11 Mart 2025

Türkiye’nin Asya Açılımları

Türk Dış Politikasının en önemli gelişimlerinden bir tanesi-belki de en önemlisi- son on yılda çok yönlü bir hale gelmesidir.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türk Dış Politikasının en önemli gelişimlerinden bir tanesi-belki de en önemlisi- son on yılda çok yönlü bir hale gelmesidir.

Türk Dış Politikasının en önemli gelişimlerinden bir tanesi-belki de en önemlisi- son on yılda(asimetrik bir bağımlılık ilişkisi de olsa) ABD ile ortaklığın, (nominal/makro değerlerde de olsa) artan ekonomik gücün ve (politikaları gün aşırı tutarlılık arz etmese dahi) akademisyen bir Dışişleri Bakanının başa gelmesinin neticesinde, çok yönlü bir hale gelmesidir.

Sokaktaki ortalama insana Türkiye'nin en önemli dış politikaları olan Avrupa Birliği'ne üyelik süreci ve NATO üyeliği hakkında sorular sorulsa muhtemelen şu cevaplar alınacaktır: Avrupa Birliği ile neden uğraşıyoruz, siyasi bir birlik istemiyoruz, Brüksel'den yönetilen iç politika, Frankfurt'tan yönetilen mali politika istemiyoruz, neden hala NATO üyesiyiz-Soğuk Savaş bitmedi mi, NATO'nun düşmanı kim, Türkiye neden hala Batı'nın menfaatleri için savaşmakta?

Bu noktada, Türkiye'nin "Doğu ülkeleri" ile ortaklıkları anlatılmaya değerdir. Türkiye'de çok kişi tarafından bilinen, güvenlik alanında işbirliği, ekonomik işbirliği, kültürel işbirliği adımlarıyla yola çıkan Şangay İşbirliği Örgütü ve çok kişi tarafından bilinmeyen Orta Asya'nın güvenlik teşkilatı CİCA-Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı ile ilişkiler Türkiye'nin son yıllarda attığı en önemli dış politika adımlarındandır.

Türkiye, 7 Haziran 2012'de Şangay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) diyalog partneri olarak kabul edilmiştir. Kısaca ŞİÖ nedir? Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996'da yılında oluşturdukları yapılanma Şanghay Beşlisi olarak anılmaktaydı. Bu örgüt 2001'de Özbekistan'ın katılımıyla üye sayısını altıya çıkartmıştır. ŞİÖ'nün oluşmasında Çin'in Soğuk Savaş sonrası endişeleri ve atılım düşünceleri ön ayak olmuştur. Dünya petrol üretim ve kullanım pazarının yarısından fazlasını elinde bulunduran ve Hindistan, İran, Moğolistan ve Pakistan'ın gözlemci olarak bulunduğu ŞİÖ, ABD'ye karşı etkili bir kutup oluşturmaktadır. Rusya Devlet Başkanı Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün Ağustos 2007 Bişkek Zirvesi'nde "Tek kutuplu dünya kabul edilemez" diyerek bir anlamda birliğin misyonunu da belirtmiştir.

Dışişleri'nin belirttiği üzre; Türkiye'nin ŞİÖ diyalog ortağı statüsü, çok boyutlu dış politikanın güçlendirilmesine, ayrıca örgüt içindeki gelişmelerin izlenmesine ve bölgesel işbirliğini ilgilendiren konularda görüşlerimizin üye ülkelere aktarılmasına imkân verecektir. Her ne kadar diyalog partneri statüsü, gözlemci statüsü kadar güçlü olmasa da Türkiye'nin ilerleyen yıllarda ŞİÖ ile ortaklığını güçlendirmesi muhtemeldir.

Peki bir güvenlik örgütü olan CICA/AIGK nedir? Yapı itibariyleCICA, ordular arası bir işbirliği örgütü olan NATO'dan ziyade, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) benzemektedir. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 1992'de Asya'da bir güvenlik ve işbirliği süreci başlatılması önerisini ortaya atmıştır. Kazakistan'ın sözkonusu önerisi çerçevesinde başlatılan görüşmeler neticesinde, 1999 yılında "Üye Ülkeler Arasındaki İlişkilere Dair Bildiri" başlıklı belge Almatı'da Bakanlar düzeyinde düzenlenen bir toplantıda imzalanmıştır. 2002 yılında AİGK/CICA'nın ileriye yönelik çalışma alanlarının ve kurumsal yapısının temel çerçevesini çizen "Almatı Senedi" (Almaty Act) ile "Terörizmin Ortadan Kaldırılmasına ve Uygarlıklar Arasında Diyalogun Desteklenmesine Dair Bildirge" kabul edilmiştir. Bunun ardından 2004'te AİGK/CICA Güven Arttırıcı Önlemler Katalogu'nun kabul edilmesi, 2007'de sözkonusu kataloğa ilişkin olarak "İşbirliği Yaklaşımı" başlıklı bir belgenin kabul edilmesi CICA'nın bugünkü statüsüne gelmesindeki en önemli adımlardır. 24 üyesi ve 8 gözlemci ülkesi bulunan CICA'nın en önemli özelliği, genelde yan yana gelmeyen İsrail-İran ve Pakistan-Hindistan gibi ülkelerin bir araya gelmesidir.

Türkiye, kurucuları arasında olduğu AİGK/CICA içerisinde en etkin üyeler arasında yer almaktadır. 2010'da İstanbul'da yapılan Üçüncü AİGK/CICA Zirvesi'yle Türkiye, 2012 yılında sona ermek üzere Kazakistan'dan Dönem Başkanlığı'nı devralmıştır. Nisan 2012'de Türkiye'nin dönem başkanlığı 2 yıl daha uzatılmıştır.

Türkiye'nin Asya'da diyalogun dostane bir ortamda gerçekleştiği bu tipte büyük bir örgüte 2 sene dönem başkanlığı yapmış olması ve en az 2 sene daha yapacak olması diplomatik açıdan büyük bir kazançtır ve Türkiye'nin liderlik kapasitesini de ortaya koymaktadır.

Türkiye'nin Asya ülkeleri ile yoğun olarak giriştiği diplomasi trafiği her ne kadar Türkiye'nin Batı'dan ve Batı politikalarından koptuğu veya kopacağı anlamı taşımıyor olsa da çok boyutluluk bakımından önem arzetmektedir. Suriye konusundaki taraflı tutumu Doğu ülkeleri (Rusya ve Çin) tarafından eleştirilen Türkiye'nin bu dış politika yaklaşımı Suriye konusu gibi meşakatli bir konuya da yansırsa bu ülkede yaşanan kriz daha olumlu bir sonuç ile aşılabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *