11 Mart 2025
21YYTE.ORG Afganistan Taliban Hangi Bölgelerde Etkili? Türk Şirketleri Hangi Bölgelere Dikkat Etmeli?

Taliban Hangi Bölgelerde Etkili? Türk Şirketleri Hangi Bölgelere Dikkat Etmeli?

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Son dönemlerde Afganistan'da iş yapan Türk firmalarında çalışan işçi ve mühendislerin Taliban tarafından kaçırılması ve bu ülkelerde yaşanan şiddet eylemleri Afganistan ve Pakistan'da yatırımı bulunan firma sahipleri ve çalışanlarını tedirgin etmektedir. Taliban, 2003’de ABD’nin Afganistan’ı işgalinin ardından Türk vatandaşlarına yönelik sekiz kaçırma eylemi gerçekleştirmiş, bu eylemlerde toplam 22 Türk vatandaşı Taliban tarafından rehin alınmıştır. Yaşanan rehin alma eylemlerinin altısında Türk rehineler serbest kalırken; diğer iki eylem ise 2 Türk vatandaşının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. Pakistan’da ise Taliban’ın Türk vatandaşlarına yönelik tek rehin alma eylemi 2007 yılında gerçekleşmiştir. Ancak Afganistan ve Pakistan’da bulunan Türk işçi ve mühendisleri ilgilendiren bir diğer konu ise Taliban’ın Afganistan ve Pakistan’ın hangi bölgelerinde etkili oldukları ve şiddet eylemlerinin nerelerde yoğunlaştığıdır. 

Taliban’ın Afganistan’da Etkili Olduğu Bölgeler ve Hakim Gruplar

Afganistan-Pakistan sınırı jeopolitik konumu nedeniyle dünyanın en tehlikeli bölgelerinden biridir. Taliban’ın doğal manevra alanı olan bu sınır, coğrafi özellikleri nedeniyle örgüt militanlarının sınır boyunca rahatça faaliyet gösterdikleri ve lojistik akışını sağladıkları bir alanı içine almaktadır. Özellikle Pakistan sınırındaki Kandahar ve Hilman bölgelerinde varlık gösteren Taliban militanları için stratejik bir öneme sahiptir. Taliban’ın Afganistan’ın Kandahar ve Hilman bölgelerinde kontrolü elinde bulunduran unsurlar ise Pakistan’ın Quetta şehrindeki lider kadrolar tarafından yönlendirilmektedir.[1] Afganistan Taliban’ı ülkenin özellikle güney ve doğusunda önemli bir hakimiyet sahiptir. Bunun dışında Taliban’a bağlı olan Hakkani Grubu, Khost, Paktia, Paktika, Lovgar illerinde; Hizb-i İslami Gülbeddin Grubu ise Konar ve Nuristan illerinde kontrolü elinde bulundurmaktadır. Bunun dışında Kandahar, Ferah, Herat, Paktiya, Lovgar ve Khost, Afganistan’ın mayınlı bölgeleri olarak bilinmektedir. Afganistan’da güvenlik zafiyeti yaklaşık %80 olduğundan hiçbir bölgenin tamamen güvenli olduğunu söylemek mümkün değildir ancak Mezar-ı Şerif, Kunduz’u kısmen güvenli bölgeler arasında göstermek olanaklıdır. Ülkenin başkenti Kabil hem koalisyon hem de hükümet güçleri tarafından korunmasına rağmen sık sık bombalı saldırıların odağında bulunmaktadır.

Taliban’ın Pakistan’da Etkili Olduğu Bölgeler ve Hâkim Gruplar

Pakistan’ın Kuzey ve Güney Veziristan bölgeleri ile Svat vadisi arasında kalan bölge Taliban’ın Pakistan’da en fazla etkili olduğu bölgelerdir. Afgan Taliban’ını yöneten Molla Muhammed Ömer ve “Merkez Şura” üyelerinin Quetta’da bulunduğu tahmin edilmektedir. Afganistan’ın güney ve doğu bölgelerinde Hilmand ve Kandahar’ı içine alan sınırdan başlayarak Pakistan’ın Kuzey ve Güney Veziristan bölgelerinden Bajaur’a kadar uzanan coğrafya, Taliban’ın “kendisini yeniden ürettiği” bir geri bölgedir.Federal Kabile Bölgeleri’nin Bajaur, Veziristan, Hayber, Mohmand ve Orakzai kesimlerinde ve Kuzeybatı Sınır Vilayeti’nin Svat, Darra, Adam Khel, Tank, Bannu, Mardan, Lakki Marvat ve Dera İsmail Han kesimlerinde yoğun bir Taliban etkinliği mevcuttur. ÖzellikleKuzeybatı Sınır Vilayeti’ndeki Orakzai, Hayber ve Kuzey Veziristan bölgelerinde çatışmaların şiddeti azalmasına rağmen, Pakistan’da intihar saldırılarının devam ettiği görülmektedir.Hayber’de Leşker-i İslam, Ensar-el İslam, Hizb-i İslami Gülbiddin (HİG), Pakistan Talibanı (TTP)’ın; Kurram’da HİG, TTP’ın; Bajaur’da  Muhammed’in Şeriatını Uygulama Hareketi (TNSM), Cemaat-i İslam (JI), TTP, El Kaide, Ceyş-i İslami, Kervan-i Nimetullah, HİG’in; Kuzey Veziristan’da El Kaide, İslami Cihat Birliği (Özbek), Hakkani Şebekesi, TTP’nin; Güney Veziristan’da El Kaide, TTP’nin; Mohmand ‘da TTP, El Kaide’nin; Orakzai’de  Leşker-i Cengvi, TTP’nin; Belucistan Vilayetinde ise  Afgan Talibanı ve Beluç Ayrılıkçı Grupların etkili olduğu görülmektedir.[2]

Türkiye’nin Afganistan ve Pakistan’daki Konumu

Ankara, Taliban’la Kabil Hükümeti arasındaki müzakerelere sıcak bakmanın yanı sıra Taliban’ın önemli isimlerinden birine de ev sahipliği yapmaktadır. Taliban’ın Afganistan’da iktidarda olduğu dönemde Adalet Bakanlığını yürüten Molla Ömer’in Danışmanı Molla Agacan yaklaşık üç yıldır Türkiye’de yaşamaktadır. AfPak uzmanlarından Fazıl Ahmet Burget’e göre Türkiye, Taliban ile iletişimi Molla Agacan üzerinden yürütmektedir.[3] AKP’nin ikinci girişimi ise Afganistan’ın yeniden inşası sürecinde Pakistan ve Afganistan cumhurbaşkanlarını arasındaki görüşmelere ev sahipliği yapmasıdır. Ankara, 2007’den bu yana Afganistan’daki barışın sağlanabilmesi için üçlü zirveler düzenlemiştir. Nisan 2007’de Ankara’da gerçekleştirilen zirve "diyalog", Aralık 2008’de İstanbul’da gerçekleştirilen zirve "ekonomik işbirliği", Nisan 2009’da Ankara’da gerçekleştirilen zirve "güvenlik", Ocak 2010’da İstanbul’da gerçekleştirilen zirve ise "eğitim" konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.[4] Bu zirveleri, Aralık 2010 tarihinde düzenlenen beşinci zirve, Ekim 2011’de düzenlenen altıncı zirve ve bunları son olarak Aralık 2012’de Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde gerçekleştirilen yedinci zirve izlemiştir.[5] Bu zirveler, Türkiye’nin AFPAK coğrafyasına yönelik ilgisini ve nüfuz elde etme girişimlerini göstermesi açısından oldukça önemlidir. Özellikle 2014’de ABD askerlerinin Afganistan’dan geri çekilişinin ardından Afganistan’da önemli bir otorite boşluğunun ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bu süreçte Afganistan’daki siyasi otoriteye Taliban’ın ortak edilmesi Türkiye’nin Taliban üzerinden yürüttüğü politikaların başarıya ulaşmasını sağlayabilir. Ancak Ankara’nın, ABD’nin yeni AFPAK stratejisine paralel olarak yürüttüğü politik adımlar ters bir etki de yaratabilir. Ankara’nın bu politikaları Türk firmalarının Taliban içerisinde örgütün siyasallaşmasına karşı çıkan grupların açık hedefi haline gelmesiyle de sonuçlanabilir.

 


[1]Afganistan AF-PAK Denklemi, Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Güvenlik Ve Stratejik Araştırmalar Merkezi, İstanbul, 2009, s.28

[2]Armağan Kuloğlu, Sercan Doğan, Afganistan ve Pakistan’da Yaşanan Gelişmeler ve Uluslar arası Güvenliğe Etkileri, ORSAM, Rapor No: 31, Mart 2011, s.95

[3]Fazıl Ahmet Burget, Afganistan’da Kaçırılan Türk İşçiler, ORSAM, 23.04.2013, Çevrimiçi: http://www.orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?ID=4440

[4]Arzu Turgut, Afganistan-Pakistan-Türkiye Üçlü Zirvesi’nde Güven İnşası ve Bölgesel İşbirliği, USAK, 10.11.2011, Çerimiçi: http://www.usak.org.tr/makale.asp?id=2431

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *