Soçi anlaşmasına Pyd yorumu: uluslararası yasalar ve meşruiyet çerçevesi dışında.

Yazan  23 Ekim 2019

Pyd yönetiminde yetkili kaynak, dün (Salı) Türkiye ve Rusya  Cumhurbaşkanlarının yaptığı görüşmeye işaretle Rusya’ya kendilerini Soçi'de temsil etmekle görevlendirmediklerini belirterek zirveden çıkan sonucu uluslararası kanunlar ve meşruiyet çerçevesi dışında olarak nitelendirdi.

Rusların amacının kendi eksenlerine katılmayı reddetmeleri nedeniyle Kürtleri aşağılamak olduğunu vurguladı. Kimliğinin açığa çıkmamasını tercih eden kaynak, kendilerinin Rusya’ya bu anlaşmada temsil etmekle görevlendirmediklerini belirterek bu anlaşmaların tümünü uluslararası yasalar ve meşruiyet çerçevesi dışında olarak nitelendirdi. Suriye devletinin bile Rusya’yı bu görevle görevlendirmediğini ve görevlendirme kaynağının sadece Halk meclisi olduğunu sözlerine ekledi. Rusya’nın yaptığı şeyin Türkleri hoşnut etme oyunundan başka bir şey olmadığını belirterek sözlerini sürdürdü.

Rusya’nın Türkiye ile her anlaşma öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Suriye rejimine daha fazla ödünler vermeye itmek için Kürtlerin haklarını destekleyen söylemini artırdığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bedelini ödediği zaman ona yeni Kürt bölgesinin başının teslim edildiğini belirtti. Kaynak, şimdi oyunun tümünün bütün taraflardan  masanın altında olduğunu, şu ana kadar nihai pazarların uygulandığını vurguladı. Rusların amacının kendi eksenlerine katılmayı reddetmeleri nedeniyle Kürtleri aşağılamak olduğuna dikkat çekti. Soçi ve Astana'nın başlamasından bu yana amacının katılan tarafların (gerçekte iki taraf) düşmanlarını kökünden çıkarmak, kendilerini Suriye devrimi olarak isimlendirenleri ve Kürtleri kökünden koparmak olduğuna işaret etti.

Kaynak, iki taraf (Türkiye ve Rusya)'ın çıkarlarının bu temelde örtüştüğünü, Suriye devrimcileri olarak isimlendirdiklerini SDG ile iki tarafın birbirlerini yıpratmasından başka amacı olmayan çatışmaya sürüklediğine dikkat çekti. Kaynak, bu planı Fırat Kalkanı operasyonundan bu yana kavradıklarını ancak paralı askerlerin belki de anlamadıklarını belki de anladıklarını ancak paralı asker olmanın onları kör ettiğini belirtti. Kendilerini Suriye devrimcileri olarak isimlendirenlerin Türkiye'ye ajanlık ve paralı asker olmadan başka siyasi bir projeleri olmadığını sözlerine ekledi. Kaynak, bunların kaybedecekleri bir şeylerinin olmadığını, toprakları, kentleri ve ırzları, sadece Kürt halkının özgürlüğüne olan düşmanlıkları onu kaybetmediklerini belirterek sözlerini sürdürdü.

 

Çeviri yapılan kaynak: http://www.basnews.com/index.php/ar/news/kurdistan/555662

Turgut Adsız

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Bilimsel Danışmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display