11 Mart 2025
21YYTE.ORG 21.yüzyıl Dergisi 21. Yüzyıl Dergisi Mart Sayısı Çıktı

21. Yüzyıl Dergisi Mart Sayısı Çıktı

9 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

 

Haziran 2012’de Düşen RF-4 ve Vor-Tex Silahı Senaryosu

Bahar AŞÇI

RF-4’ümüz düştü mü yoksa düşürüldü mü? Bu sorunun cevabı halâ net değil. Neredeyse 2 sene olacak. Cevabı bulmak çok mu zor? Soruşturma bu kadar uzun mudur? Sivil bir uçak düştüğünde kara kutusuna ulaşılır ulaşılmaz düşme nedeni açıklanıyor da neden uçak askeri olunca süreç bu kadar uzuyor? Senaryoya göre Rusya, NATO’ya elektromanyetik bir uyarı yaptı ya da Amerika teknik  imkan haritasını çizdi. Peki kimin sayesinde? NATO üyesi olan Türkiye’nin iki pilotu: Şehit Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Şehit Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy…

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

Gagavuz Referandumu ve Bölge Ülkelerinin Politikaları

Sabir ASKEROĞLU

 

Batısında Romanya’yla doğusunda ise Ukrayna’yla komşu olan Moldova’nın güneyinde yer alan Gagavuzya (Gagauz Yeri) 2 Şubat 2014’te Moldova Cumhuriyeti’nin egemenliğini kaybetmesi halinde bu ülkeden ayrılma yönünde referandum gerçekleştirdi. Gagavuz Özerk Bölgesi’nin bağımsızlığını ilan edebileceğini gösteren bu referandumun ardında Romanya’nın Moldova’yı kendi topraklarına katacağı açıklaması yatıyordu. Rusya, Gagavuz referandumunun gerçekleşmesine maddi destekte bulunurken Gagavuzların en önemli dış destekçisi olan Türkiye, Kişinev’i cezalandırmak için referanduma giden Gagavuzların Moldova’dan ayrılma politikasına sıcak bakmadı, bölgede istikrarın sürdürülmesi telkininde bulundu…

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Uluslararası Politika, Uluslararası Hukuk ve Zorlayıcı Diplomasi

Prof. Dr. Hasan KÖNİ

 

Uluslararası ilişkileri gerçekçi (realist) kuram açısından inceleyenler özellikle uluslararası alanı askeri ve ekonomik olarak güçlü olan devletlerin yönettiğini ileri sürmektedirler. Güçlü devlet veya hegemonyacı devlet askeri ve ekonomik olarak güçlü olan devlettir ve uluslararası politikada son analizde onun dediği olur. Realistler hukukun uluslararası ilişkilerde bir güç aracı olmadığını düşünürler. Bu algının nedeni gelişmiş ülkelerdeki kamuoyunun uluslararası hukukun nasıl yaratıldığını-ortaya çıktığını, geliştiğini bilmemeleridir. Gelişmekte olan ülkelerin ise uluslararası hukukun gelişmesinde asla rol oynamadıkları için uluslararası hukukun, hukuk derslerinde anlatıldığı gibi uluslararası andlaşma ve gelişmesi uzun süren teamüller vasıtasıyla oluştuğunu zannetmeleridir.

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Dördüncü Yılına Girerken Suriye İç Savaşı:

Temel Aktörler ve Esad’ın Yükselişi

Ferhat BEŞİROĞLU

 

Suriye İç Savaşı’nın sürmesinin birincil sebebi, hem muhalefetin hem de Esad rejiminin kendilerinin savaşmaya devam edecek güçte olduklarını düşünmeleri ve tavize yanaşmamalarıdır. Bu durum, özellikle kısa dönemde krizin masada çözülme şansını azaltarak, çatışmaların devam edeceğini göstermektedir. Esad rejimi adına savaşanların aralarındaki fikir farklarına rağmen bir arada kaldıkları görülmektedir, ancak muhalefet safları özellikle 2013’den itibaren bölünmüştür. Suriye’de Esad’ın konvansiyonel savaşla bölünmüş muhalefet karşısında şansını arttırdığı ve zafere daha yakın olduğu söylenebilir. Bununla birlikte, Esad tüm bölgeleri ve sınırları kontrol altına alsa dahi ülkede yerleşmiş örgütler nedeniyle istikrarın sağlanması zordur ve çözüm uzun vadede masada gelebilecektir.

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Kâğıt Mı Elektronik Mi?

İskender ÖKSÜZ

 

Bir haberi gazeteden okumak için yarını beklerdiniz. Yorumu için haftayı veya sonraki ayı. Radyo ve televizyon bu beklemeyi kaldırdı. Hemen yayınlayan televizyonun rekabeti altında gazete ve dergiler ölmedi ama süründü. En çok satan gazetemiz yarım asır kadar önce bir milyon tiraja ulaşmıştı. Bir daha o sayıyı göremedi. Şimdi merhamet darbesini İnternet vuracak gibi görünüyor. İnternet medya tekellerini yok etti. Artık hepimiz medyayız ama henüz farkında değiliz…

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Bilinmeyen Ülke Sibirya

Mustafa Can TEZİÇ

 

Sibirya, tarihinin çok erken safhalarından itibaren farklı imparatorlukların etki alanına girmiş, 16. yüzyılla birlikte de kapılarını Rus Çarlığı’na açmıştır. Zengin coğrafyaya sahip Sibirya, zaman içerisinde farklı şekillerde ön plana çıkmıştır. Günümüzde ise sıkıntıların yaşandığı bölge Rusya Federasyonu’nun yeni projeler ile yapılandırmak istediği alandır. Günümüzde yapılan araştırmaların sonuçlarına göre Sibirya ve Uzak Doğu Rusya’da yaşayan nüfusun yüzde 40’ı Sibirya’dan ayrılıp bir başka bölgede yaşamak istemektedir. Memnuniyetsizliğin başında yaşam koşullarının zor ve pahalı olması gelmektedir.

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Pasifik İttifakı: “Latin Amerika Kaplanları”nın Yeni Adresi

Kubilayhan ERMAN

 

Latin Amerika’da 21. yüzyıl, birçok siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmenin yanı sıra, uzun soluklu, belki de sancılı bir entegrasyon sürecine sahne olacaktır. Kıtada yeni yüzyılın başından itibaren ortaya çıkan gelişmeler tüm dünyada ilgiyle takip edilmektedir. Bu bağlamda, 20. yüzyılda oluşturulan ve bugünkü ihtiyaçlara cevap vermediği düşünülen siyasi-ekonomik birlikteliklere alternatif olabilecek daha pragmatik ve işlevsel entegrasyon projelerine eğilim artmıştır. Özellikle son yıllarda “Latin Amerika’nın yeni kaplanları” olarak adlandırılan Peru ve Kolombiya’nın da yer aldığı Pasifik İttifakı bu projelerden biri olarak dikkat çekmektedir.

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

2002 ve 2011 Seçimlerinde BDP Çizgisi

Rasim BOZBUĞA

 

Kürtçülüğün legal politikada uzantısı olan siyasi partilerin ya da oluşumların 2002 ve 2011 seçimlerinde aldıkları oylardaki değişim önemlidir. 2002 ve 2011 seçimleri Kürt milliyetçileri açısından oy oranı (2002 seçimleri) ve kazanılan milletvekili sayısı (2011 seçimleri) bakımından iki zirveyi temsil etmektedir. Bu iki seçimdeki başarının ve tabi ki başarısızlığın, Kürt milliyetçilerinin şikayetleri ya da bahaneleri ile sınırlandırmadan bütüncül olarak analiz edilmelidir. Etnik şiddeti temel olarak kendisinden kaynaklanan koşulların ürünü olarak gören bakış açısının son etnik şiddetin temel dinamiğini oluşturan Kürt milliyetçiliği karşısında sürdürüldüğü görülmektedir. Bu bakış açısında Kürt sorunu bir patoloji veya normalden sapma olarak görülmekte ve anormalliğin kaynağı ulus devletin politikaları ve devletin baskısı, azgelişmişlik, feodalite veya emperyalizmin oyunu gibi çevre koşullarında aranmaktadır.

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Kıbrıs Müzakerelerinde Son Viraj mı yoksa Son Uçurum mu?

Ahmet Zeki BULUNÇ

 

Kıbrıs’ta insan haklarını dikkate alan, halkların eşitliğini ve kendi geleceklerini belirleme (self-determinasyon) hakkını kabul eden, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir barışı sağlamak, Kıbrıs Adası’nda ve Doğu Akdeniz’de istikrar sağlanmak isteniyorsa çoğunluk-azınlık ilişkisini reddeden ve Kıbrıs’ta uluslararası antlaşmalarla kazanılmış hak ve statüleri, en azından bu yönüyle uluslararası hukuka saygı duyan bir yaklaşım ve anlayışla Kıbrıs uyuşmazlığına yaklaşmak ve bu temelde anlaşma sağlamak gerekmektedir. Diplomasi çarklarının ustaca ve yoğun bir şekilde özellikle Şubat başında kullanılması ve gerçekleşen Washington-Ankara-Lefkoşa diplomasi trafiği “Ortak Bildiri”nin son şeklini sağladı. BM bu metni taraflara sundu ve 11 Şubat tarihinde KKTC Cumhurbaşkanı ile GKRY Başkanı’nın imzalanmasıyla müzakereler başladı.

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Türkiye’de Türkoloji ile İlgili Kurumlara Eleştirel Bakış

Kemal ÜÇÜNCÜ

 

Türkiye’nin Türk kültür havzasına dönük kültürel, bilimsel ve siyasi faaliyetlerinden sorumlu kurum ve kuruluşlar oldukça fazladır. Bu kurumlar yıllık toplam 1 milyar dolardan fazla kaynağı kullanırlar. Kurumların görev alanları oldukça flu ve geçişkendir. Bu anlamda Türkiye’nin etkin bir kültür diplomasisi planlaması yoktur. Türkoloji ile ilgili uygulamaları yapan kurumları şöylece sıralayabiliriz: TTK, TDK, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, TİKA, Üniversiteler, Türk Keneşi, Türksoy, Türk Akademisi… Bu kurumların performansı son derece düşüktür. Çoğu zevahiri kurtarmak adına müesseseyi açık tutmaktadır. Kuruluş misyonların dışına savrulmuşlardır. TİKA donanım ve perspektif olarak yetersizdir. Afrika ve Ortadoğu’ya yönelmesi hızını ve etkinliğini azaltmaktadır. Türksoy’da Türkiye’nin etkinliği pek azdır. Türk Akademisi ortak bir teşkilat olmasına rağmen üye ülke temsilcilerinden oluşan daimi bir icra ve planlama konseyi yoktur. Sadece Kazakistan’ın inisiyatifi ile yol almaya gayret etmektedir…

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Asya Ekonomilerindeki Yükselişin Küresel Anlamı

Ersin DEDEKOCA

 

    Günümüzün globalleşen dünyasında, bilgi, teknoloji, iletişim ve ulaşım başlıklarında  mesafeler ortadan kalkmakta, üretim faktörleri yönünden sınırlar minimize ve mobilize edilmekte, verimlilik unsuru plana çıkmakta; ekonomi ve ticari ilişkilerde ulusal sınırlamalar zayıflamakta, iki veya çok taraflı serbest ticari antlaşmaları önem kazanmakta; tüketim potansiyeli, mevcut kaynaklar ve ekonomik güç, siyasi ilişkilerin belirlenmesinde başat faktör olmaktadır. Asya anakarası, bölgesinde, tüm olumsuz koşullara karşın, globalde IMF tarafından yüzde 3,4 beklenen 2013 ekonomik büyümeyi yüzde 7,7 oranında gerçekleştiren Çin’i, bir zamanlar ekonomik yönden ABD’nin en büyük rakibi ve şimdilerde dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olan Japonya’yı, Asya kaplanlarını ve Ortadoğu dışında petrol ve doğalgaz başta olmak üzere enerji kaynaklarını, ertelenmiş tüketici talebini, bazı sosyal sorunlarla birlikte çeşitli ekonomik “mukayeseli üstünlük”leri bulunan ülkeleri barındırmaktadır…

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Türkistan’a Adanmış Bir Yaşam: Ruzi Nazar

Mehmet TUZCU

 

İstihbaratçılık birçok yönüyle sıra dışı bir meslektir. Bu mesleği layıkıyla icra edenler, sıra dışı hayatlar yaşamayı göze almış, vatanları ve ülküleri için gerektiğinde her şeylerini feda edebilecek nitelikte kişilerdir. Uluslararası sistemin anarşik yapısından ve insanın kaotik doğasından kaynaklanan belirsizliklerin hâkim olduğu siyasetin karanlıklarını aydınlatmaya çalışan istihbaratçılar, hayatın en acımasız gerçekleriyle iç içe yaşamayı bilmek zorundadırlar. Tarihin makyajsız hâline yakından tanıklık ederler ve doğru zamanda, doğru yerde bulundukları takdirde, ona yön verme imkânına da sahip olurlar. Buna karşın pek çoğunun hikâyesi bilinmez. Türkistanlı Ruzi Nazar, bu mesleğin gerçekten sıra dışı bir mensubu olarak başarılarıyla öne çıkan, neredeyse yüz yıllık yaşamı boyunca biriktirdiği tecrübeleri sonraki nesillere aktarma şansına sahip olmuş nadir örneklerdendir.

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

Türkistan'da Büyük Felaket: "Aktaban Şubırındı"

Mart 1723

 

1723 Bahar mevsiminin ilk günlerinde Türkistan'da yaşanan büyük katliamı ve kaçışı, Kazaklar "Aktaban Şubırındı" diye adlandırmışladır. "Aktaban Şubırındı" kaçmaktan ayak tabanlarının yüzülmesi anlamındadır. Kazaklar, her yıl olduğu gibi 1723 yılının baharında yeniden kışlaklardan yaylaklara doğru göç etmeye hazırlanırken, doğu komşuları Cungarlar da Kazaklar üzerine büyük bir sefere hazırlanmışlardır. Cungarlar ile savaş halinde olan Çin İmparatoru Kansi'nin ölmesinin ardından tahta geçen Yunçen, Cungarlar ile savaşan orduyu geri çağırmış ve Cungar Hanı Tsevan Rabdan'a barış teklif etmiştir. Bu barışı fırsat olarak gören Cungarlar batıya, Türkistan'a doğru işgale başlamışlardır. Ancak bu işgal o zamana değin Türkistan'da görülmedik bir kaos döneminin başlamasına neden olmuştur.

Devamı 21. Yüzyıl’da…

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *