11 Mart 2025
21YYTE.ORG Amerika Araştırmaları Merkezi DEĞİŞEN STRATEJİLERİN ODAĞINDA AFGANİSTAN

DEĞİŞEN STRATEJİLERİN ODAĞINDA AFGANİSTAN

ABD Devletbaşkanı Barack Obama’nın Afganistan’a yönelik yeni stratejisini 2009 yılı bitmeden açıklayacak olması, ABD’de merak yarattı.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
ABD Devletbaşkanı Barack Obama’nın Afganistan’a yönelik yeni stratejisini 2009 yılı bitmeden açıklayacak olması, ABD’de merak yarattı.

Obama'nın beklentisine göre, vereceği kararla ABD ve NATO Müttefikleri savaşı kazanmak için uygun yolu bulmuş olacaktır.[1] Ancak Afganistan daha önce de büyük güçlerin stratejilerine direnmeyi başaran bir ülke olmuştu. Dolayısıyla Obama'nın Afganistan'a yönelik bu son açılımının nasıl olacağı ve sonuç alıp alamayacağı merak konusudur.

Zor coğrafyası sayesinde tarihinde sık sık güçlü medeniyetlerin sınır noktası olan Afganistan, uzun süren savaşlar sayesinde mücadele gücü yüksek, savaşçı etnik grupların yaşadığı bir ülke olmuştur. 19. yüzyıldan başlayarak uğradığı işgallere direnen topluluklar, ya da zaman zaman ortaya çıkan Afgan devleti, büyük güçler için sıkıntı yaratmıştır. Güçlü ülkeler bu topraklara yayılabilmek için çeşitli stratejiler uygulamış, ancak bunlar başarılı olamamıştır. Stratejik başarısızlıklardan paylarını alan bu güçler 19. yüzyılda İngiltere ve Rusya, 20. yüzyılda ise Sovyetler Birliği ve ABD'dir. ABD'nin ve NATO'nun liderliğinde 2001'de başlayan ama hala çözümlenemeyen savaş, ciddi bir strateji değişikliğini gerektirmiştir.

İngiltere'nin güneyden, Rusya'nın kuzeyden Afganistan'a doğru ilerlemesi, Afganların 19. yüzyılda uzun süreli savaşlara varan direnişine neden olmuştu. İngilizlerin böl ve yönet politikası bu bölgede de başarılı bir şekilde devam ederken, makyavelist davranışlarla buradaki devleti sürekli kendine bağlamaya çalışmıştır. Buna rağmen bazı savaşlar İngilizlerin istediği gitmemiş, İngiliz-Hint kuvvetleri yer yer ağır kayıplar vermişlerdi.

Sovyet birlikleri 1980'de Afgan Hükümeti'ne yardım amacıyla ülkeye girerek işgal etmişlerdi. Mekanize birliklere sahip olan Rusların Afgan Mücahitlerin sert direnişiyle ağır kayıplar vermeleri, Rusların havadan taşıma doktirnini uygulamaya itmişti. Yine de kayıplar devam etmiş, ABD'nin Mücahitlere sattıkları portatif Stinger füzeleri sayesinde Sovyet helikopterler birçok bölgede hava sahalarını kullanamaz hale gelmişlerdi. Kontrol noktalarını tutmak ve havaalanlarını üs edinmek Kızılordu'ya yetmemiş, 13.000 ölü bıraktıktan sonra 1989'da Afganistan'dan tamamen çekilmişlerdi.

ABD, 11 Eylül 2001'dki terör saldırılarına ani tepki olarak Afganistan'daki Rusların daha önce kullandığı yöntemle başlamıştı. Kontrol noktaları, şehirler ve üsleri kullanan ABD belli bölgelerde kontrolü sağladıysa da, dağlık kesimlerde ve Helmand gibi Taliban'ın Pakistan sınırına doğru etkinliğinin arttığı bölgelerde kontrol sağlayamamış ve zaman içinde Kızılordu'nun durumuna düşmüştür. Amerikan piyadelerinin, en küçük bir çatışmada bile yoğun destek ateşine başvurduğu çarpışma kurallarına bağlı kalmaları nedeniyle sivil kayıplar artmış, bu yüzden Afgan Halkı'nın ABD ve müttefiklerine güveni azalmıştır. Bu gelişmeler yeni stratejilerin uygulanması ihtiyacını doğurmuştur.

2009 yılı yeni strateji arayışı tartışmalarla sürerken, yazın Afganistan'daki Amerikan Ordusu Komutanı olarak atanan General Stanley McChrystal, harekât stratejisinde genel bir değişiklik yaparak, daha fazla kayıp verme pahasına sivillerin korunması için bazı çarpışmalarda piyadeye destek sağlanmasını kısıtladı. Afgan Halkı'nın desteğini kazanmaya yönelik bu strateji kısa zamanda Amerikan muharip kayıplarının artmasına neden oldu. Bununla birlikte stratejik bir hedefe varmak için bunun önemli ve zorunlu bir adım olması üzerine alınan bu karar Amerikan Ordusu'nu umutlandırdı. Ancak kayıplar hızla artmaya başlayınca Amerikan kamuoyunda Afganistan'daki Amerikan askeri varlığı da ciddi bir şekilde sorgulanmaya başladı. Hatta Obama'ya olan destek de ilk kez % 50'nin altına indi.[2]

Uygulanması planlanan yeni strateji Amerikan Hükümeti'nin Afganistan'a kaç kişilik bir takviye gönderebileceğine bağlıdır. McChrystal bunun için Pentagon'a dört seçenek sundu. Bunlardan ilki 80.000 kişilik ek bir birliğin bölgeye gönderilerek çatışma yoğun bölgelere konuşlandırılması şeklindeydi. Ancak Amerikan Hükümeti imkân dâhilinde olmayan bu seçeneği hemen reddetti. Hükümet bunun yerine ikinci seçenek olan 40.000 askerin daha gönderilmesi için çalışmayı tercih etti. Kamuoyunun üzerinde en çok durduğu bu plan dâhilinde 10.000 asker Taliban'ın eski başkenti olan Kandahar'da bulunan 3200 Amerikan ve 1600 Kanada askerini takviye edecek. Kandahar ile Pakistan sınırı arasındaki belalı Helmand bölgesinin kuzeyindeki en büyük şehre bu sayıda askerin yığılması son derece anlamlıdır. Çünkü stratejik öneme sahip olan ve Taliban'ın en etkin olduğu bu bölgenin kontrol edilmesi, hem Taliban'ın uyuşturucuya dayalı ekonomisini baltalamak, hem de Pakistan ile arasındaki yolu güven altına almak için gereklidir. Aynı plan içinde şu anda 5000 deniz piyadesinin bulunduğu Helmand'a da 5000 askerin daha eklenmesi mevcuttur. Ayrıca 10.000 askerin de Afgan güvenlik güçlerinin eğitiminin hızlandırılması için görev yapması düşünülmektedir. Planda 5000 askerin de Afganistan'ın Pakistan ile kritik olan doğu sınırının korunması için ayrılması da mevcuttur. Burası Pakistan'ın kontrolsüz aşiretler bölgesiyle komşudur.

Üçüncü bir seçenek 20.000 ile 35.000 arasında bir birliğin gönderilmesi olup, bu durumda eğitmen askerlerin sayıları 5000 ile sınırlı tutulurken, birliklerin çoğu güneydeki Kandahar'a ve Helmand iline yığılacaktır. Ülkede 30.000 askerin konuşlandırılmasının ülkeye külfeti yıllık 20-25 milyar dolar olurken, bunun 20.000 kişilik bir birlik için 21 milyar olduğu söylenmektedir. Bu da düşünülmediği takdirde dördüncü seçenek olarak 10.000-15.000 askerin bölgeye gönderilerek daha çok Afgan güvenlik güçlerinin eğitimine odaklanılacaktır.[3]

Amerikan Ordusu Afganistan'daki savaşta genel stratejinin yanında geleneksel bazı yöntemi de harekete geçirmiştir. ABD'nin Düşük Yoğunlukla Çatışma için kullandığı etkili bir yöntem, kontrgerilla olup, Vietnam ve Irak'ta bunu kullanmıştı. Türkiye'deki koruculuk sisteminin benzeri olan bu yöntemle, Afganistan'da eğitilen milisler Taliban güçlerine karşı çatışmalara girmişlerdir.[4] Ancak bu yöntem genel stratejinin yanında kolaylaştırıcı olmaktan öteye gidecek bir etkinliğe sahip değildir.

ABD'nin Afganistan'a birlik yığması, sayısal olmasa da şekil olarak Vietnam'dakine benzemektedir. Yavaş yavaş artırılan birlik sayısıyla, Taliban kuvvetlerinin kemiği olarak düşünülen 15.000 savaşçının etkisinin kırılması beklenmektedir. Ancak bu savaşçıların verdikleri kayıplara rağmen sayılarının hala aynı olarak tahmin edilmesi Taliban'ın verimli bir askere alma sistemine sahip olduğunu göstermektedir. Zaten çoğunluğun Peştun olması sayesinde Taliban'ın savaşçı kadrosu geniş bir potansiyele sahiptir. Bu durumda ABD'nin daha başarılı bir savaş ile ülke içinde kaybetmekte olduğu kontrolü tekrar artırmaya başlayacağını, ancak bunun Taliban'ı durdurmaya yetmeyeceğini tahmin edebiliriz. Bu yüzden savaşın bir süre daha en azından beraberlik halinde devam edeceğini, ABD ve müttefiklerinin de kayıplarının artacağını söyleyebiliriz. Ancak yeni strateji hangi seçenek olursa olsun, Taliban'ın gücünü Afganistan'da kırmaya yetmeyecektir.



*21. Yüzyıl Enstitüsü ABD Araştırmaları Bölüm Başkanı.

[1] Bkz. Kent Klein, "Obama: Afghanistan Decision Due in Next Several Weeks", 18 November 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/11/mil-091118-voa09.htm [2] Quinnipiac Üniversitesi'nin yaptığı son yoklamada Ekim 2009 başlarında Obama'ya olan % 52'lik destek, Kasım başlarına gelindiğinde % 48'e düştü. Bkz. Kent Klein, "Obama: Afghanistan Decision Due in Next Several Weeks", 18 November 2009, http://www.globalsecurity.org/military/library/news/2009/11/mil-091118-voa09.htm

[3] Yeni strateji seçenekleri için bkz. Elisabeth Bumiller, "In 3 Tacks for Afghan War, a Game of Trade-Offs", New York Times, November 22, 2009, http://www.nytimes.com/2009/11/23/world/asia/23military.html?_r=1&hp

[4] Dexter Filkins, "Afghan Militias Battle Taliban With Aid of U.S", November 21, 2009, http://www.nytimes.com/2009/11/22/world/asia/22militias.html?em

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *