afrika
11 Nisan 1996 Mısır Kahire'de imzalanmıştır. Pelindaba Antlaşması, 15 Temmuz 2009’da yürürlüğe girmiş ve 53 tarafı olan bir antlaşmadır. Bu antlaşma sayesinde Afrika bölgesi nükleer silahlardan arındırılmış bölge ilan edilmiştir.“Pelindaba Antlaşması, Afrika ana karasıyla birlikte kıtada değerlendirilen ada ülkeleriyle adaları da kapsamaktadır (madde 1/a).” Antlaşmanın üç Ek Protokolü vardır. Antlaşmanın 16. Madde gereği Antlaşma çekincelere tabi olmayacaktır. 17. Madde gereği bu antlaşma süresizdir.
11. Madde gereği Nükleer tesislere silahlı saldırı yasaklanmıştır. Taraflardan hepsi Afrika'nın nükleer silahlardan arındırılmış bölgesindeki nükleer tesislere karşı silahlı bir saldırıya yönelik herhangi bir eylemde bulunmamayı, yardım etmemeyi veya teşvik etmemeyi taahhüt etmiştir.
Beş nükleer ülkelerinden, Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa ve Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı 11 Nisan 1996’da antlaşmanın Ek Protokol I ve II numaralı protokolleri imzalamış ve onaylamış devletlerdir. Amerika Birleşik Devletleri ise aynı tarihte(11 Nisan 1996) imzalamış ancak onaylamamış devlettir. Rusya Federasyonu 5 Kasım 1996’da imzalamış ve onaylamıştır. Bu beş devletten yalnızca Amerika’nın onaylamamış olması dikkat çekicidir. Afrika bölgesinde ki ülkelerden ise, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cibuti, Mısır, Liberya Sao Tome ve Principe, Sierra Leone, Somali, Sudan ve Uganda imzalamış ancak onaylamamıştır. 2006 yılında BM Genel Kurulu'nun 60. oturumunda, “ Afrika Nükleer Silahlardan Arındırılmış Bölge Antlaşması ” başlıklı 60/49 sayılı karar kabul edilmiştir.
Diego Garcia, Hint Okyanusunda Afrika’ya daha yakın batı sistemin işlediği bir ada grubudur. ABD’nin en önemli üslerinin bulunduğu bölge Afganistan müdahalesinde kullanılmıştır. ABD’nin burada üssünün bulunması hukuka aykırıdır. İlgili bölge de B52 bombardıman uçağı yoğundur. Bölge, kolonyal geçmişi sebebiyle Fransa’nın kabul edilmektedir. Özetle, Diego Garcia, Britanya ve ABD tarafından “nükleerden arındırılmış Afrika Bölgesi”nin kapsama alanı dışında tutulmak istenmektedir. Bu bölge, hukuksal olarak çok tartışmalıdır.